Prof. Dr. Yıldız: 'Sigarayı deneyen her 4 çocuktan 3’ü bağımlı oluyor'

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Füsun Yıldız, “sigarayı deneyen her 4 çocuktan 3’ünün bağımlı oluyor” dedi.

Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Füsun Yıldız, “Sigarayı Bırakmada Hekim ve Sağlık Çalışanlarının Sorumlulukları ve Sigara Bırakma Yöntemleri” üzerine bir seminer verdi. Sigaranın bütün vücuda zarar veren binlerce madde içerdiğini ve her dozunun zararlı olduğunu ifade eden Prof. Dr. Füsun Yıldız, “Sigara benzeri olmayan bir sağlık sorunudur”, diye konuştu.

Sunumuna, doktorun ilk görevinin teşhis ya da tedavi değil, “korumak” olduğunu belirterek başlayan Prof. Dr. Yıldız, hekimlerin öncelikli olarak insanlarda hastalık yapan nedenlere karşı farkındalığın arttırılması yönünde çalışması gerektiğini vurguladı. Vücutta bulunan bütün sistemlere zarar veren en önemli bağımlılıklardan birinin de tütün ve tütün ürünlerinin kullanımı olduğunu ekleyerek, korumanın ve mücadelenin başta sigara olmak üzere tüm tütün ve tütün ürünleriyle olması gerektiğini ekledi. Sigara bağımlılığı ile ilgili mücadele stratejilerini; yeni başlayacak olanların bu alışkanlığı kazanmasının önlenmesi, pasif içicilerin korunması ve sigara içenlerin sigarayı bırakması yoluyla olacağını belirtti. Sigaraya başlama yaşının dünya genelinde 15 yaş öncesi olduğunu söyleyen Prof. Dr. Füsun Yıldız, sigarayı deneyen her 4 çocuktan 3’ünün bağımlı olduğu acı gerçeği ile yüzyüze olduğumuza dikkat çekerek: “Bu yüzden lütfen, bir taneden bir şey olmaz; bir tane denesin, nasıl kötü bir madde olduğunu görsün, diyerek çocuklarınızın bunu denemesine izin vermeyin. Sadece tek bir sigara dahi yeni bir bağımlı oluşturmaya yeterli”, dedi.

“Sigaranın, her iki tüketicisinden birinin erken ölümüne neden oluyor”
Sigaranın, her iki tüketicisinden birinin erken ölümüne neden olan bir zehir olduğunu ve bu zehrin 4 bin çeşit ağır kimyasal madde içerdiğini belirten Prof. Dr. Füsun Yıldız, “Sigara bağımlısı kişinin sadece kendisine değil, çevresine de büyük zarar veriyor. Tütün dumanının “Ana Akım” denen, sigara içicisinin soluduğu gazlar ve “Yan Akım” denen sigaranın yanan ucundan çıkan gazlar olarak ikiye ayrılıyor. Yan akımda zehirli kimyasalların daha fazla yer aldığını, bu nedenle pasif içicilerin de sigaradan büyük zararlar görüyor” diye konuştu.

“Sigarayı bıraktıktan sonra bedende gerçekleşen değişimler”
Prof. Dr. Füsun Yıldız, sigara bağımlılığının hekim kontrolü gerektiren, tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu ifade ederek, multidisipliner yaklaşımlarla sigarayı bırakmanın mümkün olduğunu söyledi Yıldız, sigarayı bıraktıktan sonra bedende gerçekleşen değişimleri ise şöyle sıraladı:

• 20 dakikada kan basıncı normale döner, el-ayaklar ısınır.
• 8 saatte kan karbonmonoksit düzeyi normale iner.
• 48 saatte koku ve tat alma duyuları normalleşir.
• 3 ay sonra efor kapasitesi artar, öksürük-balgam azalır.
• 1 yıl sonra kalp krizi geçirme riski %50 azalır.
• 5 yıl sonra ağız, boğaz, özefagus kanser riski %50 azalır.
• 10 yıl sonra akciğer, mesane, böbrek, pankreas kanser riski azalır.
• 15 yıl sonra kalp krizi geçirme riski içmeyenlere eşitlenir.

Tütün kullanımının geleceğimizle yaptığımız sözleşme olduğunu belirten Yıldız, sigara içmenin bedelinin yıllar sonra sağlık bozulduğunda ödendiğini ve önümüzdeki 20 yılda sigaranın yol açtığı ölüm, ek hastalıklar ve ekonomik kayıpların ciddi boyutlarda olmaması için hemen şimdi sigaradan kurtulmamız gerektiğini söyledi.

Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi Hastanesi Sigara Bırakma Polikliniği hizmette Sigara Bırakma Polikliniğinin Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi Hastanesi bünyesinde halkın hizmetine açıldığı müjdesini de veren Prof. Dr. Füsun Yıldız, dileyen tüm hastaların buraya başvurabileceğini ve kanıta dayalı tıbbi yaklaşımlarla tedavi olabileceklerini belirtti.

Hastanın sigarayı bırakmasının her hekimin görevi olduğunu söyleyen Yıldız: “Hiç kuşku yoktur ki her hekim –göğüs hastalıkları uzmanı olsun ya da olmasın her hekim- mesleğinin kendisine yüklediği sorumlulukların bir gereği olarak tütün kontrolü mücadelesini hayatının bir parçası haline getirmelidir. Çünkü Hipokrat’tan bu yana “önce zarar vermeme” ilkesi hekimlik mesleğinin temel düsturu olmuştur.” şeklinde konuştu.

Manşetler

DUYURU-5
EBELİK YÖNETMELİĞİ
HASTANE KOORDİNASYON KURULU YÖNETMELİĞİ