Sağlıkta dönüşüm adı altında uygulanan yıkım politikaları hız kesmeden devam ediyor. Halkın ve sağlık çalışanlarının hakları “sağlıkta devrim yaptık”, “modern sağlık hizmeti sunuyoruz” vs. söylemlerle gasp ediliyor.
Son olarak Kamu Hastaneler Birliğine bağlı Devlet Hastanelerinde “90 GÜN UYGULAMASI” adıyla bir çalışma programı başlatılmıştır. 27 ana başlık altında, yaklaşık 500 maddeden oluşan bir proje. Bu uygulama süresince çalışanların bütün mesleki, özgün becerileri, kişilikleri yok sayılarak hepsinin bir robot gibi çalışacakları bir ortam oluşturulmaktadır. Projede yer alan birkaç maddeye göz atacak olursak;
Çalışanların yakalarında 10 metre uzaktan görünecek kadar isimlerin yazılı olduğu kartlar bulunacak, adeta her çalışan kodlanacaktır.
Halka çalışanların daha yakın olması adına, müşteri memnuniyeti için hasta ve çalışan tuvaletleri birleştirilecektir.
Hastanelere gelen her hastaya (günlük sayı kaç olursa artık) önce “Hoşgeldiniz” hastaneden ayrılırken “Geçmiş olsun, güle güle” diyerek karşılanıp uğurlanacaktır.
Uygulama süresince hekimlerden hastaların e-maillerini, iletişim bilgilerini toplamaları istenerek hastalara müşteri gözüyle bakılması istenecektir.
ÖNEMLİ BAŞLIK;
Kendi literatürlerinde de aynen belirtildiği gibi “Gizli Müşteri” uygulamasına başlanacaktır. Bu hastanelerdeki sağlık çalışanlarını muhbirlemek ve hedefe almak için ajanların görevlendirilmesi demektir.
Sağlık hizmetinin halka daha fazla paralı hale getirildiği, eşitlikçi olmayan bir sağlık ortamı yaşandığı göz önünde bulundurulursa bu uygulama ile sağlık çalışanlarına gözdağı veren hedef haline getiren bir sonuç ortaya çıkacaktır.
Sadece birkaç tanesini sayabildiğim uygulama maddeleri zaten uzun süredir Sağlıkta Dönüşüm adı altında alanımızda uygulanmaktadır. Performans uygulamaları, Toplam Kalite Yönetimi vs. adı altında çalışanlar zapturapt altına alınmış canından bezdirilmiştir. Hasta bakımından önce prosedür gereği bolca evrakla boğuşmak zorunda kalan çalışanlar ne zaman ve nasıl bilimsel bir sağlık hizmeti sunacağını bilemezken böylesi projelerle mesleğinin dışındaki iş yükü daha da artacaktır.
Ödediğimiz vergilerle bize hizmet vermek üzere kurulan Devlet Hastaneleri tıpkı özel hastane mantığıyla daha çok kar etmek için çalışmaktadır. Hastaneler artık kamusal hizmetin verildiği, halkın sağlık sorunlarının çözüldüğü yerler değil tam bir işletme mantığıyla yönetilmektedir.’’90 GÜN PROJESİ’’adıyla yürütülen uygulama da işletmecilik anlayışının bir örneğidir. Hastaneler ticarethane, hastalar müşteri, çalışanlar köle olarak görülmekte;ben yaptım oldu denilmektedir. Bu uygulamada bilim yoktur. Halk yoktur. Çalışan yoktur. Emeğe saygı yoktur. Hastaneler demokratik, şeffaf, çalışanlara saygılı yönetilmeli; Herkese eşit, ücretsiz, bilimsel hizmet veren yerler olmalıdır.
Çalışanları robotlaştıran, değersizleştiren, muhbirlik uygulamalarıyla baskı altına alma anlayışına son verilmelidir. Sağlığın bir hak olduğu, sağlık hizmeti sunmanın bir ekip işi olduğu unutulmamalıdır.
Kamusal bir sağlık hizmeti mümkündür.
SES Balıkesir Şube Örgütlenme Sekreteri
evrensel.net -