Şükrü Kızılot - Hürriyet
Yüzde 200’ü bulan “fark ücreti”, bayram karmaşası arasında basında tartışılmadı bile.
Ancak, bayramda yapılan ev ziyaretlerinde, en çok konuşulan konulardan biri de bu zamlardı.
“Her vatandaş özel hastanelere rahatça gidebilecek, deniliyordu. Yüzde 200 zamdan sonra, önünden bile geçmek zor” diyen çok kişi vardı.
ZAM 200 DEĞİL 110
Önce, bir durum tespiti yapalım; zam yüzde 200 değil yüzde 110.
Çok kişi farkında değil ama son zam öncesi özel hastaneler, Sağlık Bakanlığı ve Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın belirlediği tedavi ücretleri üzerinden, yüzde 90’a kadar fark ücret alıyorlardı.
Son artışla bu fark 90’dan 200’e yükseltildi.
Buna göre; SGK sigortalı için özel hastaneye hem muayene için hem de ameliyat için devletin verdiğinin yüzde 200’ü kadar da cebinden ödeme yapacak.
Özel hastanelerce fark ücret; acil, yoğun bakım, kanser ve yanık tedavisi, organ, doku ve hücre nakilleri, anjiyo ve kalp cerrahisi, diyaliz gazi ve şehit yakınları için alınamıyor.
ÖZEL HASTANELER DE BEDAVA DEĞİL MİYDİ?
Yazımızı okuyanların, kafasının karıştığını ve “Özel hastanelerde tedavi bedava değil miydi? İsteyen vatandaşımız devlet hastanesine, isteyen özel hastaneye gitsin. İkisi de bedava denilmiyor muydu?” diye sorduklarını duyar gibiyiz.
Bu soruyu soranlar da haklılar!
2008 yılına kadar bedavaydı.
2008 yılında, “yüzde 30 fark ücreti” geldi. Sonra bu fark ücreti 8.12.2009’da “yüzde 70’e” ardından da 17.3.2012’de “yüzde 90’a” yükseltildi. Son olarak da özel hastanelerin “yüzde 200’e kadar” fark ücreti alması kararlaştırıldı. Bununla ilgili kararname de 12 Ekim 2013 tarihli Resmi Gazete’de yayınlandı.
YÜZDE 30, 70, 90 ve 200 ZAM NİYE OLDU?
Bu soruyu sormakta haklısınız.
“Bedava, bedava” derken, nasıl oldu da değişik yıllarda, özel hastanelerce alınan “fark ücret” yüzde 30, 70, 90 ve 200’e yükseltildi? Kaldı ki asıl olanın küçük bir oranına örneğin yüzde 10-15’ine fark denilir. İki kat fark olur mu?
Bu sorunun yanıtı çok basit.
SSK’lı , Bağ-Kur’lu ve memurların, ödediği Sosyal Güvenlik Primi her yıl arttı.
Çünkü SSK’lıların ve memurların, her yıl itibariyle ücretleri arttıkça, bu ücretleri üzerinden belli oranda ödedikleri prim de arttı. Örneğin asgari ücret 2005-2013 döneminde yüzde 109 arttı (Bkz.Tablo-I). Bağ-Kur’luların ödediği primler de her yıl arttı.
Ancak Sosyal Güvenlik Kurumu, özel hastanelere yaptığı ödemeyi 2005’den itibaren “sabit” tuttu hatta tetkik ve tedavilerde azalttı (Bkz. Tablo-II).
Ardından özel hastanelere döndü “Arkadaş ben sana yaptığım, tedavi ödemelerini sabitledim yani 1 lira artırmıyorum. Senin doktora, hastabakıcıya ve diğer personele ödediğin ücretin her yıl arttığını, işveren sigorta primlerinin, elektrik, su, yakıt, kira, sarf malzemesi yeni teknoloji ve işletme yatırımı giderlerinin de sürekli arttığını biliyorum ama tetkik ve tedavi ücreti için SGK olarak hastanenize yapacağım ödemelerde
1 kuruş dahi artış olmayacak. Ancak sen hastanene gelen hastadan fark ücret alabilirsin. Bununla ilgili olarak, hastanın cebinden çıkacak ‘ek ücret’ artışlarını, belli aralıklarla açıklayacağım” dedi.
İşte olay bu..
VATANDAŞDAN İKİ AYRI ÖDEME
2005’te 488,70 TL üzerinden yüzde 5’i hastalık olmak üzere prim ödeyen asgari ücretli 2013’te 1.021,50 TL üzerinden prim ödüyor. Yani, vatandaş, hem 2005’den bu yana SGK’ya, her yıl giderek artan prim ödedi hem de özel hastanelere giderek artan “fark ücret” ödedi. Şimdi de fark ücret yüzde 200’e çıktı!..
Sonuç olarak, tedavi ödemelerinde olan vatandaşa oldu...