Özel hastanelerde koronavirüs ile mücadele nasıl olacak?

Devlet, koronavirüs ile mücadelede özel ve vakıf hastaneleri pandemi hastanesi ilan ederken, özellerde tedavi görecek hastalarla ilgili detaylar ve bu hastanelerin salgın yükünü kaldırıp kaldıramayacağı tartışılıyor.

Sağlık Bakanlığı, koronavirüs ile mücadele için özel ve vakıf hastaneleri pandemi hastanesi ilan etme kararı alırken, özel hastanelerde tedavi görecek olan hastalarla ilgili detaylar ve özel hastanelerin bu yükü kaldırıp kaldıramayacağı da tartışmaya açıldı.

Bakanlık ile özel hastaneler arasındaki görüşmelerle detaylara ilişkin çözüm aranırken, özel hastanelere giden vatandaşların ücret ödememesi ve hatta özel hastanelerin bu süreçte kamulaştırılması gerektiği bazı çevrelerce dile getirilen öneriler arasında.

Sağlık Bakanlığı, Covid-19 salgını nedeniyle sağlık kuruluşlarındaki yoğunluğun en aza indirilmesi ve sağlık personeli üzerindeki yükün azaltılması amacıyla bazı yeni tedbirler aldı ve geçtiğimiz günlerdeki genelgesiyle özel ve vakıf hastanelerini de pandemi hastanesi ilan etti.

Buna göre, bünyesinde enfeksiyon hastalıkları, göğüs hastalıkları, iç hastalıklar uzmanı hekimlerden en az 2’si olan hastaneler pandemi hastanesi kabul edilecek. Pandemi hastanesi olarak belirlenen kuruluşlarda 3. seviye erişkin yoğun bakım yatağı bulunma şartı aranacak. Pandemi hastanelerinin yetersiz kaldığı yerlerde 2. basamak erişkin yoğun bakım ünitesi bulunan hastaneler de pandemi hastanesi olarak hizmet verecek. Hastanelerde, pandemi hastalarına ayrılmış bir klinik ve bir yoğun bakım ünitesi belirlenecek ve üniteler bu vakalar için rezerve edilecek.


Özgür Özel

CHP Koronavirüs İzleme Komitesi üyesi Özgür Özel, Sağlık Bakanlığı’nın bu kararını çok doğru bulduklarını söyleyerek, bundan sonraki aşamada yapılması gerekeni şöyle aktarıyor:

"Bu kapsamın içine bütün özel hastanelerin alınması belki teoride doğru ama pratikte sakıncalı. Bir liste yayınlanması ve ‘özellerden şunlar pandemi hastanesidir’ denmesi lazım. Bunu yapmadıkları takdirde vatandaşlarda bazı endişe ve haklı korkular ortaya çıkabilir.”

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, TBMM’de yaptığı bilgilendirmede Türkiye'nin 13.211'i ileri düzeyde olmak üzere toplam 25.466 erişkin yoğun bakım yatak kapasitesi olduğunu kaydetmişti. Bu yoğun bakım yatak sayısının üçte birinin özel hastanelerde olduğu belirtiliyor.

Vatandaş özele giderse ne olacak?

Koronavirüs kapan ve yatarak tedaviye ihtiyaç duyan bir vatandaş pandemi hastanesi olarak ilan edilen bir özel hastaneye gittiğinde bunun masrafını kim karşılayacak ve vatandaştan ek bir ücret alınacak mı?

DW Türkçe’nin edindiği bilgiye göre, koronavirüs nedeniyle özel hastaneye başvuran hastanın yoğun bakım ve acil için ücret ödememesi öngörülüyor ancak diğer servislerde tedavi altına alınırsa yine ücret ödeyecek. Salgının izleyeceği gidişata göre bununla ilgili ek kararlar alınabileceği belirtiliyor.

CHP'li Özel, vatandaşlardan ek bir ücret alınmaması gerektiğini söyleyerek, “Hiç kimseyi bu virüsle ve kendi bütçesiyle karşı karşıya bırakmamak gerekir. O nedenle bu ücretin kendi sigortası ya da özel sigortası karşılamıyorsa devlet bütçesinden ödenmesi lazım” diyor.

Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği (OHSAD) de hafta sonu yaptığı açıklamayla, Sağlık Bakanlığı’nın genelgesine destek olacaklarını belirtirken, "tıbbi malzeme tedariği ve yaşanması muhtemel maddi-manevi sıkıntılarda” yanlarında olunmasını talep etmişti.

DW Türkçe'ye konuşan Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kayıhan Pala da özel hastanelerin pandemi mücadelesine dahil edilmesinin doğru olduğunu ancak vatandaşa özel hastanelerde yük bindirilmemesi gerektiğini düşünüyor.


Kayıhan Pala

“Bu hastaneler bulunduğumuz aşamada özel kimliğini dışarıda bırakarak hizmet sunmak durumunda. Koronavirüs testi de, tedavi de tamamen ücretsiz olmalı” diyen Pala, bunun kimin tarafından nasıl karşılanacağının taraflar arasında çözümlenecek teknik bir sorun olduğunu ve bugünün asıl sorununun “sağlık sisteminin olabilecek en yüksek kapasitede çalışabilmesi” olduğunu vurguluyor.

Pala: Kamulaştırma gündeme gelebilir

Pala, süreç içinde özel hastanelerin geçici olarak kamulaştırılmasının da gündeme gelebileceğini belirterek, şöyle diyor:

“Eğer özel hastaneler ‘biz bu giderleri karşılayacak durumda değiliz, bazı ekonomik desteklere ihtiyacımız var’ derse, sağlık sisteminin kapasitesini artırmak için bu sürede oradaki tedariğin ve ilaç masraflarının da karşılanması için bir kamulaştırmadan söz edilebilir.”

Tüm dünyayı etkisi altına alan Koronavirüs salgınının çok ciddi boyutlarda olduğunun altını çizen Pala, "Bugün ne özel hastanelerin ‘Biz bu vakaların giderlerini nasıl karşılayacağız?’ deme hakkı var, ne de oraya gittiğinde vatandaştan para istenmesi doğru. Özel hastanelerdeki yatak sayılarının bu mücadeleye ivedi olarak katılması lazım” değerlendirmesini yapıyor.

Bahat: Hastanelerimiz bu dönemde kamunundur


Reşat Bahat

DW Türkçe’ye konuşan OHSAD Başkanı Reşat Bahat da olağanüstü bir dönemden geçildiğini söyleyerek, özel hastanelerin pandemi hastanesi ilan edilme kararının yerinde olduğunu belirtiyor. Bahat, kararı şu sözlerle değerlendiriyor:

“Türkiye’de özel sektörün yoğun bakımdaki büyüklüğü yüzde 30, İstanbul’daki yoğun bakım büyüklüğü ise yüzde 40. Yani özel sektörü bu konunun dışında bırakarak bugün salgını yönetseniz bile yarın yönetemezsiniz.”

Özel hastanelerin toplam 45 bin yatağı bulunurken, koronavirüs vakalarının ihtiyaç duyabileceği erişkin yoğun bakım yatak sayısı ise 7.500 civarında. Bu yoğun bakım yataklarının çoğunun nitelikli olduğu ve tamamına yakınının ventilatörü bulunduğu belirtiliyor.

Bahat, bu süreçte özel hastanelerin en önemli sıkıntısının personel eksikliği olduğunu ifade ederek, salgın nedeniyle diğer hastaların da gelmemesiyle ciddi maddi kayıpları bulunduğunu ve maaşları veremez duruma gelmek üzere olduklarını kaydediyor. Bahat'a göre kamu özellerin kaynaklarının tükenmesine izin verirse ve salgın iki aydan uzun sürerse dayanma güçleri kalmayacak ve bu hastaneler kamunun da işine yaramaz hale gelecek.

Özel hastanelerin bu tür sıkıntılarına rağmen devletin emrettiği her şeyi eksiksiz yerine getireceğini söyleyen Bahat, “Bu dönem bizim herhangi bir tartışmayı açabileceğimiz bir dönem olmamalı. Şu anda bu hastaneler aslında bizim değil, sadece kağıt üstünde bizim, bu hastaneler şu anda kamunun” diyor.

Gülsen Solaker
© Deutsche Welle Türkçe

Manşetler

DUYURU-5
EBELİK YÖNETMELİĞİ
HASTANE KOORDİNASYON KURULU YÖNETMELİĞİ