Sağlık Bakanlığı’nın Yapması Gereken

Türk Eczacıları Birliği tarafından bugün yapılan duyuruda Sağlık Bakanlığı'nın 2010/12 sayılı genelgesi gereği 01.06.2010 tarihinde yürürlüğe girecek olan "Piyasadaki tüm ürünlerin karekodlu olarak işlem görmesi" uygulamasının 1 ay ertelendiği belirtilmektedir.

 

Bilindiği üzere Danıştay 10.Dairesi, adı geçen genelgeyi Beşeri Tıbbi Ürünlerin Ambalajlanması ve Etiketlenmesi Yönetmeliği'neaykırı bularak uygulama tarihine ilişkin yürütmeyi durdurma kararı vermiş ve uygulamayı yönetmelikte belirlenen 01.01.2011 tarihine çekmiştir..

 

Ayrıca 2010/24 sayılı genelge ile getirilen geçici karekodlama uygulaması da açıkça hukuka aykırıdır. Bu konuyla ilgili olarak Danıştay 10. Dairesi nezdinde açtığımız dava da sürmektedir. Söz konusu genelge ile uygulamaya giren geçici karekodlama işlemi, getirdiği sanal son kullanım tarihi, sanal parti numaraları gibi uygulamalarıyla hem Beşeri Tıbbi ürünlerin Ambalajlanması ve Etiketlenmesi Yönetmeliği'ne hem de GMP koşullarına da aykırılıklar içermektedir. Bu uygulama ile piyasada bulunan geçici karekodlanmış tüm ürünlerin son kullanım tarihleri 31.12.2010 tarihi olacak ve eczanelerde mevcut uzun miadlı ilaçlar 01.01.2011 tarihinden itibaren miadı geçmiş ürünler, "Kusurlu Ürünler" haline gelecek, bu da eczane ekonomilerinde ciddi kayıplara yol açacaktır.

Böyle bir uygulamada ısrarcı olmak, hem ilaç güvenliğini hiçe saymak hem de bizzat bakanlıkça yayınlanan mevzuat bakımından ağır bir ihlal anlamına gelecektir. Eczacılık tarihimizde bugüne kadar kaos ve belirsizliğin bu derece hakim olduğu bir dönem yaşanmamıştır. Eczacı kamuoyunun beklentisi hukuksal sürece işlerlik kazandırılmasıdır.

 

Bugün Odamızca Sağlık Bakanlığı'na bu taleplerimizi dile getiren ikinci bir ihtarname daha gönderilmiştir.

 

Sağlık Bakanlığı hukukun ve aklın gereğini yapmalıdır. Geçici ertelemeler benzeri palyatif çözümler üreterek fiili durum yaratıp, hukukun işlerliğine gölge düşürülmemelidir.

 

Türk Eczacıları Birliği, Sağlık Bakanlığı'nın vesayetinde politikalar üretmekten vazgeçmeli, eczacı kamuoyunun beklentileri doğrultusunda mücadeleyi gerek hukuki gerekse yasal demokratik zeminde sürdürmeli, bu aşamada Danıştay'ın aldığı yürütmeyi durdurma kararına sahip çıkarak sorumluluğunun gereğini yerine getirmelidir.

 

İstanbul Eczacı Odası tüm mücadele araçlarını kullanarak mesleğin sorunlarına sahip çıkmaya kararlılıkla devam edecektir.

 

 

 

Ek: Sağlık Bakanlığı'na gönderdiğimiz ikinci ihtarname için tıklayınız.