Gökhan ALTINER
Köşe Yazarı
Siyasilerde ya da doktorlarımızın bazılarında iyi giden ve değişikliğine ihtiyaç duyulmayan birçok şeyi bozma eğilimi vardır çoğu zaman. Buna en çok bizim ülkemizde rastlarız. Geçtiğimiz gün basında çıkan ve geniş bir röportaj olarak yayınlanan bir haber dikkatimi çekti ve açıkçasını söylemek gerekirse hem çok çelişkili hem de maksatlı bir açıklamalar sinsilesi gibi geldi bana.
Böbrek Hastaları ve Diyaliz Derneği Başkanı Dr .Zerin Akalın’ın açıklamalarıydı dikkatimi çeken. Bir evvelden Zerin hanımın doku organ nakli yasasının mevcut hali yeterli olmasına ve bu yasanın tüm sağlık sektörü tarafından başarıyla uygulanmasına karşın değiştirilmesi konusundaki ısrarı dikkatimi çekmiştir hep.
Kısa bir süre önce yasa değişikliği DP-UG Girne Milletvekili Özdemir Berova Tabipler Birliği Başkanıyken yeniden gündeme gelmiş ve meclise getirilmişti. Basının çok ciddi tepkisine neden olmuştu.
Çünkü yeni yasa o kadar yanlış yetkilerle donatılmıştı ki devlet eliyle kelime anlamıyla organ mafyasını ülkemize davet eder nitelikteydi.
Böbrek Hastaları ve Diyaliz Derneği Başkanı Dr.Zerin Akalın doku organ nakli yasasının ivedilikle değişmesi ve yenisinin hayata geçmesi konusunda ısrarcı olmasına karşın adeta çam deviren de açıklamalarda bulundu.
Zerin hanım yeni yasanın geçmesi halinde bu yasanın organ mafyası yaratabileceğini kabul ediyor “Zerin Akalın, organ naklinin özelde de yapılmaya çalışıldığını ancak bunun organ mafyasını yaratacağını kaydetti.”
Buradan başlayalım madem ki yeni yasa organ mafyası yaratabilir ve şu an ki mevcut yasanın böyle bir tehlikesi yok ve de başarıyla ve sağlıklı bir şekilde uygulanıyor; göz göre göre bir sivil toplum örgütü ve başkanı olarak organ mafyası yaratabilecek bir yasanın hayata geçmesini neden istiyorsunuz?
ikinci bir nokta; organ nakli özelde yapılırsa organ mafyasını yaratacaktır diyor Zerin hanım. Burada önemli bir itham var. ülkemizde çok sayıda özel hastaneler var ki bunların başında Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi geliyor, Life Hospital, Etik hastanesi ve daha birçok hastanenin adını sayabiliriz. Yani bu hastaneler şu an organ mafyasına kucak aşmış bir durumda mı? Zerin hanım belki farkında değil ama tüm özel hastaneleri ağır bir itham altında bırakıyor. Bu hastaneler birer mafya organizasyonu mu oldular yoksa kendisinin bildiği organ mafyası olan bir özel hastane mi var diye insanın sorası geliyor açıkçası.
Üçüncü bir nokta ise ki bu daha vahim; “Bakanlıkta kaldığını ve 2013’de yeniden Meclis’e döndüğünü kaydetti. Akalın, “Bu yasa çok detaylı güzel çalışılmış bir yasadır. Hala varsa bir eksiklik uygulamaya başlayınca düzenlenir” dedi
Kabul edilebilir bir açıklama değil bu; Zerin hanım diyor ki yasa uygulamaya konulsun varsa bir eksiklik uygulamaya konulduktan sonra düzeltilir. Yani birileri öldükten ve öldürüldükten sonra, organ mafyası türedikten sonra düzeltile bilir mi? mümkün mü bu?
Kendi elimizle insanların öldürülüp organlarının çalınması için davetiye çıkaracağız birileri kurban olacak, sonra neyi düzelteceğiz?
Açıkçası son derece talihsiz bir açıklama olarak değerlendiriyorum Sn Akalın’ın bu açıklamalarını. Hedefinden, maksatından çok uzaklaşılmış bir açıklama olarak değerlendiriyorum.
Bir kere doku organ nakli yasası zaten var ve yürürlükte. Yakından takip ettiğim için basında çıkan bütün açıklamaları ve yasaları da takip ediyorum. Bu konudaki araştırmalarımdan kısa bir örneklem yapayım. Meclis Eski Başkanı Hasan Bozer organ nakli ile ilgili yasal düzenlemeler konusunda, yazılı bir açıklama yapmıştı, her türlü ihtiyaca cevap verecek Organ Doku Alınması, Saklanması, Aşılanması ve Nakli Yasası’nın 1991’de Meclis’ten geçtiğini ifade etmişti.
Dönemin Meclis Başkanı Bozer’in açıklamasından bir alıntı yaptım; “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi, 2 Nisan 1991 tarihinde organ nakli ile ilgili düzenlemeleri içeren 55/1991 Sayılı Organ Doku Alınması, Saklanması, Aşılanması ve Nakli Yasası’nı geçirmiştir. Bu yasa halen yürürlükte olup, adından da anlaşılacağı gibi tedavi, teşhis ve bilimsel amaçlarla organ ve doku alınmasına, saklanmasına, aşılanmasına ve nakline ilişkin kuralları düzenlemektedir”.
Tüm bunları da göz önünde bulundurduğumuzda halen yürürlükte olan Doku Organ Nakli yasasını Devlet eliyle değiştirip hem organ mafyasının oluşmasını sağlayacak veya ülkeye davet etmiş olacağız, hem de organ çalma vakalarına bağlı cinayetler yaratacağız.
Sağlık Bakanı Ahmet Gulle’yi bu yasayla ilgili olarak bir kez daha titiz davranmaya ve bu yasayı meclisten çekmeye davet ederim.
TOSUNOĞLU’NU DESTEKLİYORUM
Ülkemizin tanınmış ve başarılı işadamlarından Hasan Tosunoğlu’nu uzun zamandır tanırım ve severim. Son derece kıymetli ve bu ülke de olması gereken bir işadamlarındandır. Müteahhitler Birliği Başkanlığı adaylığı çalışmalarında kendisine her zaman açık desteğimiz olacaktır. Değişimden yana olmamız gerekiyor artık..