Ankara Tabip Odası (ATO) Başkanı Özden Şener, “Bu uygulamanın nedenini hiç anlamadık. Vatandaşı memnun edecekse elbet olsun. Ama o zaman tüm devlet dairelerinde olsun. Örneğin sayın bakan makam tuvaletini çalışanlarına açsın. Bizim asıl çekincemiz başka. Unutulmasın ki Ersin Arslan tuvalette öldürüldü” dedi.
DOKTORLARIN YÜZDE 93’Ü UMUTSUZ
ATO’nun, 405 kadın, 715 erkek doktor arasında yaptığı anket sonuçları ise şöyle: “Doktorların yüzde 93’ü umutsuz. Yüzde 61’i çalışma süresinden rahatsız. Yüzde 90’ı mesleki bağımsızlığın azaldığını düşünüyor. Yüzde 94’ü özlük haklarında gerileme olduğunu söylüyor. Yüzde 74’u yolsuzlukların arttığını belirtiyor. Yüzde 90’ı tıpta uzmanlık eğitiminin niteliksiz olduğunu belirtiyor. Yüzde 87’si hastaların sağlığının ciddi tehlikede olduğunu düşünüyor. Yüzde 59’u yeni bakan Mehmet Müezzinoğlu’nun hekimlerin özlük haklarını iyileştiremeyeceğini düşünüyor. Yüzde 77’si aldığı ücretten memnun değil.
DOKTORLARA YAKA KARTI GELİYOR
sağlık bakanlığı “90 Gün” adı altında hasta ve doktor memnuniyetini ölçecek bir çalışma hazırlıyor. Çalışmada anketlerin yanı sıra hastanelerdeki uygulamaların ne yönde değişeceğinin sinyalleri veriliyor. Konuyla ilgili Hürriyet’e açıklama yapan ATO Başkanı Özden Şener, “Bu çalışmaya göre, bundan sonra doktorların ve sağlık personelinin artık yaka kartı olacak. Bu kartta adı ve görevi yazacak” dedi. Şener, Hürriyet’e şunları söyledi:
HASTA DOKTOR AYNI TUVALETİ KULLANACAK
“Bize ilginç gelen diğer bir uygulama değişikliği ise doktor ve hastanın aynı tuvaleti kullanacak olması. Bu tuvalet meselesini anlamadık. Uygulamanın hastayı memnun edeceği düşünülüyor. Eğer memnun edecek kriter buysa bütün devlet dairelerinde yapsınlar. Sağlık Bakanı da makam tuvaletini ziyaretçilere açsın. Biz de ziyarete gidince orayı kullanalım. Bizim sorunumuz hastayla doktorun aynı tuvaleti kullanması değil. Kaygı duyduğumuz şeyler var. Unutulmasın ki Gaziantep’te doktor Ersin Arslan tuvalette öldürüldü. Yapılan uygulamalarla doktora şiddet arttı. Bizi hastalarımızdan korkar hale getirdiler. Oysa niye korkalım ki?
GİZLİ MÜŞTERİLER GELİYOR
Çalışmayla doktorların her hastaya hoş geldiniz demesi sağlanacak. ‘Gizli müşteri’ kavramı getiriliyor. Bakanlık gizlice doktorları denetleyecek. İşin içinde hafiyelik var. Doktor hastaya hoşgeldiniz demezse bu gizli hafiyeler o doktoru bakanlığa rapor edecek. Doktorlar yıllarca Sağlık Bakanlığı bünyesinde çalışmış ama ailede, öğrenim hayatında terbiye almamış kişiler gibi gösteriliyor. Bu en hafifinden ayıptır. Hastaya kötü muamele eden doktorlara zaten tabip odaları soruşturma açıyor. Soruyorlar ‘hastanın yüzüne bakmadan kan tahlili istemişsin’ niye diyorlar. Doktor da ‘O kişi 135’nci hastamdı. Kafamı bile kaldıramıyordum’ diyor. Bizim tapu memurundan, dolmuş şoföründen ne farkımız var? Sabahları evden niye ‘bugün hastalarıma kötü davranacağım’ diye çıkalım ki?
AKIL DIŞI UYGULAMA
Ankara’daki devlet hastanelerine gidin bir doktor en az 100 doktor bakıyor. Bu vicdan dışı, akıl dışı bir uygulama. Kimsenin hastaya neden güler yüz göstermedin deme hakkı yok. Biliyoruz hasta da çaresiz. Doktor ona sadece 3-5 dakika ayırabilmiş. ‘Bu iyileşmem için yeterli mi’ diye aklında soru işaretleri kalıyor ve oradan çıkıp başka bir yerde daha muayene oluyor. Ona da yazık. Tuvaletler çok güzel olmuş, bekleme salonları harikaymış. Olsun, ama hastaya 5 dakika bile ayıramıyorsanız, doktor bile hastanın sağlığının tehlikede olduğunu düşünüyorsa daha ne diyeyim. Doktorun çalışma şartlarını değiştirmiyorsanız neyin memnuniyetini ölçüyorsunuz.
EV ZİYARETLERİ BAŞLIYOR
Bakanlık bir de hastaları evlerinde ziyaret edip ‘hastanede size iyi davranıldı mı’ diye soracakmış. Bu soru, ‘İyileştiniz mi’ olmalı. ‘Doktor size yeterli vakit ayırdı mı’ olmalı. Ama muayene fişinde 165 yazıyorsa hasta soruya evet cevabı verse bile siz olsanız inanır mısınız?”
Meltem ÖZGENÇ / Hürriyet