Türk doktorlar, doğuştan işitme sinirlerinin gelişmemesine bağlı işitme kaybına yönelik, dünyada sadece Türkiye’de gerçekleştirilebilen kompleks bir ameliyata daha imza attı.
Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz (KBB) Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Levent Sennaroğlu ile Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Burçak Bilginer başkanlığındaki ekip tarafından yapılan ameliyatla, ABD’nin Las Vegas kentinde yaşayan ancak uygun tedavi imkanına sahip olmadığı için Türkiye’ye getirilen 3 yaşındaki Connor Manser da duyma yetisini kazandı.
Prof. Dr. Sennaroğlu, yaptığı açıklamada, doğuştan işitme sinirlerinin gelişmemesine bağlı işitme kaybının tedavisine yönelik iç kulakta meydana gelen sorunları gidermeye yarayan tıbbi bir cihazın takıldığı koklear implant ile işitme sinirinin gelişmediği durumlarda beyindeki işitme merkezine yerleştirilerek duymayı sağlayan işitsel beyin sapı implantı ameliyatlarının, aynı cerrahi uygulamada tek seferde gerçekleştirildiğini söyledi.
Birden fazla branşın bir arada çalıştığı ameliyatta hastanın, operasyon sonrasında iki kulağında da işitme yetisinin elde edilebildiğini ifade eden Sennaroğlu, kulak implant ve beyin sapı ameliyatlarının dünyanın birçok ülkesinde yapılabildiğini ancak çocuklarda ikisinin bir arada gerçekleştirilemediğine dikkati çekti.
Sennaroğlu, “Her iki ameliyatın aynı anda yapılabildiği tek ülke Türkiye ve tek hastane de Hacettepe’dir.” dedi.
Tek seferde koklear implant ve beyin sapı ameliyatının bir arada gerçekleştirildiği cerrahinin daha önce 5 hastaya daha yapıldığını aktaran Sennaroğlu, “Bu dünyada yapılan 6’ncı ameliyat ve altısı da Türkiye’de Hacettepe’de gerçekleştirildi.” diye konuştu.
Sennaroğlu, söz konusu uygulamanın bugüne kadar ikisi ABD’li, biri Mısırlı ve 3’ü Türk hastaya yapıldığını ve hepsinden de başırılı sonuçlar elde edildiğini bildirdi.
İşitme sinirlerinin gelişmemesi gibi doğuştan kaynaklı nadir yapısal bozuklukların, Türkiye’de akraba evliliklerinin sık olmasından dolayı daha fazla görüldüğüne değinen Sennaroğlu, Türk hekimlerin genetik aktarımın etkili olduğu bu durumlarla çok daha fazla karşı karşıya kaldığını vurguladı.
Sennaroğlu, bunun hekimlere büyük tecrübe kazandırdığını ifade ederek, “Hatta Hacettepe Üniversitesinde kulağın yapısal bozuklukları sınıflandırıldı ve yurt dışında da bu sınıflandırma kullanılıyor. Bu gibi durumlarla karşılaşıldığında Türkiye’deki bilim insanlarından danışmanlık alınıyor.” bilgisini verdi.
ÇOCUK HASTA SAĞLIĞINA KAVUŞTU
ABD’nin Las Vegas kentinde yaşayan ancak uygun tedavi imkanına sahip olmadığı için Türkiye’ye gelen 3 yaşındaki Connor Manser’da doğuştan işitme sinirlerinin gelişmediğini ve buna bağlı işitme kaybı bulunduğunu anlatan Prof. Dr. Sennaroğlu, “ABD’de yapılan tetkiklerde çocuğun işitme sinirlerinin olmadığı belirlenmiş ve yapacak bir şey olmadığı belirtilmiş. Babası, dünyaca tanınan House Klinik’e başvuruyor ve orada da önce implant ve sonrasında beyin sapı ameliyatı yapılması gerektiği belirtiliyor. İki ameliyatın bir arada sadece Hacettepe’de yapılabileceğini belirterek, Türkiye’ye yönlendiriliyor.” şeklinde konuştu.
Sennaroğlu, ailenin Türkiye’ye geldikten sonra gerekli incelemelerin ardından şubat ayının sonunda ameliyata alındığını anlattı.
Ameliyatın oldukça başarılı geçtiğini dile getiren Sennaroğlu, ilk olarak koklear implant aşamasının yapıldığını ve elektrotun yerleştirildiğini söyledi.
Sennaroğlu, yerleştirmenin ardından ameliyat esnasında yapılan işitme testinden olumlu sonuç alınmasının ardından beyin ve sinir cerrahları tarafından beyin sapı ameliyatının gerçekleştirildiğini aktardı.
AMELİYAT NASIL YAPILIYOR?
Ameliyatın uygulama biçimi hakkında bilgi veren KBB Uzmanı Prof. Dr. Sennaroğlu, genel anestezi altında gerçekleştirilen uygulamada, ilk olarak hastanın kulak arkasından yaklaşık 4 santimetre büyüklüğünde bir kesi açıldığını bildirdi.
Buradan girilerek, takılacak implant için yatak hazırlandığını anlatan Sennaroğlu, kişinin duymasını sağlayacak elektrot yerleştirildiğini ifade ederek, “Elektrot ince siniri uyararak, işitmenin beyne ulaşmasını sağlıyor. Bu cihaz ömür boyu takılı kalacak.” dedi.
Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Burçak Bilginer de işitsel beyin sapı implantı aşamasında devreye girdiklerini anlatarak, şöyle devam etti:
“Koklear implant takıldıktan sonra hastayı, kafatasının diğer yanında işlem yapacağımız için çeviriyoruz. Diğeri sağ tarafa takıldığı için biz sol tarafta çalıştık. Kulağın arka tarafında ana sinüsün önünden 5-6 santimetrelik ciltte kesi açarak giriyoruz. Buradan giriş yapabilmemiz için minimum ölçülerde kemik parçası çıkarıyoruz. İmplantı yerleştireceğimiz yere yuva yapıyor ve beyin zarını açıyoruz.
Bu aşamadan sonra doğal koridorlardan beyne hiç zarar vermeden beyin sapına ulaşıyoruz. İşitme çekirdeklerine ulaşarak, cihazı bu çekirdeklerin üzerine yerleştiriyoruz. İşlem tamamlandıktan sonra ara veriyoruz ve odyologlar test yapıyor ve geri bildirim alındığında ameliyatı sonlandırıyoruz. Bu gerçekten çok zor ve ekiple hareket edilmesi gereken, tecrübe isteyen büyük bir ameliyat.”
Türkiye’ye geldiğinde hiç duymayan hastanın genel sağlık durumunun şu an çok iyi olduğunu ve her iki kulağından da duyabildiğine işaret eden uzmanlar, hastanın şu anda 30 desibel duyabildiğini kaydetti.