Ruj, hangi aşamalardan geçip üretiliyor?

Pinkar'ın Yönetim Kurulu Eşbaşkanı Jenia Pinto, Pastel'in bazı ürünlerini İtalya'da Guerlain ve Chanel'e de üretim yapan fabrikada ürettirdiğini söylüyor. Pinto, piyasadaki ürünlerin kalitesi konusunda da uyarlarda bulunuyor.

Pastel deyince benim aklıma çocukluğumdaki reklam cıngılı 'Pastel ruj, çiki çiki çik' geliyor. Sanırım sadece benim değil, herkesin aklına bu geldiği için firma, yeni reklam filmini de bu efsane cıngılı ile çekmiş. Yakında ekranlarda olacakmış. Pinkar Kozmetik Yönetim Kurulu Eşbaşkanı Jenia Pinto da 'Bir sürü reklam filmimiz oldu ama onun kadar akılda kalan olmadı' diyor.

Tarihi 1938'e dayanan Pinkar Kozmetik'in lokomotif markası Pastel, 1988 yılında ilk rujunu üretip raflara çıkarmış bir Türk markası. 23 yaşındaki Pastel, en çok ruj ve oje satıyor ve gençleri hedefliyor. Zira Türk kadınının kozmetik alışkanlıklarını kıran yeni nesilden, Jenia Pinto da çok umutlu. 'Kırmızı ruj tabuydu ama artık değil, kadının özgürlüğünü simgeliyor. Eskiden modayı bir yıl geriden takip ederdik ancak şimdiki gençlik dünyada neler olup bitiyor eş zamanlı olarak izliyor.'

GUERLAIN İLE AYNI FABRİKADA
Pinto bu değişimin nedenlerini ise şöyle anlatıyor: '2000'li yılarda kadının iş hayatında daha çok rol almasıyla birlikte kozmetik tüketimi arttı. Son yıllarda da kozmetik marketlerinin artmasıyla ihtiyaçtan değil, keyiften alıyoruz. Türkiye'de alışveriş alışkanlıkları değişti. Kozmetik ürünleri, parfümeriden çıkıp daha sistemli satış yapan zincir mağazalara girdi. Böylece özellikle büyük şehirlerde ciddi bir renkli kozmetik tüketimi başladı.'

Son geçirdiğimiz kriz bile kadınların oje, ruj ve far almasını engelleyememiş. Zira bu kriz Türk markalarına yaramış. Yüksek fiyatla yabancı markalar yerine aynı kalitede üretim yapan Türk markalarına yönelen tüketici, krizin rahat geçmesini sağlamış.

Pastel yabancı markalarla da yarışıyor. Pinto, Pastel olarak dünyadaki en ünlü ve en pahalı kozmetik markalarının üretim yaptırdığı fabrikalardan hammadde alıyor hatta Terracotta pudra ve göz kalemlerini bu fabrikalarda ürettiriyor. 'Dünyada özellikle kozmetiğin kalbi İtalya'da atıyor. İtalya'da birkaç tane, çok büyük kozmetik markalarına üretim yapan fabrika var. Benim Terracotta'm, Guerlain'ın, Chanel'in üretim yaptığı fabrikada yapılıyor. İçerikleri birebir aynı ancak o 185 lira, benimki 25. Tek farkımız renklerimiz. Aynı rengi yaptıramayız. Trendleri belirleyen çok büyük fabrikalar bunlar. O nedenle gelecekte hangi teknolojide, nasıl ürünler üretilecek, biliyorum. Oje ve rujumuzu Türkiye'de üretiyoruz ancak hammaddelerin hepsi bu fabrikalardan geliyor. Teknolojimin üretmeye yetmediği ürünleri, İtalya'da yaptırmayı tercih ediyorum.'

DENETİMLER YETERSİZ
Piyasada Çin'den gelen pek çok ürün olduğunun altını çizen Pinto, beni oldukça endişelendiren bir konuya dikkat çekiyor: 'Avrupa Birliği Uyum Yasaları çerçevesince artık piyasaya girecek kozmetik ürünleri öncesinde denetlenmiyor. Eskiden yeni bir ürün çıkaracaksanız 1 yıl bekler, denetimlerden geçtikten sonra piyasaya sürerdiniz ancak şimdi ürünü getirirken Sağlık Bakanlığı'na bir dosya sunmanız yeterli. Onlar gerekli görürse inceliyor. O nedenle kadınlar direkt ciltlerine sürdükleri kozmetik ürünleri alırken kim tarafından üretildiğine dikkat etmeli. Güvenilir firmalardan alışveriş yapmalı.'

Ruj 6, oje yarım saatte üretiliyor
Vakslar eritiliyor ve boyalarla karıştırılıyor. Sıcak sıcak kazandan kalıplara dökülüyor ve sonra soğutulmaya alınıyor. Donduktan sonra tüplere takılıyor ve sonra parlatma aşamasına geçiliyor. Ruj, toplamda 6 saatte üretilmiş oluyor.

Ojede süreç çok daha basit. Bazla boyalar karıştırılıyor ve 30 dakikada oje hazır. Ancak, ojenin renginin oturması için 1 gece bekletiliyor. Ertesi gün doldurup mağazalara gönderiliyor.

AYSUN ÖZ KAŞİ

Manşetler

DUYURU-4