Polyerga proteini kansere karşı

Domuz dalağından elde edilen 'polyerga' ekstresi; meme ve kolon kanserli hastalarda yarar sağlıyor. Yapılan bir çalışmada; dört ay boyunca 'polyerga' enjekte edilen kanserli hastaların iştahlarının...

Domuz dalağından elde edilen 'polyerga' ekstresi; meme ve kolon kanserli hastalarda yarar sağlıyor. Yapılan bir çalışmada; dört ay boyunca 'polyerga' enjekte edilen kanserli hastaların iştahlarının arttığı, ağrılarının azaldığı ve tümörlerinin küçüldüğü gözlenmiş.

NASA'dan ameliyatsız bel fıtığı tedavisi

Domuz dalağından elde edilen, yüksek derecede saflaştırılmış peptid (küçük protein) ekstresi olan 'polyerga', kanser tedavisinde büyük yarar sağlıyor. Bu proteinlerin tıbbi bir değer taşıdığı ise tesadüfen ortaya çıkmış. 1980'lerden önce, terapötik insülinin (pankreastan salgılanan ve diyabet tedavisinde kullanılan bir hormon) tek kaynağı domuzlardı.

GÜÇ ANLAMINA GELİYOR
Almanya'da 2. Dünya Savaş'ında insülin kıtlığı yaşanmış. Bu hormon için kaynak arayan bilim adamları; dalak dahil birçok organı incelemiş. Walter Kuhlmey adlı bir tıp doktoru ise, domuz dalağından insülin etkisi gösteren bir ekstre elde etmiş. Fakat bu madde aynı zamanda enerjiyi de yükseltmiş ve kişinin genel durumunu iyileştirmiş. 'Polyerga' adını verdiği ürünü (Latince 'çoğul' ve 'güç' anlamına gelir), bir tür tonik olarak satmaya başlamış. 1951'de Heinrich Pophanken adlı bir onkolog ise ilerlemiş pankreas kanseri olan Julia Meir'ın tedavisinde polyerga'dan yararlanmış.

BAŞKA SEBEPTEN ÖLMÜŞ!
Durumu çok ağır olan ve her an ölmesi beklenen Meir'in ıztırabını gidermek için ona polyerga enjeksiyonları uygulamış. Sonuçlar ise herkesi şaşırtmış; Julia Meir'in ağrıları tamamen geçmiş, bitkinliği ortadan kalkmış ve kendini tekrar canlı hissetmiş.

Antienflamatuar diyetle sağlıklı ve uzun yaşam

İki ay boyunca 3-6 enjeksiyon, daha sonra ayda iki enjeksiyon alan hasta, üç sene daha yaşamış ve başka bir hastalıktan ölmüş. Yapılan otopside ise patologlar, Meir'in pankreas tümörünün tamamen ortadan kalktığını görmüş. Bu olay kanser tedavisinde polyerga'ya olan ilgiyi artırmış.

KEMOTERAPİ GÖRENLER İHMAL ETMESİN
Her polyerga tablet 100 mg. polipeptit içerir. 63 kilonun altındaki kişiler, günde üç kez, bir tablet almalıdır. Her ilave 18 kilo için bir tablet eklenir. Örneğin 100 kiloluk bir kişi; her gün eşit aralıklarla, beş tablet almalıdır. Polyerga'nın toksik etkisi olmadığı için doz aşımıyla ilgili bir kaygı yoktur ama önerilen dozdan daha fazlasının alınması etkiyi güçlendirmez.

YEMEKLERDEN ÖNCE
En iyi sonuçların elde edilebilmesi için polyerga yemeklerden önce alınmalıdır. Ayrıca pankreatin, bromelain ya da pepsin gibi sindirim enzimleriyle aynı zamanda alınmamalıdır. Polyerga tedavisine, kanser teşhisi konduktan sonra mümkün olan en kısa zamanda başlanmasını tavsiye ederiz. Özellikle kemoterapi gören hastalar uygun şekilde kullanmalıdır.

BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ GÜÇLENDİRİYOR
Polyerga'nın etkisiyle ilgili birçok araştırma yapılmış. Büyük çalışmalardan birinde; 158 meme kanseri hastası iki gruba ayrılmış. Polyerga grubundaki kadınlar, haftada üç kez enjeksiyon alırken; kontrol grubundaki kadınlara plasebo verilmiş. Polyerga grubundaki kadınlarda, akyuvar yüzdelerinin arttığı, bağışıklık sistemi fonksiyonlarının güçlendiği gözlenmiş.

METASTAZDA AZ YARAR SAĞLIYOR
248 kanserli hastada yapılan bir diğer araştırmaya göre ise; en iyi sonuçların meme ve kolon kanserli hastalardan alındığı tespit edilmiş. Meme ve kolon kanserli hastalara dört ay boyunca oral yolla polyerga verilmiş. Hastaların iştahları artmış, ağrıları azalmış, enerji seviyeleri yükselmiş ve durumları iyileşmiş. Bunun aksine, akciğer kanserli ve metastazlı hastaların polyerga'ya o kadar iyi yanıt vermediği de gözlenmiş.

YAN ETKİSİ YOKTUR VE GÜVENLİDİR!
Gazete manşetlerine de taşınan 'deli dana' korkusu nedeniyle; hastalarımızdan bazıları hayvan dokularından elde edilen ürünleri kullanma konusunda kaygılanmaktadır. Bu kişilere domuzlarda 'deli dana' benzeri hiçbir hastalığın saptanmamış olduğu konusunda garanti vermekteyiz. Polyerga, 50 yıldan uzun bir süredir kullanılmaktadır. Bu süre zarfında, herhangi bir yan etki ya da alerjik reaksiyon görülmemiştir çünkü alerjiye neden olabilecek proteinler, üretim esnasında uzaklaştırılmaktadır.

Prof. Dr. ERKAN TOPUZ

Binden fazla genç hekim 2010 Aralık TUS mağduru!

Manşetler

DUYURU-4