Hastanede tedavisi devam eden 36 yaşındaki Murat Babaoğlu: "Sağlık ekibi, çıkarılmadan önce bana serum taktı. Ben kendilerinden içmek için şalgam istemiştim ama izin vermediler"
Kahramanmaraş'ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde 6 Şubat'ta meydana gelen ve 10 ili etkileyen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerde Raufbey Mahallesi'ndeki 10 katlı binada depreme yakalanan Babaoğlu, merdivenlerden inerken yıkılan binada enkaz altında kaldı.
Enkaz altında kurtarılmayı bekleyen Babaoğlu, depremin 88. saatinde ekiplerin açtığı tünelden çıkarılarak hastaneye götürüldü.
Eli demirlere sıkışan ve kangren riski nedeniyle ameliyat edilen Babaoğlu, iyileşip taburcu olacağı günü bekliyor.
- "Telefonun ışığıyla nerede olduğumu anlamaya çalıştım"
Babaoğlu, AA muhabirine, depremin yaşandığı sırada ayakta olduğunu söyledi.
Evde annesi, babası ve kardeşiyle depreme yakalandığını dile getiren Babaoğlu, "Depremden çok korkarım. İlk önce balkona koştum. 5. katta olduğumuz için aşağıdaki araçların üzerine atlasam mı, diye düşündüm. Sonra merdivenlere koştum ve aşağı inmeye başladık. 2. kata geldiğimde bina çöktü. Ayağımın altındaki merdivenle üzerimdeki merdivenin arasında kaldım. Alanım çok dar değildi ama elim demirlerin arasına sıkıştı. Ondan da ameliyat edildim." diye konuştu.
Babaoğlu, enkaz altında ilk dakikalarda çok heyecanlandığını ve telefonun ışığıyla nerede olduğunu anlamaya çalıştığını anlattı.
Bir gün sonra telefonunun şarjının bittiğini aktaran Babaoğlu, şöyle devam etti:
"Ondan sonra bekledim yani. Matkap sesleri duymaya başladığımda ikinci gündü sanırım. Sesleri bana yaklaştıkça, insan sesini duymaya başladıkça ıslık çalmaya başladım. Islığımı duyduktan sonra 'Bir daha seslenir misin?' dediler. Ben de o zaman bağırdım. 'Bir daha seslenir misin?' dediklerinde bağırdım ve beni buldular. Normalde 5. kattalarmış, ben 2. kattaydım. 2. kata kadar bir tünel açmışlar. Yani çok tehlikeli bir yerden gelmişler sağ olsunlar ve beni kurtardılar."
- "İnsan orada kalınca ışığı özlüyor"
Günler sonra ekiplerin ışığını gördüğünde gözlerinin kamaştığını ancak çok mutlu olduğunu anlatan Babaoğlu, "İnsan orada kalınca ışığı özlüyor. Kamera gibi bir şey gönderdiler bana. 'Rahatsız olduysan çekelim geri.' dediler. Ben de 'Kalsın, etrafımı aydınlatıyor, günlerdir karanlıktayım.' dedim. Gözümü açıyorum karanlık, kapatıyorum karanlık, o yüzden kalsın dedim. " ifadelerini kullandı.
Babaoğlu, ekiplerin kendisini enkazdan çıkardıktan sonraki süreci net hatırlamadığını belirterek, "Sağlık ekibi, çıkarılmadan önce bana serum taktı. Ben kendilerinden içmek için şalgam istemiştim ama izin vermediler. Sonra enkazdan çıkınca kendimden geçmişim yorgunluktan, o yüzden çok bir şey hatırlamıyorum. Elimden operasyon geçirdim. Doktor, 'Eskisi gibi olmayacak ama yine de kullanabileceksin.' dedi. Onun dışında bir şeyim yok." şeklinde konuştu.