'Rehabilitasyona olan ihtiyaç artacak'

Nöroloji, ortopedi, göğüs hastalıkları, kardiyoloji, kardiyovasküler cerrahi ve yanık ünitelerindeki hastalar rehabilitasyona en fazla ihtiyaç duyanlar arasında yer alıyor


İki yılda bir Ankara’da düzenlenen Tıbbi Rehabilitasyon Kongresi’nin beşincisi, 3-6 Kasım 2016 tarihleri arasında gerçekleştirildi.  

Kongre Başkanı Prof. Dr. Kenan Tan, Türkiye Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzman Hekimleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Vesile Sepici ve Özel Medoran FTR Merkezinden bir önceki dernek başkanı Prof. Dr. Oktay Arpacıoğlu, Türkiye’de rehabilitasyon hizmetleri, gereklilikler ve kongre içeriği ile ilgili Medimagazin’e açıklamalarda bulundu.

Ağırlıklı olarak tıbbi rehabilitasyon konularına yer verilen kongrede, ağrı alanındaki önemli konu başlıkları da katılımcılar ile paylaşıldı. Kongrede 27 oturumun yanı sıra, kardiyak rehabilitasyon, invaziv olmayan beyin stimülasyonu, spastisite tedavisi, terapötik eklem, yumuşak doku ve periferik sinir enjeksiyonları, ürodinami, elektromiyografi, alt ekstremitelerde ortez reçeteleme, PRP, proloterapi, manuel tıp, kinezyo bantlama ve kas iskelet sistemi ultrasonografisini içeren 12 kurs düzenlendi.

Prof. Dr. Tan, “Ortalama yaşam süresinin uzaması ile her kronik hastalığın rehabilitasyon gerekliliği olacak ve önümüzdeki yıllarda rehabilitasyona olan ihtiyaç artacaktır.  Bugün göğüs, kalp-damar, yoğun bakım ve kardiyoloji gibi çok sayıda alan rehabilitasyon ünitesine ihtiyaç duyuyor ve bizden hizmet istiyor.  Özellikle kronik hastalıklarla uğraşan nöroloji, ortopedi, göğüs hastalıkları, kardiyoloji, kardiyovasküler cerrahi ve yanık ünitelerindeki hastalar, rehabilitasyon ihtiyacı olan hastalar.” dedi.

Tan, eski adıyla Türk Silahlı Kuvvetleri Rehabilitasyon Merkezi, 15 Temmuz sonrası Sağlık Bilimleri Üniversitesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı afiliye hastanesi olan Gaziler Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Türkiye’nin her tarafından çeşitli üniversite ve eğitim hastanelerinde FTR ihtisası yapan hekimlere ev sahipliği yaptıkları bilgisini verdi.

Spinal kord yaralanmaları, inme ve ampüte konularında ayrı alanların sayısının arttığı bilgisini veren Prof. Dr. Tan, ağırlıklı olarak ateşli yaralanma sonrası ampüte olmuş asker ve gaziler olmak üzere 2000 yılından bu yana gün boyu süren rehabilitasyon hizmeti verdiklerini dile getirdi.

Klinik branşlaşma önemli

Hastane şartları gereği her kurumda branşlaşmanın mümkün olmadığını ifade eden Prof. Dr. Tan, “Özellikle eğitim-araştırma ve üniversite hastaneleri olmak üzere, yeterli sayıda öğretim üyesi ve malzemesi olan klinikler branşlaşmaya gitmeli.  Bu hem alanımızın gelişmesini hem de hastaların daha iyi hizmet almasını sağlar.” dedi.

“Teknoloji arttıkça kaza sayısı artıyor”

Travma, trafik kazası ve ateşli yaralanma sayısının arttığı bilgisini veren Tan, “Teknoloji arttıkça kaza sayısı artıyor. Bu nedenle rehabilitasyon kavramı dünyada da gelişmeye muhtaç durumda ve teknolojinin bu yönde de gelişmesi gerekiyor. FTR alanında teknolojin yanı sıra insan gücünü de çok kullanıyoruz.  Özellikle spinal kord yaralanmalarında hastanın fizyoterapistlerle birebir çalışması önemli.” ifadelerini kullandı.

Mesleki rehabilitasyon ile yeni hobiler kazandırılıyor

Türkiye’de el rehabilitasyonu veren ilk hastane olduklarını dile getiren Prof. Dr. Tan, “Kliniğimizde tedavi gören hastalara bu süre zarfında bir hobi edinmeleri için mesleki yönlendirme yapıyoruz.  Halı dokuma, ebru, fotoğrafçılık ve bilgisayar alanlarında eğitim ve sertifikalar veriyoruz.  Yine hastalarımıza ampüte futbol, tekerlekli basketbol, atıcılık ve okçuluk gibi dokuz ayrı branşta sportif faaliyetler sunduk.” açıklamalarında bulundu.  

“Kronik ve onkolojik hastalıklar,  kazalar, travmalar ve maalesef savaşlar sonucunda rehabilitasyon ihtiyacı gittikçe artıyor”  

Türkiye Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzman Hekimleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Vesile Sepici, fiziksel tıp ve rehabilitasyonun, hareket sistemi hastalıklarının tanı, tedavi ve rehabilitasyonu ile uğraşan, ayrıca tüm diğer sistemlere ait doğumsal ve edinilmiş hastalıklara bağlı yetersizliği olan kişilerin mevcut kapasitelerini en üst düzeye çıkarmak, bağımlılıklarını azaltmak ve yaşam kalitesini arttırmak amacıyla yataklı ve yataksız kurumlarda tıbbi rehabilitasyon uygulayan bir tıp dalı olduğunu; ayrıca fiziksel tıp ve rehabilitasyon branşının romatoloji ve algoloji olmak üzere iki yan dalının mevcut olduğunu belirtti.

Prof. Dr. Sepici, FTR uzman hekimlerinin; kas-sinir-iskelet sistemi problemlerinin, nörolojik, kardiyopulmoner, pediatrik, onkolojik metabolik (obezite, osteoporoz vb.), algolojik hastalıkların primer ya da tamamlayıcı tedavilerini içeren akut ve kronik dönem tıbbi rehabilitasyon programlarının yatarak, ayaktan veya toplum içi planlaması ve yürütülmesinden sorumlu olduğunu dile getirdi.
Prof. Dr. Sepici, “Türkiye Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzman Hekimleri Derneğinin 20 yıl önce FTR hekimlerinin özlük haklarının korunması yanında tıbbi rehabilitasyon ağırlıklı toplantılar, sempozyumlar ve kongreler düzenleyerek bu konudaki gelişmeleri, deneyimleri, bilgileri paylaşmayı ve farkındalığı artırmayı amaçladıklarını; ayrıca tıbbi rehabilitasyonda artık teknolojinin önemli yeri olduğunu, bu nedenle teknolojik gelişmeleri de yakından takip ettiklerini, son yıllarda gelişen tamamlayıcı tıp uygulamalarının da FTR hekimlerinin ilgi alanına girdiğini” ifade etti.
 
Sepici, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de ortalama yaşam süresi arttıkça kronik hastalıkların arttığını söylerken,  “Ayrıca sayıları her yıl artan onkolojik hastalıklar, travmalar, kazalar ve maalesef savaşlar vb. sonucunda tıbbi rehabilitasyon ihtiyacı gittikçe artmaktadır. Ülkemizde açılacak şehir hastanelerinde çok sayıda rehabilitasyon yataklarına da yer verilecek olması bu ihtiyacın göstergesidir ve memnuniyet vericidir.” ifadelerini kullandı.

“Koordinasyonun orkestra şefi FTR uzmanı” 

FTR alanının tüm branşları ilgilendirdiğini ifade eden Prof. Dr. Arpacıoğlu, “özellikle hareket, sinir sistemi, kanser ve solunum hastalıkları olmak üzere rehabilitasyonun her branş ile ilişkili olduğunu,  fizyoterapist, rehabilitasyon hemşiresi, iş uğraşı ve konuşma terapisti, ortez-protez teknisyeni,  psikolog ve sosyal hizmet uzmanı gibi çalışanların da aralarında olduğu çok sayıda meslek grubu ile çalışıldığını ve bu koordinasyonun orkestra şefinin de FTR uzmanı olduğunu” belirtti.

“Akut dönem rehabilitasyon merkezlerine ihtiyacımız var”

Prof. Dr. Oktay Arpacıoğlu, “Genç meslektaşlarıma akut dönem rehabilitasyon alanına daha fazla yönelmelerini öneririm. Örneğin; omurilik yaralanması veya beyin hasarı ile gelen hasta ameliyat edilecekse edilir, sonrasında hemen akut rehabilitasyonuna başlanmalıdır.” derken, bunun gerçekleşmesi için de hastanelerde yeterli sayıda tıbbi rehabilitasyon yataklarının olması gerektiğini, Türkiye’deki merkezlerin imkanları dâhilinde bu konuda iyi hizmet verdiklerini, ancak sayılarının yetersiz olduğunu ve bu konuda yetişmiş FTR uzman hekim sayısının yeterli olması gerektiğini belirtti.

Arpacıoğlu, “Hastanın fiziksel, ruhsal, biyolojik her türlü değerlendirmesi yapılıp belirli bir süre sonra ekibin tekrar toplanıp değerlendirme yapması gerekir, örneğin; yürüme analizi çok zaman alır, biz bunları yapmayı isteriz ama bunlar muayeneden çok daha fazla zaman alıyor ve belirli zaman aralıklarında tekrarlanması gerekiyor.  Hekimin bu iş için harcadığı emeğin karşılığının verilmesi gerekir.” açıklamasında bulundu. 

 

Manşetler

DUYURU-5
EBELİK YÖNETMELİĞİ
HASTANE KOORDİNASYON KURULU YÖNETMELİĞİ