Türkiye’nin en büyük holding ve şirketlerine yemek, güvenlik, temizlik hizmeti veren Orion Holding ve bağlı 3 şirketin geçtiğimiz hafta iflas erteleme talebinde bulunduğu gündeme geldi. Çalışanlar, tedarikçiler ve müşterileri arasında geniş yankı uyandıran iflas erteleme talebi Bakırköy Ticaret Mahkemesi’ne yapıldı. Şirket avukatları, yaptıkları başvuru sonrası, mahkemeden tedbir kararı talep etti. Tedbir kararının çıkması ile birlikte, haciz ve icra takipleri altında bulunan şirketler de rahat nefes almış olacak. Kısa bir süre içinde, çok hızlı bir büyüme sağlayan Orion’un kurucu patronu Yalçın Karaman hakkındaki iddialar ve neden krize girdiklerine ilişkin bilgi verdi.
DEVLER İLE ÇALIŞTI
Daha önce devlet memuru olarak çalıştığını aktaran Karaman’ın kendi ifadesine göre hizmet sektöründeki esas atılımları 2007 sonrası olmuş. Şirket satın alımları ile büyüme yoluna giden Orion geçtiğimiz yıl yaptığı yeni satın almalar ile kendi sektöründe dev bir konuma erişiyor. Toplamda 22 bini aşkın çalışan ile 2 bin 100 kadar müşteriye, yemek, güvenlik, temizlik hizmeti veren Orion’un müşterileri arasında Türkiye’nin dev şirketleri yer alıyor. Karaman, “Türkiye’nin en büyük 500 şirketi listesindeki 450 şirkete hizmet veriyorduk” dedi ve söz konusu şirketlerden bazılarını sıraladı: “LC Waikiki, Renault, Koç Grubu’nun 20 şirketi, Borusan, Bosch, BSH, Medical Park, Esas Holding, Eren Holding ve Eczacıbaşı...”
Orion için dönüm noktası ise geçtiğimiz yıl nisan ayında yaptığı yeni şirket alımları olmuş. Anılan süreçte Sevindik Yemek, Güntay Temizlik, Güntay Sosyal, RGS Grup, Real Grup, Orion bünyesine katılan şirketler olmuş. Söz konusu şirket alımlarının finansmanı ise yurtdışındaki iki ayrı fondan karşılanmış. Körfez Gulf Capital’den 20 milyon dolarlık, Franklin Templeton Fonu’nun bir kolu olan Darby’den ise 12.5 milyon Euro’luk bir fon sağlanmış. Franklin Templeton’un yöneticileri arasında de ünlü spekülatör Mark Mobius de bulunuyor. Yeni şirket alımları da bu fonlar sayesinde yapılmış.
Şirketler batık çıktı
380 milyon dolara satacaktık, olmadı
Karaman, yanlarına aldıkları iki fon ile yollarına devam ettiklerini ve Orion bünyesindeki tüm şirketleri bu iki fona satmak için masaya oturduklarını açıkladı. Tüm şirketlerin satışı için 380 milyon dolarlık bir bedel üzerinde anlaştıklarını aktaran Karaman, “Bu iki fon, üst düzey yöneticilerini atadı. Bizimle 4-5 ay yoğun bir biçimde çalıştılar. Müşterilerimize birlikte gittik, bundan böyle bu iki fonun hizmet vermeye devam edeceğini anlattılar. En son 15 Temmuz’da imzalar atılacak ve masadan el sıkışarak kalkacaktık. Ancak bu durum sürekli uzatıldı ve ödeme yapılmadı. Biz de son çare iflas erteleme talebinde bulunduk.”
Nereye ne kadar borcu bulunuyor?
Toplam borçlarına ilişkin de bilgi veren Karaman’ın iki fona toplam 48 milyon dolar, vergi ve SGK’ya 40 milyon TL, piyasaya 15 milyon lira çek, bankalara ise 7 milyon lira borcu bulunuyor. Toplamda 145 milyon lira borcu olan Karaman, piyasadan alacaklarının ise 200 milyon TL’yi bulduğunu söyledi. PHersonele ise hiçbir borçlarının olmadığını kaydeden Karaman, 15-20 personel ile sorun yaşadıklarını iddia etti.
Evleri de hacizli
Artan icra takipleri ve haciz işlemleri nedeni ile holding merkezinde çalışamadıklarını, bu nedenle adreslerini değiştirdiklerini anlatan Karaman, kendisinin sahibi olduğu 3 villa ve yazlığın da icralık olduğunu anlattı. 22 bin çalışanı bulunan Orion’da şimdilerde 22 merkez çalışanı kalmış. Karaman, hakkında ifade edilen ‘yurtdışına kaçtı’ yönündeki söylentilerin doğru olmadığını söyleyen Karaman, yeniden şirketleri ayağa kaldırabileceklerini, ancak küçülerek yollarına devam etmeyi planladıklarını kaydetti.
Bu noktaya nasıl gelindi?
Yalçın Karaman’ın aktardıkları ve şirket avukatlarının mahkemeye sundukları evraklara göre 450 milyon liralık ciroya erişen Orion’un çöküşe geçmesine yol açan olaylar dizisi şöyle:
- Şirket hızlı bir büyüme hamlesine girişti. Zararda olan şirketler satın alındı
- Yatırım kararlarında duygusal davranıldı
- Kiradaki holding binası ve yeni fabrika yatırımı için yapılan 24 milyon liralık yatırım ağır bir yük oluşturdu.
- Yüksek maliyetli banka kredileri kullanıldı.
- Profesyonel yöneticiler ile çalışılmadı, bazı şirket yöneticileri usulsüzlüklere bulaştı.
Dinçer Gökçe / Hürriyet