PCOS'ta kilo vermek daha zor! İşte PCOS diyetinin püf noktaları!

Polikistik Over Sendromu (PCOS) hastaları fazla kilolardan daha zor kurtuluyor. Ancak kilo vermenin, hormonal tabloyu düzeltebildiği için yumurtlama ve gebelik şansını artırdığı da göz ardı edilmemeli.

Halk arasında, 'yumurtalıklarda çok sayıda kist varlığı' olarak tanımlanan Polikistik Over Sendromu (PCOS) genç kadınlarda %10 oranında görülen bir hastalık. PCOS varlığında kilo vermenin zorlaştığını söyleyen Sağlıklı Yaşam Danışmanı Dr. Hasan Ali Nogay PCOS diyetinin nasıl yapılacağını anlattı.

Akupunktur ile kilo vermenin hızlandırılabileceğini aktaran Dr. Nogay, “İyi bir 'şişmanlık tedavi programı' gerekir. Ayrıca, kritik nokta bu programa uyum sağlayabilmek ve istikrarlı olarak sürdürmektir. Bunun için de öncelikle akupunktur ve nöral terapiden faydalanıyoruz. Böylece, modern hayatın getirdiği günlük stresi azaltırken, akupunktur ile ‘doyma merkezi’nin yeterli ve dengeli uyarılması sayesinde anne adayı, diyet programına uyum sağlayabiliyor” dedi.

“Araştırma sonuçları % 5-10'luk kilo kaybının bile dramatik bir şekilde yumurtlama ve gebelik şansını artığını ortaya koymaktadır” diyen Dr. Nogay, PCOS diyetinin özelliklerini şöyle özetledi:

PCOS DİYETİNİN PÜF NOKTALARI

1- Yağlar beslenmede çok önemli. Günümüzde, neredeyse tüm diyet uzmanları artık yağları, eti yasaklıyor; hatta balık yenilmemesini öneriyor. Halbuki yağlar, beslenmede çok önemli. Özellikle “A,D,E,K” vitaminleri, besinlerde yağ olmadığında bağırsaklardan emilemez. Ancak, zeytinyağı dışındaki sıvı yağlar ve margarin kullanılmamalıdır. Kızartma yerine ızgara ve doymuş yağlar (tereyağı) tercih edilmelidir.

2- Haftada bir kez kırmızı et tüketilmeli. Amerika’da, kırmızı etlerdeki dioxin isimli toksinin yüksek olması sebebiyle, kırmızı et yenilmesini yasaklayan diyet yaklaşımları mevcuttur. Haftada en az 1 kez özgür dolaşan hayvanların kırmızı eti ile birlikte mevsiminde taze sebze-meyve yenilmelidir.

3- Organik gıdalar tercih edilmeli. Ayrıca, ülkemizde son yıllarda B12 vitamini yetersizliği yaygın görülüyor. Hiçbir bitkisel besin B12 içermez. Bitkisel kaynaklı-vejeteryan- beslenmede en önemli diğer bir eksiklik de esansiyel amino asitlerin fakirliğidir.

4- Yumurta ve süt ürünlerinin organik olmasına dikkat etmeli. Unlu ve şekerli gıdalar tüketilmemeli. Toplam diyetin en az yarısını çiğ yiyecekler oluşturmalı.

5- Özellikle pestisit denilen toksik tarım ilaçlarını az tutan karnabahar, brokoli, Brüksel lahanası, muz, ananas, avokado, taze soğan, soğan, üzüm, erik, karpuz mevsimine göre daha çok tercih edilmeli.

6- Kefir, yoğurt, turşu, nar ekşisi ve boza gibi probiyotiklerden zengin gıdalar alınmalı.

7- Paketlenmiş-fabrikasyon- gıdalardan (market ürünleri) sakınmak da son derece önemli.

OMEGA 3 İÇİN OLTA BALIKLARINI TÜKETİN

8- Ekmek yerine ceviz, kavrulmamış fındık, badem yenmeli. Katkı maddelerinden dolayı salam-sosis gibi sanayi tipi et yenilmemeli.

9- Omega-3/Omega-6 oranınızı artırmak için Omega-3 açısından zengin olan ve sonbahar ve kış aylarında İstanbul’da kolaylıkla bulunabilen yüzey olta balıkları tercih edilmeli. Çiftlik balıkları tercih edilmemeli. Midye, istridye gibi sindirim organları ile birlikte pişirilen-hazırlanan deniz gıdaları kesinlikle tüketilmemeli. Çünkü bunlar, ağır metal zehirlenmesi açısından çok risklidir.

10- Yeteri kadar güneşlenmeli ya da kan düzeylerini 40 - 120 ng/ml tutacak kadar D vitamini alınmalı.

11- Kiloya göre günde ortalama en az 2 - 2,5 litre su içilmeli.

 

Manşetler

DUYURU-5
EBELİK YÖNETMELİĞİ
HASTANE KOORDİNASYON KURULU YÖNETMELİĞİ