Gebelik döneminde anne adayındaki iyot eksikliğinin düşüklere, ölü, erken ya da düşük ağırlıklı doğumlara, bağışıklık sisteminin yetersiz kalmasına yol açtığı ve bebek ölüm oranlarında artışa neden olduğu belirtildi.
Uzmanlar, iyot eksikliğinin anne adayında bir ölçüde tolere edilebilirken bebekte guatr ve tiroid hormonlarının kanda çok az bulunması durumu olan hipotiroidiye neden olduğu, bunun dışında bebekte sağırlık, dilsizlik, cücelik ve zeka geriliğine yol açabileceği uyarısında bulundu.
Türk-Alman Jinekoloji Eğitim, Araştırma ve Hizmet Vakfı Başkanı Prof. Dr. Cihat Ünlü, jinekolojik hastalıklar, meme kanseri ve gebelik konusunda farkındalığı artırmak ve anne bebek ölümlerinin önlenebilmesini sağlamak amacıyla yürütülen ''Sadece Benim İçin'' projesinin ikinci ayağının gerçekleştirildiği Şanlıurfa'da AA muhabirine açıklama yaptı. Ünlü, iyotun insan vücudunda çok az bulunan, normal büyüme ve gelişme için gerekli olan bir mineral olduğunu söyledi. İyot eksikliğinin, tiroid hormonunun yapımında etkili olduğunu ifade eden Ünlü, yetersiz iyot alımının yetersiz tiroid hormonu üretilmesine neden olduğuna dikkati çekti.
Gebelik döneminde bir kadının yetersiz iyot almasının hem kendisi hem de anne karnındaki bebek açısından ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini ifade eden Ünlü'nün verdiği bilgiye göre, ''iyot yetersizliği halinde, anne adayında gelişen hipotiroid bebeği de etkiliyor ve bebek hipotiroid hastası olarak dünyaya geliyor. Anne bu durumu kısmen tolere edebilirken bebek için çok ciddi bir sağlık sorunu olan hipotiroidiye bağlı gelişme geriliği, ciltte kuruluk, saç dökülmesi, dilsizlik, sağırlık, cücelik ve zeka geriliği ortaya çıkabiliyor. Zeka gelişimi üzerindeki olumsuz etkilerinden ötürü de düşük okul başarısı ve çalışma performansındaki yetersizliklerle karşılaşılabiliyor.
Bunun dışında gebelik döneminde iyot eksikliğine bağlı olarak da anne adayında düşük, ölü, erken ya da düşük ağırlıklı doğum riski ciddi oranda artıyor.''
Anne adayında halsizlik, bitkinlik, uykuya eğilim, kilo alma gibi belirtiler hipotiroid hastalığının belirtileri olarak gösteriliyor.
''İYOTLU TUZ KULLANILMALI''
Prof. Dr. Ünlü, bu tip sorunlarla karşılaşılmaması için iyot eksikliğinin giderilmesi gerektiğini vurgulayarak, bunun için benimsenen uluslararası yöntemin ''iyotlu tuz'' tüketimi olduğunu söyledi.
Türkiye'de kullanılan tuzun iyotlu olup olmadığının belirlenmesi amacıyla ülke genelinde bazı hane halklarına tuz testi yapıldığını anlatan Ünlü, testin gerçekleştirildiği hanelerin yüzde 15'inde, evde kullanılan tuzun iyodür veya iyodat içermediğini, bu hanelerde iyotlu tuz kullanımının tercih edilmediğini belirtti. Ünlü, şunları kaydetti:
''İyotlu tuz kullanımı, yerleşim yerlerine ve bölgelerine göre farklılık göstermektedir. Kentsel alanda her on hane halkından dokuzu, kırsal alanda her on hane halkından yedisi iyotlu tuz kullanmaktadır.
İyotlu tuz kullanımı Batı Anadolu bölgesinde diğer bölgelere göre daha yaygın görülmektedir. Orta Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu'daki hane halklarının yarısından fazlası iyotlu tuz kullanmamakta veya kullandıkları tuz yeterli seviyede iyodat içermemektedir.''
Şanlıurfa'da yapılan bir çalışmada da halkın yüzde 58'inin evlerinde iyotlu tuz ve yüzde 42'sinin iyotsuz tuz kullandığının belirlendiğini anlatan Ünlü, ''Bebek ölüm oranlarının diğer illere göre yüksek olduğu ilimizde, iyotsuz tuz kullanımının da düşük ya da ölü doğumlar açısından önemli bir risk faktörü olduğu göz ardı edilmemeli'' uyarısında bulundu.
Tuz kullanımında aşırıya kesinlikle kaçılmaması uyarısında da bulunan Ünlü, aşırı tuz tüketimimin birçok hastalığın gelişmesinde önemli bir risk faktörü olduğunu vurguladı.