Sağlık Bakanlığı, ramazan ayında beslenme şeklindeki değişikliğe bağlı yavaşlayan metabolizmanın fiziksel aktivite ile hızlandırılmasını önerdi.
Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü Seraceddin Çom, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bir aydır tutulan oruç döneminde beslenme alışkanlıklarındaki değişiklikler sonucu, bu kişilerin metabolizma hızının yavaşladığını söyledi.
Bu dönemde, beslenmenin yanı sıra fiziksel aktivite düzeninin de değiştiğine dikkati çeken Çom, oruç tutan kişilerin fazla enerji harcamamak ve iftar vaktinden önce acıkmamak için daha önce uyguladıkları egzersiz programlarını bıraktıklarını ifade etti. Çom, bu durumun diğer günlerden daha fazla beslenen, ancak hareketsiz kalan kişilerde kilo artışına neden olduğunu belirterek, ''Böylece bireyler, enerji alımı ile harcaması arasındaki dengeyi sağlamakta zorlanmakta ve şişmanlama eğilimine girmektedirler'' uyarısında bulundu.
Ramazan ayı boyunca yavaşlayan metabolizmanın tekrar düzelebilmesi ve vücut ağırlığının dengede tutulabilmesi için bayramdan sonra yeterli ve dengeli beslenilmesine özen gösterilmesi gerektiğine işaret eden Çom, öğün atlamama, bol su içme gibi sağlıklı beslenme ilkelerine uymanın yanı sıra düzenli fiziksel aktivite yapmaya da özen gösterilmesi gerektiğini bildirdi.
FİZİKSEL AKTİVİTENİN YARARLARI
Çom, fiziksel aktivitelerin, günlük yaşamda kas ve eklemleri kullanarak enerji tüketimine sebep olan, kalp ve solunum hızını arttıran ve yorgunlukla sonuçlanan aktiviteler olduğunu ifade ederek, yürüme, koşma, sıçrama, yüzme, bisiklete binme, çömelme kalkma, kol ve bacak hareketleri, baş ve gövde hareketleri gibi temel vücut hareketlerinin tümünü ya da bir kısmını içeren çeşitli spor dallarının fiziksel aktivite olarak kabul edildiğini söyledi.
Düzenli fiziksel aktivitenin kas gücünü ve vücut esnekliğini artırdığını, eklem hareketliliğinin korunması ve arttırılmasında yardımcı olduğunu, kalp-damar sistemini güçlendirerek kalp krizi geçirme riskini azalttığını vurgulayan Çom, şunları kaydetti:
''Düzenli egzersizle kişi gerilimini azaltabilir, günlük baskılardan uzaklaşabilir ve zihnini zinde tutabilir.
Olumlu düşünerek depresyon ve stresle başa çıkabilme yeteneğini geliştirir.
Boya uygun vücut ağırlığına ulaşmaya ve yağ dokusunun azalmasına yardımcı olur.
Daha iyi motor koordinasyon sağlar, çevikliği artırır.
Yüksek kan basıncı (hipertansiyon), kalp-damar hastalıkları, şişmanlık (obezite), şeker hastalığı (diabet), kemik erimesi (osteoporoz), depresyon, bel ağrısı, kireçlenme (artrit) gibi birçok hastalıktan korur ya da var olanların şiddetinin azalmasına sebep olur.
Beyin-damar hastalıkları gelişim riskini azaltır.''
-''ASANSÖR YERİNE MERDİVEN KULLANILMALI''-
Çom, egzersiz yapmak için imkan olmadığı düşünüldüğünde gün içinde yapılan mecburi hareketlerin egzersize dönüştürülebileceğini de belirterek, özel araç yerine toplu taşıma araçları tercih edilebileceği, gidilecek yere varmadan bir kaç durak önce inerek yola yürüyerek devam edilebileceği ve hekim tarafından yasaklanmadığı takdirde asansöre binmek yerine merdivenlerin kullanılabileceği önerisinde bulundu.
Çom, belirli bir program dahilinde ve profesyonel yardım almadan yapılacak egzersizlerde bilinmesi gereken bazı kuralları ise şöyle sıraladı:
''Daha önce hiç egzersiz yapmamış olanlar, egzersize gün aşırı 10 dakika gibi sürelerle başlamalı ve bunu zaman içinde en az 30 dakika olacak şekilde arttırmalı,
Egzersiz öncesinde kaslar yumuşak ve yavaş hareketlerle gerilerek ısıtılmalı,
Ani hareketler ve aşırı yüklenmenin özellikle daha önceden alışık olmayan bireylerde spor yaralanmalarına neden olabileceği unutulmamalı.
Bilinen bir kronik hastalığı olanlar, egzersiz programlarına başlamadan önce kendilerini izlemekte olan hekimin onayını almalı.
Egzersizle birlikte gelen şiddetli göğüs ağrısı ve nefes darlığının bir kalp hastalığının belirtisi olabileceği bilinmeli.
Açık havada yapılacak sporlar için hava kirliliğinin yoğun olmadığı ortamları seçmek dikkat edilmeli.
Bilinçsizce yapılan aşırı egzersizin de sağlık için hareketsizlik kadar zararlı olabileceği unutulmamalı.