Colorado eyaletindeki mahkemenin jürisi, Wayne Watson'ın, "patlamış mısır üreticisinin torbadan çıkan dumanları solumanın tehlike oluşturduğu yönünde uyarı yazmış olması gerektiği" savını yerinde buldu.
İlaç üreticileri iki hastalık karşısında çaresizliğini itiraf etti
Savunma avukatları ise Watson'ın solunum yolu hastalıklarının yıllar boyunca halı yıkamada kullanılan kimyasal maddelerden ileri geldiğini iddia ediyordu.
Sık sık patlamış mısır yiyen Watson, 2007 yılında nefes almakta sıkıntı çekmeye başlamış.
Yakın zamanlarda tanımlanan BOOP, hastalığın İngilizce açılımı olan "bronchiolitis obliterans organizing pneumonia"nın baş harflerinden oluşuyor. Hastalık, akciğerin içinde yara yapıp hava solunmasını zora sokuyor.
Patlamış mısır fabrikasında çalıştıktan sonra hastalanan kişiler de aynı iddiayla mahkemeye başvurmuş ve davalarını kazanmıştı. Davalarda sunulan iddianameler, yapay aromada bulunan diyasetil adlı kimyasal maddenin sağlık sorunlarına yol açtığını belirtiyor.
Jüri üyeleri, patlamış mısır paketlerinin etiketlenmesinden sorumlu Gilster-Mary Lee şirketinin verilen zararın % 80'inden; süpermarket Kroger'ın da % 20'sinden sorumlu olduğuna hükmetti.
Watson daha önce aroma şirketi FONA International'la, mahkemeye gitmeden tazminat üzerinde anlaşmıştı.
CBS televizyonuna konuşan Watson, "Patlamış mısır üreticisi tüketicinin tehlike altında olup olmadığını belirlemek için hiçbir deney yapmadı." dedi.
Watson'ın hastalığını teşhis eden Doktor Cecile Rose, davada şahitlik yaptı.
Reuters haber ajansı, geçmişte aroma şirketlerine danışmanlık yapan doktorun, o dönemde aynı hastalığı kimyasal maddeye maruz kalan başka kişilerde de teşhis ettiğini aktarıyor.