Kaspersky Kurumsal İşler Başkan Yardımcısı Evgeniya Naumova: "Sağlık kurumları mevcut savunma seviyelerini değerlendirmeli ve uygun çözümleri ve araçları benimsemeliler. Bu sayede mesafe veya siber güvenlik risklerinin engel olmayacağı, herkesin yüksek kalitede tıbbi yardım alabileceği daha parlak bir gelecek inşa edebilirler"
Şirket açıklamasına göre, Kaspersky'nin 36 ülkeden 389 sağlık hizmeti sağlayıcısıyla görüştüğü yeni araştırması, META (Ortadoğu, Türkiye, Afrika) bölgesinde sağlık kuruluşlarının yüzde 86'sının tele-sağlık özelliklerini halihazırda uygulamaya koyduğunu ve yüzde 44'ünün bunları salgın sonrasında kullanmaya başladığını ortaya koyuyor. Ankete katılanların yüzde 63'ü ise hastaların güvenlik endişeleri nedeniyle tele-sağlık hizmetlerini reddettiği durumlarla karşılaştı.
Araştırmaya göre, META bölgesinde yanıt verenlerin yüzde 67'si tele-sağlık hizmetlerinin gelecek 5 yıl içinde sağlık sektörüne en fazla değeri katacağını belirtiyor. Sağlık hizmetleri sağlayıcıların yüzde 51'i kuruluşlarının uzaktan bakımı kullanan hastalarının çoğunluğunun 50 yaşın altında olduğu konusunda aynı düşünceyi paylaşıyor.
Kuruluşlar tarafından sağlanan en yaygın hizmet, görüntülü arama veya sohbet dahil olmak üzere hastalarla gerçek zamanlı iletişim gibi senkronize tele-sağlık uygulamaları olarak öne çıkıyor (yüzde 67). İkinci en popüler hizmet, asenkron tele-sağlık teknolojisi (yüzde 44) olurken bunu giyilebilir cihazlar aracılığıyla uzaktan hasta izleme (yüzde 41) takip ediyor. Bu yöntem, hastaların verilerini tedavi eden bir profesyonel tarafından daha sonra kullanılmak üzere güvenli bir bulut tabanlı platformda topluyor ve depoluyor.
Bununla birlikte META bölgesinden yanıt verenlerin yüzde 84'ü hastaların tıbbi personelle görüntülü görüşmeyi reddettiği vakalarla karşılaştı ve yüzde 63'ü kişilerin gizlilik veya veri endişeleri nedeniyle tele-sağlık hizmetlerini reddettiğini bildirdi. Belirtilen diğer nedenler arasında tele-sağlığa yönelik genel bir güvensizlik (yüzde 40), videoda görünme isteksizliği (yüzde 55) ve doğru ekipmanın olmaması (yüzde 26) yer alıyor.
Mahremiyetleri konusunda endişelenenler sadece hastalar değil. Sağlık hizmeti sağlayıcılarının yüzde 90'ı, kuruluşlarındaki klinisyenlerin uzaktan oturumlar yürütürken hastaların verilerinin korunmasıyla ilgili endişelerini dile getirdiğini ve yanıt verenlerin sadece yüzde 41'i, kuruluşlarının gerekli güvenlik önlemleri aldığı konusunda güven duyduğunu belirtiyor.
"Bariyer görevi gören bir güvenlik duvarı kullanın"
Açıklamada görüşlerine yer verilen Kaspersky Kurumsal İşler Başkan Yardımcısı Evgeniya Naumova, sağlık sektörü için güvenin her zaman önemli olduğunu belirterek, giderek daha fazla tıbbi kuruluş hizmetlerini desteklemek için teknolojiye ve dijital tekliflere yönelirken, hastaların da tıbbi verilerinin gizliliği konusunda kendilerini güvende hissetmek istediğini ifade etti.
Naumova, "Bu, sektördeki güven seviyesinin toplanan, paylaşılan ve saklanan hassas bilgilerin güvenliğini sağlama becerisiyle bağlantılı olduğu anlamına geliyor. Hızlı gelişim ve beraberinde getirdiği karmaşa sağlık sektörünü kötü niyetli aktörler için daha kazançlı hale getirirken, sağlık kurumlarının siber güvenliği birinci öncelik haline getirme zamanı da geldi. Sağlık kurumları mevcut savunma seviyelerini değerlendirmeli ve uygun çözümleri ve araçları benimsemeliler. Bu sayede mesafe veya siber güvenlik risklerinin engel olmayacağı, herkesin yüksek kalitede tıbbi yardım alabileceği daha parlak bir gelecek inşa edebilirler." ifadelerini kullandı.
Kaspersky uzmanları, sağlık kurumlarının yüksek düzeyde siber güvenlik bilinci oluşturmasına yardımcı olmak için şunları öneriyor:
"Hastaların kişisel bilgilerine erişimi olan çalışanlara güvenlik bilinci eğitimi sağlayın. Eğitim, doğru parola kullanımı, e-posta güvenliği, özel mesajlaşma ve webde güvenli gezinme gibi en temel uygulamaları kapsamalıdır. Tele-sağlık hizmetlerinin artan popülaritesi, bilgi işlem cihazlarının ve genel olarak bilgi teknolojilerinin kapsamlı kullanımını gerektirir. Güvenlik çözümleri, karmaşık bilgi teknolojileri altyapısı üzerinde kontrolü güçlendirir ve şirketin ağına erişimi olan tüm kurumsal cihazların korunmasını sağlar.
Gömülü sistemlere dayalı tıbbi ekipmanların güvenliğini gözden kaçırmayın. Bu sistemler genellikle düşük operasyonel kapasiteye sahiptir ve yalnızca çok özel bir görevleri yerine getirebilir. Gömülü sistemlere yönelik güvenlik çözümleri, en son tehditleri ele almalı ve düşük kaliteli donanımlarla uyumlu olmalıdır. Dış tehditlere karşı bariyer görevi gören bir güvenlik duvarı kullanın. Bu, web sunucularınızı virüsler, fidye yazılımları ve Truva atları dahil olmak üzere farklı türdeki kötü amaçlı yazılımlardan koruyacaktır."