"En net ve yüksek sesle ifade etmek isterim ki tüm okullarımız zamanında açılacak. Yüz yüze eğitimden vazgeçmemiz kesinlikle mümkün değildir"
"Bilim Kurulumuz eğitimde uyulması gereken uygulanabilir kuralları belirledi. Alınması gereken tedbirlerle ilgili hazırlıklarını tamamladı"
"(Yüz yüze eğitime geçiş) Bu süre zarfında çok önemli bir işimiz var. O da aşı olmamış öğretmen ve öğretim üyesi kalmayacak tedbirleri hayata geçirmek"
"Eğitim ve iş hayatının sekteye uğramaması için aşı olmazsa olmaz kural haline gelmeli, aşı olmayanlar ise düzenli olarak PCR test sonuçlarının negatif olduğunu göstermelidir"
"(Türkiye'nin 30 milyon kişi üzerinde yaptığı inceleme) Bu veriler dünya kamuoyu tarafından da ilk defa öğrenilecek ve belki de ülkelerin aşı politikalarını değiştirecektir"
Bakan Koca, video konferans yöntemiyle düzenlenen Koronavirüs Bilim Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada, toplantıda salgının seyri, iş yerleri ve eğitim kurumlarının hazırlık durumu, yerli aşı ile aşı programının ele alındığını belirtti.
Geçen sürede bilinmeyen bir düşmana karşı büyük savaş verdiklerini söyleyen Koca, "Salgının ilk günleri adeta bir bilinmeyenle, kovalamacayla geçti. Hastalığın etkilerini bilmiyor, tedavi yöntemleri hakkında çok sınırlı bilgilerle hareket ediyorduk. Tüm güncel gelişmeleri takip etsek de bu yeni düşmana karşı tecrübeli hiçbir ülke, hiçbir bilimsel otorite yoktu." değerlendirmesinde bulundu.
Koca, ilk günlerden beri büyük özveri ve fedakarlıkla çalışan Bilim Kurulu üyelerinin her yeni durum için tedbir ve tedavi önerileri sunduğuna işaret ederek, "Elimizden gelen en büyük gayretle vatandaşlarımızı muhafaza etmeye çalıştık. Düşmanı tanıdıkça silahlarımız ve tedavi yöntemlerimiz gelişti. Tecrübe edindik. Sonunda salgını sona erdirebilecek en büyük umut olan aşı devreye girdi." ifadelerini kullandı.
Aşıların kullanıma girmesinin adeta salgınla mücadelede en büyük kırılma anlarından biri olduğunu vurgulayan Koca, "Umudun yeşerdiği ve salgının son bulacağının anlaşıldığı an aşıların etkili olduğunu tespit ettiğimiz andır. Bu bakımdan salgını belki de iki evrede ele almak durumundayız: Aşıdan önce ve aşıdan sonra. Aşı öncesinde tedbir ve kısıtlama, karantina ve sosyal mesafe elimizdeki tek korunma gücüydü. Bu dönemde hiçbir zaman tercih etmeyeceğimiz tedbirleri almak zorunda kaldık. İş yerlerimiz kapalı tutulmak, ülkemizin geleceği olan gençlerimiz okullarından uzak durmak zorunda kaldı." diye konuştu.
- "Tüm okullarımız zamanında açılacak"
Koca, Bilim Kurulu'nun salgının başından beri önerisinin okulların en son kapatılıp en erken açılması yönünde olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bunu mümkün olabildiği her fırsatı değerlendirmeye çalıştık. Buna rağmen çocuklarımız 1,5 yıllarını yüz yüze eğitimden, uygulamalı eğitimlerden uzak geçirdi. Uzaktan eğitim gerçekten eğitimin bir miktar uzağımızda kalması sonucunu doğurdu. Ancak, bu günler geride kaldı. Artık aşı var. En net ve yüksek sesle ifade etmek isterim ki tüm okullarımız zamanında açılacak. Yüz yüze eğitimden vazgeçmemiz kesinlikle mümkün değildir. Tüm seviyelerde okullarımız yüz yüze eğitim verecek, uygulamalı eğitimler aralıksız olarak devam edecektir. Artık aşı var."
- "Bilim Kurulumuz eğitimde uyulması gereken uygulanabilir kuralları belirledi"
Koşullar ne olursa olsun, öğrencileri koruyarak uygulamalı ve yüz yüze eğitime devam edeceklerini vurgulayan Koca, "Gerek ilk ve orta öğretimde gerekse yükseköğrenimde öğrencilerimizi ve ailelerini koruyacak tedbirleri alarak, tüm hazırlıklarımızı yaparak eğitime ara vermeden gelecek eğitim öğretim dönemini karşılayacağız. Bu konuda Bilim Kurulumuz eğitimde uyulması gereken uygulanabilir kuralları belirledi. Alınması gereken tedbirlerle ilgili hazırlıklarını tamamladı. Bu çalışmaları Milli Eğitim Bakanlığımızla ve Yükseköğretim Kurulumuzla istişare ederek en kısa sürede sizlerle paylaşacağız. Fiziki koşulları hazır etmek için ilgili kurumlarımız, bakanlıklarımız tam bir koordinasyon halinde çalışacak ve okullarda öğrencilerimizi bekleyeceğiz." bilgisini paylaştı.
- "Aşı, iş ve eğitim hayatı için artık bir teşvik ve tercih değil, toplumsal bir ödevdir"
Koca, şöyle devam etti:
"Bu süre zarfında çok önemli bir işimiz var. O da aşı olmamış öğretmen ve öğretim üyesi kalmayacak tedbirleri hayata geçirmek. Öğrencilerimizi ve öğretmenlerimizi korumanın birinci adımı, öğretmenleri, öğretim üyelerini ve öğrencilerimizin birlikte yaşadıkları ailelerini aşılamaktır. Aşı programımız bugüne kadar bir teşvik ve tercih konusuydu oysa artık eğitim ve iş hayatının devamı gayesiyle her bir vatandaşımız için tercihe bırakılamayacak bir toplumsal ödevdir. Eğitim ve iş hayatının sekteye uğramaması için aşı olmazsa olmaz kural haline gelmeli, aşı olmayan kişiler ise düzenli olarak PCR test sonuçlarının negatif olduğunu göstermelidir. Özellikle öğrenci velileri ya aşılarını tamamlayacaklar ya da hastalık taşımadıklarını düzenli olarak kontrol ettirmek zorunda olacaklar. Bunun detaylarını ilgili kurumlarımızla yapacağımız ortak çalışmalar neticesinde ilan edeceğiz. Tekrar ifade etmek istiyorum yüz yüze eğitim olmazsa olmazımızdır. Çünkü artık aşı var. Aşı, iş ve eğitim hayatı için artık bir teşvik ve tercih değil toplumsal bir ödevdir."
- "En az iki doz aşı olmamış kimse kendisini aşı olmuş zannetmemeli"
Kovid-19 aşı programını başarıyla sürdürdüklerini ancak halen istedikleri seviyede olmadıklarını dile getiren Koca, henüz toplumsal bağışıklığın sağlanmadığını hatırlattı.
Bakan Koca, en az iki doz aşı olunmadan bağışıklığın elde edilmediğine işaret ederek, "En az iki doz aşı olmamış kimse kendisini aşı olmuş zannetmemeli. Bu konuda çok önemli bir bilimsel çalışmayı tamamladık. Bugün önde gelen bilimsel bir dergide yayınlanması için girişimimizi de yaptık. Sonuçlarını hem siz değerli vatandaşlarımızla hem de dünya kamuoyu ile paylaşacağız." dedi.
Bu çalışmada aşı olmuş 30 milyondan fazla vatandaşı incelediklerini aktaran Koca, "Sizlere çalışmamızın en önemli sonuçlarından bazılarını ifade etmek isterim. İnaktif aşı olan vatandaşlarımızda en yüksek koruma seviyesi, 3 doz inaktif aşı olan vatandaşlarımızda. Buna en yakın koruma seviyesi ise iki doz inaktif aşı olup 3. doz mRNA aşısı olan vatandaşlarımızda. İlan edilen gruplarda 3. doz aşının yaptırılması son derece önemli ve faydalı olarak belirginleşti. İncelemeye ilişkin veriler dünya kamuoyu tarafından ilk defa öğrenilecek ve belki de ülkelerin aşı politikalarını değiştirecek. 3. doz aşı olması önerilen grupta yer alıyorsanız mutlaka 3. doz aşınızı olun. İki doz aşı olmamışsanız kendinizi aşı olmuş kabul etmeyin." ifadelerini kullandı.
- Yerli aşı çalışmaları
Yerli inaktif aşı çalışmalarının da devam ettiğini anımsatan Koca, şunları kaydetti:
"Özellikle Turkovac aşımızın 3. doz olarak uygulanmasından güzel neticeler almaya başladık. Sizleri Turkovac aşısının Faz 3 çalışmasına ve 3. doz olarak uygulanması klinik çalışmasına gönüllü olmaya davet ediyorum. Kendi aşımız kendi silahımızdır, bunu unutmamalıyız. Okullarımız açılmadan toplumsal bağışıklık hedefimize ulaşmalıyız. Bunun için ise vakit kaybetmeden aşımızı olmalıyız. Kaybedecek bir günümüz, yok sayabileceğimiz bir öğrencimiz dahi olamaz. Eğitimin devamı, geleceğimizin teminatı ve en büyük önceliğimizdir. Çarkların dönmesi, öğrencilerin geleceğe hazırlanması için hiçbir adımı atmaktan çekinmeyeceğimizin bilinmesini isterim. Devir değişti. Artık aşı var."