Onkolojide önemi çok iyi bilinen ancak çeşitli nedenlerden dolayı geri planda kalan hasta ve hasta yakınlarına verilmesi gereken psikolojik destek, Tıbbi Onkoloji Derneği tarafından 21-25 Mart 2012 tarihleri arasında Antalya’da gerçekleştirilen 4. Tıbbi Onkoloji Kongresi'nde “Kanserde bütüncül yaklaşım” başlığı altında gündeme taşındı. Actavis desteğiyle gerçekleşen bilimsel oturumun moderatörlüğünü İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Onkoloji Enstitüsü’nden Prof. Dr. Adnan Aydıner ve Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Onkoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Rüçhan Uslu yaptı. Sempozyuma konuşmacı olarak katılan İstanbul Ünivesitesi Tıp Fakültesi Onkoloji Enstitüsü’nden Uz. Dr. Fatma Aydoğan, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Onkoloji Bilim Dalı’ndan Doç. Dr. Bülent Karabulut ve İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri ABD Konsültasyon-Liyezon Psikiyatrisi Bilim Dalı Başkanı ve Onkoloji Enstitüsü Psikososyal Onkoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sedat Özkan, sunumlarıyla konuyu farklı açılardan değerlendirdiler. Uz. Dr. Fatma Aydoğan, konuyu hasta ve hasta yakınları açısından değerlendirerek onkoloji ve psikoonkolojinın nasıl entegre edilebileceğini örnekleriyle anlattı. Doç. Dr.Bülent Karabulut, konunun tedavi ekibi boyutunu ele alarak süreçte karşılaştıkları güçlükleri ve güçlüklerin yönetimini aktarırken, hastalığın vücuda verdiği zararın ötesinde zihinde yarattığı travma ve bunun ruhsal yapıya yansıması Dr. Sedat Özkan tarafından sunuldu.
Actavis Onkoloji Grubu Ürün Müdürü Dr. Aykan Özaslan konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi; ‘İnsan vücudunun hastalandığı dönemlerde sadece fiziksel değişim göstermediği, psikolojisinin de etkilendiği bilinen bir gerçek. Bazı durumlarda ise, ruhsal durumun hastalık sürecinin bertaraf edilmesine ya da tam tersine, ağırlaşmasına etki ettiği de biliniyor. Hastalığın türü ve şiddeti ağırlaştıkça, psikolojideki etkileşim de artabilir ve tedavi sürecini ve günlük yaşamı olumsuz etkileyebilir. Kanserin yaşattığı bu süreç, sadece hastaları değil, hasta yakınlarını da etkiliyor. Kanser hastalarının yaşadıkları travmayı atlatmak için psikolojilerini ve motivasyonlarını olduğundan çok daha güçlü tutmak zorunda kaldıkları bu süreçte, yakınları, doktorları ve iletişim içinde oldukları kişilerin hastaları ne derece anladığı ve kanser hastasına yaklaşımlarının bilinç seviyesi önem kazanıyor. Kanser hastalarının hissettiklerini göz önüne almak, tepkilerini ölçümlemek ve hastaya yaklaşımı buna göre düzenlemek, herkesin iletişimine fayda katmaktadır. Çünkü kansere karşı verilen savaş, sadece kemoterapik ajanlarla yapılan bir savaş değildir. Psikolojik etmenler de bu savaşta galip gelmenin en önemli anahtarlarından biridir. Bu çerçevede kansere karşı bütünsel bakılmalı ve verilen mücadele sadece tedavi ajanları üzerine kurgulanmamalıdır.’ Özaslan, ‘Kanserde bütüncül yaklaşım’ başlığı altında Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde düzenleyecekleri toplantılarla farkındalığı artırmaya ve sağlık çalışanlarını süreç içerisinde alabilecekleri aktif rol konusunda bilgilendirmeye devam edeceklerini sözlerine ekledi.