Yazılım alanında faaliyet gösteren şirket, bahçeye dönüştürdüğü terasında, çalışanlarına kent içinde tarım yapma imkanı sunuyor. Şirket yöneticisi Ece Köksal: "Teras, çalışma arkadaşlarımızın hava almak için, kafasını boşaltmak ve rahatlamak için vakit geçirdiği bir mola alanı. O mola alanını kendi yeşil vahamıza çevirerek betonarme plazaların arasında bir bahçe oluşturduk"
Ankara'da Eskişehir yolunda konumlanan ve özellikle sağlık sektörü yazılımı konusunda faaliyet gösteren Tiga Bilgi Teknolojileri AŞ, ilaç takip ve e-nabız sistemi başta olmak üzere pek çok dijital sağlık uygulamasının yazılımlarını üstleniyor.
Firma, terasında hayata geçirdiği organik bahçe projesiyle, çalışanların mola zamanlarını daha verimli geçirmesine olanak sağlarken onların iş motivasyonunu da artırmayı amaçlıyor.
Şirket yöneticilerinden Ece Köksal, AA muhabirine, organik bahçe fikrinin bir mühendis arkadaşlarından çıktığını belirterek, "Plazanın terası, bahçe şeklinde planlanmış bir alandı fakat boş olarak duruyordu. Her şey o mühendis arkadaşımızın saksılara tohumları ekmesiyle başladı. Kendisi önce elindeki birkaç tohumu ekti, sonra onlar yeşermeye başladı ve bu diğer çalışanlara da sirayet etti. Bizim bir, iki büyük saksıyla başladığımız proje bir anda bütün terası sardı." dedi.
Terastaki saksılara kabak, domates, salatalık, taze fasulye, bal kabağı ve ayçiçeği ektiklerini ve bunu yaparken ata tohumu kullandıklarını anlatan Köksal çalışanların, tohumları, köylerinden veya memleketlerinden getirdiklerini söyledi.
- "Bitkilerin arasında dolaşırken parka gitmişsiniz gibi bir hissiyat oluşuyor"
Organik bahçedeki bitkilerin budamasını, bakımını ve sulamasını şirket çalışanlarının yaptığının altını çizen Köksal, plazaların arasında bulunan şirketin 400 metrekarelik terasında mayıs ayından bu yana 50 kilogram mahsul elde ettikleri bilgisini paylaştı.
Köksal, şöyle devam etti:
"Şirketimiz Ankara'da yoğun bir trafiğin olduğu Eskişehir yolu üzerinde bulunuyor. Bütün bakanlıklar, plazalar, devlet dairelerinin birçoğu bu yol üzerinde. Burada trafik çok yoğun fakat bu organik bahçe sayesinde terasta dolaşırken yeşil bir alanın içerisinde dolaşıyormuşsunuz hissi uyanıyor içinizde. Çayınızı, kahvenizi aldığınızda bitkilerin arasında dolaşırken parka gitmişsiniz gibi bir hissiyat oluşuyor, oysa yerden metrelerce yukarıdayız."
Projenin, şirket çalışanlarının doğaya bakış açılarını ve çevreye duyarlılıklarını olumlu yönde etkilediğini ifade eden Köksal, "Dinlenip, nefes alırken yeşilliklerin arasında dolaşıyor olmak hatta dalından domates veya salatalık koparıp yemek özellikle şehirde doğmuş büyümüş gençler için de bir ilk oldu. İlk defa kendi ürettikleri, yetiştirdikleri bir mahsulün tadına bakabilme şansına sahip oldular." diye konuştu.
Ankara'da havaların soğuması nedeniyle organik bahçedeki çalışmalarına ara vereceklerini, önümüzdeki ilkbahardan itibaren ürün çeşitlerini artırarak projeye devam edeceklerini bildiren Köksal, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Burası tamamen betonarme binaların arasında pek çok arkadaşımızın çalıştığı bir şirket. Plazaların arasında kendimize yeşil bir vaha yarattık aslında. Teras, çalışma arkadaşlarımızın hava almak için, kafasını boşaltmak ve rahatlamak için vakit geçirdiği bir mola alanı. O mola alanını kendi yeşil vahamıza çevirerek betonarme plazaların arasında yeşil bir bahçe oluşturduk."