Psikolog Tatlıdil: “Otizm Erkeklerde 3-4 Kat Fazla Görülüyor”

Psikolog Ecem Özcan Tatlıdil, otizm spektrum bozukluğunun yaşamın ilk üç yılı içinde ortaya çıkan nörogelişimsel bir bozukluk olduğunu belirterek,...

Psikolog Ecem Özcan Tatlıdil, otizm spektrum bozukluğunun yaşamın ilk üç yılı içinde ortaya çıkan nörogelişimsel bir bozukluk olduğunu belirterek, "Otizm her coğrafyada ve her sosyoekonomik düzeyde görülebilmektedir. Erkeklerde kızlardan 3-4 kat daha fazla görüldüğü bilinmektedir" dedi.

Birleşmiş Milletler tarafından otizm konusunda farkındalık oluşturmak ve otizmle ilgili sorunlara çözüm bulmak amacıyla 2008 yılından beri "Dünya Otizm Farkındalık Günü"nün kutlandığını ifade eden Liv Hospital Ankara'dan Psikolog Tatlıdil, otizm spektrum bozukluğu hakkında bilgilendirmede bulundu. Otizmin çocukluk gelişiminde çok erken ortaya çıkan, şiddet derecesine göre değişen ve sosyal beceriler, iletişim sorunları ve tekrarlayan davranışlarla karakterize edilen bir durum olduğunu dile getiren Psikolog Tatlıdil, şunları söyledi:

"Otizm spektrum bozukluğu, yaşamın ilk üç yılı içinde ortaya çıkan nörogelişimsel bir bozukluktur. Her coğrafyada ve her sosyoekonomik düzeyde görülebilmektedir. Erkeklerde kızlardan 3-4 kat daha fazla görüldüğü bilinmektedir. Otizmin sebebi halen bilinmemekle birlikte tıbbi araştırmalar, genetik faktörler ile birlikte çevresel faktörlerin de rolü olabileceğini göstermektedir."

"Damgalanma kaygıları tanı ve tedavide gecikme sebebi"

"Sessiz, içine kapanık, nasılsa konuşur" gibi bazı yanlış inanışlar ya da toplum tarafından damgalanma kaygılarının otizmli çocukların tanı ve tedavisinde gecikmelere yol açabildiğine dikkat çeken Psikolog Ecem Özcan Tatlıdil, "Unutulmamalıdır ki otizm, ne kadar erken yaşta tanınır ve uygun bir şekilde yönlendirilirse tedavisinde o kadar olumlu sonuçlar alınan bir bozukluktur. En ufak bir şüphe dahi varsa bir uzman görüşü almak faydalı olacaktır" şeklinde konuştu.

"İsmiyle çağrıldığında bakmıyor ve komut almıyorsa dikkat"

Psikolog Tatlıdil, "Otizme sahip bir çocukta ismiyle seslenince bakmama, yüzdeki ifadeleri anlamama, komut almama, kelimeyi veya cümleyi anlamama, bazen aynı sözün tekrarlanması, dönen nesneleri izleme ya da döndürme (araba tekerleği, çamaşır makinesi gibi), parmak ucu yürüme, sebepsiz yere gülme veya ağlama, rutine aşırı bağlılık ve tekrarlayıcı motor hareketler dediğimiz yani el çırpma, sallanma, etrafında dönme, sallanma gibi belirtiler de mevcuttur" dedi.

"Yüz ifadesi ve sözel olmayan iletişim hiç olmayabilir"

Otizmli çocuklarda genelde belirtilerin erken gelişim (0-3 yaş) döneminde başlamış olabileceğini vurgulayan Psikolog Ecem Özcan Tatlıdil, toplumsal iletişim ve etkileşimde sık görülen diğer belirtileri şu şekilde sıraladı:

"Toplumsal etkileşime girememe, değişik toplumsal ortamlara göre davranışlarını ayarlama güçlükleri, sözel ve sözel olmayan bütünsel iletişim yetersizliği, ilgilerini, duygularını paylaşamama, yüz ifadesinin ve sözel olmayan iletişimin hiç olmaması, göz iletişimi ve beden dilinde olağandışılıklar ya da el- kol hareketlerini anlama ve kullanma eksikliği, olağandışı toplumsal yaklaşım ve karşılıklı konuşamama, akranlarıyla etkileşim kurma, etkileşimlerini sürdürme ve ilişkilerini anlama eksiklikleri, hayali oyunu paylaşma ya da arkadaş edinme güçlükleri."

"Küçük değişiklikler karşısında aşırı sıkıntı duyabilirler"

Psikolog Tatlıdil, otizmin kısıtlı ve yineleyici davranışları hakkında ise şu bilgilendirmede bulundu:

"Basmakalıp ya da yineleyici motor eylemler, nesne kullanımı ve konuşma (oyuncakları, nesneleri sıraya dizme, ekolali / yankılama, kendine özgü deyişler vb.), değişikliklere karşı esneklik göstermeme, törensel / ritüel sözel ve sözel olmayan davranışlar (küçük değişiklikler karşısında aşırı sıkıntı duyma, geçişlerde güçlükler yaşama, törensel selamlama davranışları, hep aynı yoldan gitme isteği ve aynı yemeği yemek isteme vb.), yoğunluğu ve odağı olağandışı olan, ileri derecede kısıtlı, değişiklik göstermeyen ilgi alanları (alışılmadık nesnelere aşırı bağlanma ya da bunlarla uğraşıp durma, ileri derecede sınırlı ya da saplantılı ilgi alanları vb.), duyusal girdilere karşı çok yüksek ya da düşük düzeyde tepki gösterme veya çevrenin duyusal yanlarına olağandışı bir ilgi gösterme."

"Her çocukta farklı belirtiler görülebilir"

Otizm belirtilerine sahip ancak tanısı konacak kadar yeterli kriterleri sağlamayan çocuklara verilen tanıya "atipik otizm" adı verildiğini söyleyen Psikolog Tatlıdil, bu tür otizmin varlığı tartışmalı olsa bile çocuklarda otizm belirtileri görüldüğü zaman mutlaka bir uzman doktora başvurulması gerektiğini belirtti. Otizmde tedavi yollarına da değinen Tatlıdil, "Her çocukta farklı belirtilerle görülebilir. Otizmin dereceleri vardır ve her çocuğun klinik görünümü, tedavisi ve ilerleyişi aynı olmaz. Otizme yönelik en etkili tedavi yöntemi özel eğitimdir. Bu süreçte başvurulacak bir psikolog, kişiye sorunlu davranışlarını ele almanın ve mümkünse bir çözüme ulaştırmanın yollarını önerebilir. Ancak unutulmamalıdır ki her çocuk aynı gelişim evresinden geçer fakat bu evrelerin gerçekleşme zamanı ve hızı birbirinden farklılık gösterebilir" ifadelerine yer verdi.

Manşetler

DUYURU-4