Sağlık çalışanı yıllık izni bitince depreme yakalanmaktan kurtuldu

Afyonkarahisar 112 Acil Sağlık Hizmetleri'nde çalışan 24 yaşındaki paramedik Ozan Yalçın, Hatay'a göreve giderken Adana'daki evlerinin yıkıldığını öğrenince, ailesiyle depremden 5 gün önce Afyonkarahisar'a dönmelerini şans olarak değerlendiriyor.

Yıllık iznini Adana'da ailesiyle geçiren paramedik Ozan Yalçın, depremden sadece 5 gün önce anne ve babasıyla Afyonkarahisar'a dönerek büyük bir tehlike atlattı. Hatay'da gönüllü arama kurtarma çalışmalarına katılan paramedik Ozan Yalçın: "Yıkılan evimizden bize ait sadede 10 tane düğün ve çocukluk fotoğrafı bulmuşlar, başka bir hatıramız şimdilik yok"

Yalçın, yıllık iznini geçirdiği memleketi Adana'nın Çukurova ilçesinden anne ve babasıyla 1 Şubat'ta iki yıldır görev yaptığı Afyonkarahisar'a geldi.

Kahramanmaraş merkezli depremler sonrası Afyonkarahisar Ulusal Medikal Kurtarma Ekibine (UMKE) dahil olan Yalçın, Hatay'a doğru yola çıktıkları sırada Adana'da Güzelyalı Mahallesi'ndeki 14 katlı Hasan Alpargün Apartmanı'ndaki evlerinin yıkıldığını öğrendi.

Durumu ailesiyle paylaşan Yalçın, depremin ikinci günü hasta nakil sırasında Adana'daki yıkılan apartmanlarının enkazına gitti. Hayatını kaybeden komşuları ile arkadaşlarına üzülen Yalçın, enkaz arasından bulunan kendilerine ait 10 fotoğraf ile teselli buldu.

- "Yiyecek ekmeğimiz varmış"

Yalçın, AA muhabirine, Adana'da ailesinin yaşadığı evin depremde çöktüğünü, anne ve babasının deprem sırasında Afyonkarahisar'da bulunmamasını "şans" olarak gördüğünü söyledi.

Yıllık iznini Adana'da ailesiyle geçirdiğini anlatan Yalçın, kardeşini atandığı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ndeki (KKTC) görevine yolcu ettikten sonra anne ve babasıyla Afyonkarahisar'a geldiklerini belirtti.

Yalçın, evlerinin yıkılan Güzelyalı Mahallesi'ndeki 14 katlı Hasan Alpargün Apartmanı'nın 3. katında olduğunu ifade ederek, "Biz geldik, 5 gün sonra deprem oldu, evimiz yıkıldı. Yiyecek ekmeğimiz varmış, çok şükür evimiz boştu. Ailece, kader, kısmet diyoruz ama apartmandaki çok sayıda komşumuzu kaybettik. Ailemin deprem sırasında o binada olma durumunu düşünmek bile istemiyorum." dedi.

Depremden sonra bölgeye arama kurtarma çalışmaları için gönüllü gittiğini dile getiren Yalçın, "Depremin ikinci günü evimizin enkazına gittim. Orada komşularımız ailelerinin çıkarılmasını bekliyorlardı. Benim açımdan gerçekten zor bir imtihandı. Anne ve babam da depremin 3. günü evin enkazına geldi. Evimizden bize ait sadece 10 tane düğün ve çocukluk fotoğrafı bulmuşlar, başka bir hatıramız şimdilik yok." ifadesini kullandı.

- "Her cümlenin sonunda Allah'a şükür diyoruz"

Bölgedeki 11 günlük görev süresince oradaki insanlarla aynı duyguları yaşadığını ve elinden geleni yaptığını anlatan Yalçın, şunları kaydetti:

"Benim ve ailemin yıllarca birlikte yaşadığımız evimiz yok oldu. Komşularımız ve arkadaşlarım öldü. Annem ve babamın artık kendilerine ait bir evleri ve kişisel eşyaları kalmadı. Sadece, Afyonkarahisar'a getirdikleri tatil eşyaları kaldı. Annem ve babam evimizin durumu belli olana kadar Afyonkarahisar'da benim yanımda kalacak. Ama ailece kurduğumuz her cümlenin sonunda Allah'a şükür diyoruz. Muhtemelen bunu ömrümüz boyunca söyleyeceğiz."

- Enkazdan çıkardıkları Çınar'a hastanede pastalı kutlama yaptılar

Yalçın, depremin 118. saatinde Hatay'da 4 saat çalıştıkları enkazdan yaralı çıkardıkları 10 yaşındaki Çınar'ın kurtarılması anını unutamadığını kaydetti.

Çınar'ın Kırıkhan'daki tedavisinin ardından Adana Şehir Hastanesi'ne naklini yapan ekipte de yer aldığına dikkat çeken Yalçın, "Hatay'daki görev süremizin sonunda Çınar'ın durumunu sormak için ailesini aradık. Hatay'da özel bir hastanede tedavisinin devam ettiğini ve gün içerisinde tabucu olacağını öğrendik. Afyonkarahisar'a dönerken ekip arkadaşlarımızla pasta alıp Çınar'ı ziyaret ederek kutlama yaptık. Çınar da ailesi de bizi görünce çok mutlu oldu." şeklinde konuştu.

Manşetler

DUYURU-4