Prostat kanserinde erken teşhis hayat kurtarıyor

Prostat kanseri; Amerika’da erkeklerde akciğer kanserinden sonra en fazla ölüme neden olan kanser türü. Ancak hastalık erken teşhisle büyük oranda tedavi edilebilen kanserler arasında.

Risk faktörleri arasında, ileri yaş, etnik, genetik ve diyetle ilgili etkenler bulunan prostat kanseri, erken teşhis sayesinde erkeklerin kâbusu olmaktan çıkıyor. Üroloji Uzmanı Op. Dr. Mustafa Günhan, belirtilere dikkat edilmesini önerdi. Prostat kanserinin şikayetleriyle, prostatın iyi huylu büyümesine ait belirtilerin birbiriyle paralellik gösterdiğini vurgulayan Günhan, şikayetlerin rahatsız edici, tıkayıcı ve idrar yapma bozukluğu ile ilgili olduğunu söyledi. Bunlar arasında; gece sık idrara çıkma, mesanede boşalamama hissi, idrarın uzağa gitmesinde ve kalınlığında problemler, idrar yaparken yanma ve idrarda kanama var.

Prostat kanserinin taramasına, ailede prostat kanseri mevcut değilse 50 yaşında, aksi takdirde 40 yaşında başlanması gerektiğini belirten Dr. Günhan, “PSA denilen kan testi ve muayene düzenli ve yıllık olarak mutlak önerilmektedir. Bu yöntemler yönlendirici olup, kesin tanısı prostat ultrasonu eşliğinde yapılan prostat biyopsisiyle konur. Prostat kanseri hastanın yaşamını sürdürmesindeki en önemli etken; erken teşhistir” dedi.

KİŞİYE ÖZEL TEDAVİ BAŞARILI SONUÇ VERİYOR

Hastalığın tedavi seçenekleri arasında; cerrahi olarak prostatın çıkartılması, radyoterapi, brakiterapi denilen implantasyon ışınlama tedavisi ve hormon tedavisi yer alıyor. Tedavi yönteminin hasta ve hastalığa göre seçilmesinin önemline değinen Dr. Günhan, “Cerrahi yöntemler; açık, laparaskopik ve robotik cerrahi olarak sınıflandırılabilir. Son zamanlarda cerrahi deneyimin de kazanılmasıyla operasyon sonrası oluşabilecek komplikasyonlar minimalize edilmiştir. Klasik olarak bildirilen komplikasyonlar arasında; idrar kaçırma, ereksiyon problemleri, kanamalar, tümör hücresinin kalması sayılabilir” diye konuştu.

Manşetler

DUYURU-4