Dr. Mehmet Yavuz, Ramazan ayında oruç tutmanın faydalarını ve sakıncalı olduğu durumlar hakkında yaptığı değerlendirmede, "Hücre yenilenmesini artıran oruç; kansere yakalanma riskini azaltıyor, yaşlanmayı geciktiriyor, algı ve öğrenme seviyemizi maksimuma çıkarıyor" diye konuştu.
SAĞLIK İÇİN BULUNMAZ BİR FIRSAT
"Ramazan ayında oruç tutmak fiziksel ve zihinsel sağlığımıza büyük ölçüde katkı sağlıyor" diyen Dr. Mehmet Yavuz, "Bedenimizi ve irademizi disipline sokan oruç, açlık sınırında olan insanları anlamayı ve gün içinde hoşgörüyle hareket etmeyi öğretirken, zihnimizin de daha pratik çalışmasına fırsat verir. Sindirimle zaman harcamayan vücudumuz, öğrenme, algılama ve hafıza yeteneğine odaklanır." dedi.
Özellikle reklam dünyasının insanları bilinçsizce tüketime yönlendirdiğini belirten Dr. Mehmet Yavuz, tedbir alınmadığı takdirde 2050 yılında büyük çoğunluğun obezite ile karşı karşıya kalacağını hatırlatarak oruç tutmanın hem bireysel hem de toplumsal sağlık için bulunmaz bir fırsat olduğunu dile getirdi.
ORUÇ TUTMAK YAŞLANMAYI GECİKTİRİYOR
Ramazan ayında oruç tutanlarda kandaki lipit ve kolesterol düzeyi azaldığı için damarların kendini tamir ettiğini belirten Dr. Yavuz, oruç sayesinde damarların temizlendiğini ve kan dolaşımının arttığını vurguladı. Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda; oruç tutmak hücrelerin yenilenmesini sağladığı için bedenimizi ve zihnimizi daha sağlıklı hale getirir ve yaşlanmayı büyük ölçüde geciktirir.
SİNDİRİM ORGANLARINIZI ORUÇ TUTARAK DİNLENDİRİN
Oruç sırasında sindirime ayrılan zamanın azaldığını belirten Dr. Yavuz, sindirim organlarının da bu süreçte dinlenerek kendini yenilediğini hatırlattı. Dr. Yavuz, "Özellikle durmaksızın çalışan karaciğerin dinlenmesine olanak sağlayan oruç, kan içerisinde yer alan akyuvarların da performansıyla vücudumuzdaki her organı ayrı ayrı dinlendirir ve hastalıklara karşı direnç sağlar." dedi.
ORUÇ TUTMAK HANGİ DURUMLARDA SAKINCALI?
Oruç tutmanın sağlıklı insanlar için geçerli olduğunu belirten Dr. Yavuz, orucun zararlı olabileceği durumları şöyle özetliyor; Vücudun susuz kalması sonucu kanın yoğunlaşmasıyla ortaya çıkan felci daha önce geçirmiş hastalar ve felç riski taşıyanlar, Kan şekeri düşme riski bulunan diyabet hastaları, Aktif mide ülseri olanlar, Böbrek yetmezliği yaşayanlar, Parkinson, Alzheimer ve Sara hastaları, Önemli psikolojik rahatsızlıkları olanlar, Gün içinde sürekli ilaç kullanması gereken hastalar."