Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Özkan, Türkiye'nin 6'ncı yüz nakli yapılan Salih Üslün'ün sağlık durumunun kritik olması nedeniyle ameliyat kararı aldıklarını söyledi.
Özkan, hastanenin toplantı salonunda gazetecilere yaptığı açıklamada, 23 Ağustos 2013'te yüz nakli yapılan 55 yaşındaki Salih Üslün'ün sağlık durumunun bir süre önceye kadar iyiye gittiğini belirtti.
Sosyal nedenlerden dolayı takip ettikleri hastada yaklaşık 2,5 ay önce bazı problemler ortaya çıktığını anlatan Özkan, dahili problemlere bağlı hastanın sağlığında ekstra sorunlar oluştuğunu bildirdi.
Üslün'ün yaklaşık 15 gün öncesinde genel durumunda bir kötüleşme hissedildiğini, bunun üzerine yoğun bakım ünitesine alındığını dile getiren Özkan, şöyle konuştu:
"Tüm branşlardaki hekimlerle yüzündeki dokunun hastaya ek sorun getirebileceği düşüncesiyle ameliyat kararı aldık. Zor ve önemli bir karar oldu. Önemli olan hastanın hayatta kalmasıydı. Hedefimiz en kötü ihtimalle bize geldiği gibi, belki de daha iyi bir şekilde göndermek. Herhangi bir şekilde ısrar etmeden riskli ve önemli bir karar aldık. İnşallah faydası olacağını düşünüyoruz. Hastanın durumu kritik olmasaydı böyle bir karar vermezdik."
"Geldiğinden daha iyi durumda"
Özkan, Üslün'ün önemli bir süreçten geçtiğini kaydetti. Yüzünden sadece yumuşak dokulardan alındığını belirten Özkan, "İskelet yapısını yerinde bıraktık, bu güzel bir şey. Hedefimiz bize geldiğinden daha iyi gitsin ama yumuşak dokuyu değiştirmek lazımdı. Önemli olan burada hastaya yük olabilecek her şeyi uzaklaştırmak. Geldiğinden daha iyi durumda. Daha da önemlisi hastanın hayatının devam etmesi" diye konuştu.
Dünyada bu tür olayların yaşandığını ancak çok sık alınan bir karar olmadığını vurgulayan Özkan, hastanın hayati tehlikesini göz önünde bulundurarak bu kararı aldıklarını ifade etti.
Salih Üslün'ün yüz naklini en fazla hak eden hastalardan biri olduğunu dile getiren Özkan, "İnşallah yaptığımız işler emeğimize değer. Hastamıza ve ailesine güzel haberler veririz diye düşünüyorum" dedi.
Yüz nakli için kullanılan ilaçların hastada ek sorunlar oluşturup oluşturmadığı sorusu üzerine Özkan, şunları söyledi:
"Bundan sonra dokuyla ilgili hiçbir ilaç almayacak, bu ameliyatı zaten bunun için yaptık. Bu ilaçlar zehir değil sonuçta, her böbrek, karaciğer hastasına kullanılan ilaçlar. Bir yılı geçseydi ilaçların dozunu azaltacaktık. Bir yılın gelmesini de 2-3 ay kalmıştı."
"10-15 gün içerisinde hastamızı kaybedebilirdik"
Salih Üslün açısından yüz naklinin hayati önem taşıdığıne dikkati çeken Özkan, yemek yiyemeyen, düzgün nefes alamayan bir hastaya nakil yaptıklarını kaydetti.
Hastayı kaybetmemek için ellerinden geleni yaptıklarını vurgulayan Özkan, "Yedinci, sekizinci aylarda fark ettiğimiz problemler. Belki de daha erken böyle bir karar alabilirdik, şu anda bile bu kararı vermek önemli. Riskli bir karar verdik ama biliyoruz ki eğer bu kararı vermemiş olsaydık, 10-15 gün içerisinde hastamızı kaybedebilirdik" diye konuştu.
Prof. Dr. Özkan, Salih Üslün'e yıllarca doku nakilleri yapıldığını ancak başarısız olduğu için yüz nakli sürecine geldiğini belirterek, şöyle devam etti:
"Nasıl ki böbrek hastasını nakil tutmadığı zaman diyalize devam ettiriyorsunuz, bu hastayı da diyalize devam ettirdiğimizi düşünelim. En azından diyalizin seansı azaldı ve biraz daha kabul edilebilir, nefes alabildiği, yemek yiyebildiği bir yüzü olsun diye elimizden geleni yaptık. Hastayı daha büyük problemlerden uzaklaştırabilmek için bunu yaptık. Zaten problemimiz büyük, bunu tutsaydık belki de 10 gün sonra hiçbir şeyden bahsedemeyecektir ama riskimiz büyük hala."
Özkan, hastanın yeniden ameliyat edildiğini, buna bağlı farklı problemlerin ortaya çıkabileceğini, bu açıdan ilk 10 günün sıkıntılı bir süreç olduğunu sözlerine ekledi.