3 Ağustos 2010 tarihinde Sağlık Bakanlığı’nın yayınladığı yönetmelik gereği, yıllardır sadece muayenehanede hizmet veren hekimler, fiziki şartları yerine getiremedikleri için muayenehanelerini 4 Ağustos 2011 tarihinde kapatacak ve işsiz kalacaklar.
Muayenehanelere ilişkin yapılan bu bilim dışı uygulamadan 6 Ocak 2011 tarihinde yayınlanan yönetmelikle laboratuarlar ve müesseseler de nasibini aldı. Yapılan düzenlemeyle yeni laboratuar ve müessese açmak imkânsız hale getirildi.
Türk Tabipleri Birliği ve İstanbul Tabip Odası’nın yapmış olduğu itirazlar neticesinde Danıştay’ın verdiği karar yaşanan soruna çözüm niteliğinde olmadı.
Bu çerçevede 4 Ağustos yaklaşırken İstanbul Tabip Odası bugün Sağlık Bakanlığı’na bir çağrı niteliğinde basın açıklaması düzenledi. Açıklamaya Türk Tabipleri Birliği 2. Başkanı Prof. Dr. Özdemir Aktan, İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Taner Gören, İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Hasan Oğan ve İstanbul Tabip Odası Özel Hekimlik Komisyonu Koordinatörü Dr. Ümit Şen katıldı.
Prof. Dr. Taner Gören yaptığı konuşmada Danıştay’ın aldığı karar sonrasında Sağlık Bakanı’nın da hekimleri mağdur etmeyeceklerine ilişkin açıklamalar yapmasına rağmen atılmış tek bir adım olmadığını belirtti. Danıştay’ın istenen fiziki şartlardan bir kısmını durdurduğunu ancak Bakanlığın depreme dayanıklılık raporu, yapı kullanım izin belgesi, yangın yönetmeliğine uygunluk belgesi gibi taleplerinin devam etmesi nedeniyle konunun hala çözümsüz olduğunu belirtti. Dün gerçekleşen deprem sonrasında İstanbul’daki deprem yönetmeliğine uygun binaların olmayışının tekrar gündeme geldiğini hatırlatan Prof. Dr. Gören hekimlerden bu koşullara uygun binalarda hizmet verilmesini istemenin imkânsızı istemek olduğunu belirtti.
Hazırlanan basın açıklaması İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Hasan Oğan tarafından okundu. Açıklamada, hekimin muayenehanesinde sağlık hizmeti sunma hakkının Anayasal ve mesleki bir hak olduğunu belirterek:
• Yeni laboratuar, müessese, tıp merkezi ve polikliniklerin açılmasını olanaksız hale getiren ve “Planlama” olarak tanımlanan keyfiyete dayalı bu uygulamadan ve mevcutların çoğunun kapanmasına yol açacak olan yeniden ruhsatlandırılma işleminden vazgeçilmesini,
• Mesleğimizi özgürce sürdürebilmek için muayenehanelerin kapatılmamasını ve açılmayı zorlaştırıcı, engelleyici hükümlerin kaldırılmasını,
• Açılmış muayenehaneler için ek koşulların getirilmemesini,
• Avrupa başta olmak üzere tüm gelişmiş ve modern ülkelerde olduğu gibi muayenehanelerin açılması ve denetlenmesinin tabip odalarının ve uzmanlık derneklerinin görüşü doğrultusunda, meslek kuruluşlarının da içinde yer alacağı kurullarla yapılmasını ve hızla bu yönde bir yönetmelik düzenlemesi yapılmasını,
4 Ağustos’ta tüm muayenehanelerin kapanmasına yol açacak olan ilgili yönetmeliğin acilen iptalini talep ettiklerini kaydetti.
Basın mensuplarından gelen “Sağlık Bakanı 4 Ağustos’a kadar bir şey yapmazsa ne yapacaksınız” sorusuna TTB 2. Başkanı Prof. Dr. Özdemir Aktan: “Elimizdeki tüm hukuki olanakları kullanacağız ki yasalar bu hakkımızın olduğunu söylüyor. Ancak bunun beraberinde de hukuki süreç devam ederken bir kez daha belirtelim tüm muayenehaneler bizlerin eylem yeri olacaktır” yanıtını verdi. Prof. Dr. Aktan ayrıca Hükümet’in sıklıkla paragöz doktor vurgusunu yaptığını ancak Türkiye’de ki 110 bin hekimin çok az bir bölümünü oluşturduğunu hatırlattı.
Ayrıca söz alan İTO Özel Hekimlik Koordinatörü Dr. Ümit Şen ise sağlık hizmeti sunulan yerler için oluşturulacak yönetmeliklerin bu işin içinde olan meslek örgütleri, uzmanlık dernekleri tarafından oluşturulması gerektiğini belirtti.
İstanbul Tabip Odası