Cinselliğe giriş yaşı düştü, hastalıklar tavan yaptı
Türkiye’de cinselliğe giriş yaşının düşmesi ve çok eşliliğin artması, cinsel hastalıklarda patlama yaşanmasına neden oldu. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Aykut Coşkun konu ile ilgili olarak: Korunmasız cinsel ilişki ile kadınlar; “HIV (AIDS), HPV (genital siğiller ve rahim ağzı kanseri virüsü), herpes (genital uçuk), frengi- sifiliz, hepatit B, gonore (bel soğukluğu), şankroid (yumuşak yara), granüloma inguinale, mikoplazma, üreoplazma, klamidya, molluskum, kasık biti ve uyuz gibi birçok bulaşıcı enfeksiyon ile karşı karşıyadır. Bu enfeksiyonların hepsi cinsel ilişki ile geçmekte olup, kronik pelvik enfeksiyonlardan kronik pelvik ağrıya, kısırlıktan, rahim ağzı, vajina ve vulva kanserine, hepatit B virüsü ile karaciğer sirozuna kadar giden sistemik hastalıklara, HIV virüsü ile AIDS’e neden olmaktadır. Ayrıca bu enfeksiyon ajanları ile etkilenmiş kadınlar, aktif bulaştırıcı rolü de üstlenmektedirler. Erkeklerde ise; genital siğil, penis kanseri, kronik prostat iltihabı ve sistemik hastalıklara yine Hepatit’e ve AIDS’e sebep olmaktadır.
Bebekler hasta doğuyor
En çarpıcı nokta ise yeni doğan enfeksiyonlarıdır. Enfekte kadınların vajinal doğum ile dünyaya gelen bebeklerinde; vücutlarının değişik bölgelerinde frengi, siğil, uçukla karşılaşılabilmektedir. Ayrıca tüm doğum şekillerinde ise sistemik enfeksiyonlara maruz kalmaktadırlar.” dedi.
Op. Dr. Aykut Coşkun sözlerine şöyle devam etti: “Günümüzde prezervatif sadece doğum kontrolü için kullanılan bir malzeme olmaktan çıkmalı gerçek amacının cinsel ilişkiyle bulaşan hastalıkların önlenmesi olduğu benimsenmelidir.”
Prezervatif kullanımı teşvik edilmeli
Uzmanlara göre ise, prezervatif kullanma bilincinin mutlaka oluşturulması ve bunun sadece bir gebelikten korunma aracı olmadığı, AIDS başta olmak üzere cinsel fonksiyon bozukluğuna yol açacak ve yaşam kalitesini düşürecek bir çok hastalığa karşı en iyi korunma yöntemi olduğu iyi anlatılmalı. Prezervatifin bir kalite standartı olmalı, Avrupa normlarına uygunluğu denetlenmeli ve ulaşabilirliği kolaylaştırılmalı. Gelişmiş ülkelerde olduğu gibi otellerde prezervatif bulundurulması teşvik edilmeli. Ülkemiz prezervatif kullanımında Avrupa ortalamasının çok altında kalmaktadır. Bu konuda yaygın olarak bilgilendirme çalışmaları yapılarak, vatandaşlarımızın prezervatif kullanım alışkanlığı kazanması sağlanmalı. Bir dönem bakanlığımız bir bilgilendirme çalışması yapmıştı ancak bu çalışmanın devamı gelmedi.
Toplumumuz hala prezervatif satın alırken utanıp sıkılıyor. İşin ilginç yanı prezervatif satın alana farklı gözle bakılıyor. Artık bunların aşılması gerekiyor.