Geçtiğimiz hafta, yayın yönetmenim Özlem Akalan'la birlikte, 20 yıllık aromaterapi ve organik kozmetik markası Florame'ın aromaterapi workshop'ına katıldık.
Esansiyel yağların fiziksel, duygusal, ruhsal sağlık ve güzellik için çeşitli metotlarla uygulanması anlamına gelen aromaterapide kullanılan uçucu yağların, piyasada çok kötü taklitlerinin olduğunu öğrendik. Zira binlerce ton hammaddeden 1 kilogram yağ elde edildiğini düşünürsek, 10 mililitrelik şişelerde satılan ürünlerin çok ucuz olmasının imkanı yok. Bu konuda dikkatli olmak gerek. Bu tip yağları eczanelerden almak sanırım en mantıklısı. Zira bu tip yağların taklitlerinin vücuda sürülmesi kadar koklanması da sağlık açısından zararlı. Alırken içeriğinde kimyasal madde olmamasına dikkat etmek gerekiyor. Hatta organik olanları seçmekte fayda var ancak organik yağları alırken üzerindeki sertifikaları kontrol etmeyi de unutmayın.
DOĞAL OLUP OLMADIĞINI NASIL ANLARIZ?
Peki, bir uçucu yağın doğal yağ olup olmadığını nasıl anlarız? Hemen tekniğini aktarayım. Bir kağıt peçeteye bir-iki damla damlatın. 15-20 dakika sonra leke kalmamışsa, doğal yağdır. Ancak leke bıraktıysa değildir. Adı üstünde işte uçucu yağ.
Workshop'ta eğitimi uzun yıllardır aromaterapiyle ilgilenen eczacı Nimet Özata verdi. 'Geleneksel olarak, aromatik bitkilerin en önemli kullanım alanları mikropların yayılımının önlenmesi, koku yoluyla iyileştirme, kozmetik ve cilt bakımıdır. Bu kullanım alanları günümüzde hala geçerlidir' diyen Özata, aromaterapi kullanım yollarını şöyle açıklıyor: 'Masaj, kompres, buğu ve banyo yoluyla faydalanılabileceği gibi koku lambaları yoluyla da uygulanabilir.'
Uçucu yağlar konusunda dikkat edilecek noktalara gelince... Uçucu yağlar, çok etkili oldukları için direkt kullanıldığında cilde zarar verirler o nedenle badem ve susam gibi taşıyıcı yağlarla seyreltilerek kullanılmalıdır. Bergamut, greyfurt, limon, portakal, turunç ve melektotu yağları güneşte ve solaryum sırasında kullanılmamalı. Ayrıca hepatit, epilepsi, kanser, Parkinson ve alerjisi olanlar doktora danışarak kullanmalı.
LAVANTA HER EVE LAZIM
Şunu öğreniyorum ki, sakinleştirici etkisi olan ve uykusuzluk, baş ağrısı ve yüksek tansiyona iyi gelen lavanta yağını, evde hatta çantada bulundurmak lazım. Benim gibi migreni olan için işte bir reçete: 10 mililitre lavanta uçucu yağını, 25 mililitre badem gibi taşıyıcı bir yağla seyrelterek şakaklar ve enseye masaj yaparak sürebilirsiniz.
Ayrıca yastığın üzerine damlatılan birkaç damla lavanta uçucu yağı da uyumaya yardımcı oluyormuş.
Biberiye yağı ise lavantanın tam tersine, canlandırıcı ve dolaşım sistemini uyarıcı bir etkiye sahip. Ayrıca burkulmalara ve kas yorgunluğuna da iyi geliyormuş. 4-5 damla biberiye uçucu yağı damlatılarak hazırlanan soğuk kompres, burkulmaların üzerine uygulandığında ağırları gideriyor, şişleri indiriyor. Ayrıca 1 mililitre biberiye yağı, 25 mililitre badem yağıyla seyreltilerek, ağrıyan eklem ve kaslara, saçın güçlenmesi için saç derisine ve baş ağrılarında şakaklara uygulanabilirmiş.
Aromaterapide kullanılan birkaç özel formül
Canlandırıcı banyo
4 damla greyfurt uçucu yağı
6 damla lavanta uçucu yağı
50 mililitre tam yağlı süt.
Yağlar süte karıştırılarak küvete dökülür.
Enerji veren masaj karışımı
13 damla lavanta uçucu yağı
5 damla biberiye uçucu yağı
2 damla nane uçucu yağı
90 mililitre badem yağı ve 10 mililitre jojoba yağı karıştırılarak masaj yapılır.
Öğrenciler için konsantrasyon karışımı
Aroma lambasına, çalışılan odanın ölçülerine göre her 5 metrekare için;
2 damla biberiye yağı
2 damla Isparta gülü yağı damlatılır.
Egzama için
4 damla ardıç uçucu yağı
4 damla papatya yağı
50 mililitre fındık yağına ilave edilir ve egzamalı bölgeye sürülür.
AYSUN ÖZ KAŞİ