Okul kantinleri hukuki düzenleme bekliyor

Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Besin Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Tayar, ''Askeri Kantin Yönetmeliği,..

Uludağ Üniversitesi Veteriner Fakültesi Besin Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Tayar, ''Askeri Kantin Yönetmeliği, Jandarma Kantin Yönetmeliği, Emniyet Teşkilatı Kantin Yönetmeliği, Sahil Güvenlik Kantin Yönetmeliği var ama okul kantin yönetmeliği yok'' dedi.

Tayar, yaptığı açıklamada, çocukların güvenilir gıda temini ve tüketiminin sağlanması, toplumsal bilincin oluşturulmasına katkıda bulunulması, sağlıklı genç nesillerle geleceğin teminat altına alınması için başta okul kantinleri ile çevresindeki yerler olmak üzere güvenilir, kaliteli gıda maddesi üretim, satış ve tüketiminin büyük önem taşıdığını söyledi.

Okul kantinlerinin kontrolsüz, kalitesiz ve daha da önemlisi, sağlıksız ve inançlara uymayan ürünlerin satıldığı mekanlar haline geldiğinin herkes tarafından bilinen bir gerçek olduğunu vurgulayan Tayar, şöyle konuştu:''Okul kantinlerinde sağlıklı ve güvenli gıda için hukuki düzenleme bulunmuyor. Askeri Kantin Yönetmeliği, Jandarma Kantin Yönetmeliği, Emniyet Teşkilatı Kantin Yönetmeliği, Sahil Güvenlik Kantin Yönetmeliği var ama Okul Kantin Yönetmeliği yok. Askerlerimiz, jandarmalarımız, polislerimiz elbette kıymetli ama çocuklarımız kıymetsiz mi? Neden okul kantinlerinde özellikle sağlıklı beslenmeye uygun ve güvenli gıdaların satılmasının ve gıda güvenliğinin gerektirdiği koşulların temini için, daha açık bir ifadeyle, çocukların sağlığını riske sokacak gıdaların satılmasını önleyebilmek için bir hukuki düzenleme yok?''

Tayar, bugün kantinleri işletme veya ihale ile kiraya verme yetkisinin okul aile birliklerinde bulunduğunu ifade ederek, ''Kantinlerin denetimi de okul yöneticilerine bırakılmış. 17 Nisan 2007 tarihli 'Okul Kantinlerinin Denetimi ve Uyulacak Hijyen Kuralları' konulu bir genelge ile okul yöneticilerinin kantinleri sağlık yönünden denetlemesine yardımcı olmak üzere bir takım düzenlemeler yapıldı'' dedi.

Genelgeye göre okul yöneticileri, Milli Eğitim Bakanlığı müfettişleri, belediyeler, il tarım müdürlüklerinin zaman zaman gerekli görülmesi durumunda kantinleri denetleyebildiğini dile getiren Tayar, ancak, belirli bir denetim mekanizmasının bulunmadığını iddia etti.

Çocukları tehdit eden tehlike "obezite"
Çocukları tehdit eden bir diğer tehlikenin de ''obezite'' olduğuna dikkati çeken Tayar, şöyle devam etti:''Yapılan araştırmalar, okul çağındaki her 10 çocuktan ikisinin obez olduğunu gösteriyor. Bu durumda ailelere düşen önemli bir görev, çocuklarını yüksek kalorili yiyeceklerden uzak tutması ve spora yönlendirmesidir. Çünkü obezite çocukluk çağında başlamaktadır ve yeterli önlem alınmazsa bu çocukların büyük bir bölümü özellikle ergenlik çağında obez olmaktadır. Yapılan araştırmalar, Türkiye'deki okul çağı çocuklarının beslenme alışkanlıklarına ilişkin kaygı verici bir tabloyu da ortaya koyuyor. Araştırmaya göre, okul çağındaki çocukların yüzde 60-85'i kahvaltı etmiyor. Oysa sabah kahvaltısı yapmak çocuğun okul başarısını olumlu yönde etkiliyor. Kahvaltı yapmadan okula giden çocukların, düzenli kahvaltı yapanlara göre zor öğrendikleri, ilgisiz ve hareketsiz oldukları sonuçta başarı düzeylerinin düşük bulunduğu araştırmalar sonunda belirlenmiştir.''

Çocukların süt ürünü tüketimi yüzde 15-25 arasında kalıyor
Prof. Dr. Tayar, çocukların yüzde 25-43'ünün sokak satıcılarından alışveriş yaptığını belirterek, süt ve ayran tüketiminin ise yüzde 15-25 arasında kaldığını bildirdi.

Bunların yerine, hiçbir besin değeri olmayan kolalı içeceklerin tüketiminin büyük oranlar oluşturduğunu vurgulayan Tayar, şunları kaydetti:''Bu da özellikle ilköğretim öğrencilerinin önemli bir kısmının yetersiz beslenmesi anlamına geliyor kolalı, boyalı içecekler artık çoğu ailelerin olmazsa olmaz içeceği haline gelmiştir. Sofraya oturulunca bardaklara su yerine boyalı içecekler dolduruluyor. Aileler bu tür alışkanlıklarından vazgeçme kararlılığını göstererek çocuklarının ve böylece de ülkenin geleceğinin çürütülmesini önlemelidirler. Çocuğunuza verebileceğiniz en büyük zarar, onu devamlı bir kolalı, boyalı içecek bağımlısı yapmanızdır. Bu kötü alışkanlıktan onu korumanızın en sağlam yolu ise evinize bu içecekleri sokmamaktır. Renkli içecekler, her gün alınan, yemek masasının devamlı içeceği olmamalıdır.''

Sağlıksız beslenmeye karşı tedbirlerin artırılmasını öneren Tayar, okul kantinlerinde hazır yiyeceklerin satılmaması gerektiğini anlattı. Tayar, yapay renklendirici, aroma, tatlandırıcı ve kafein içeren yiyecek ve içeceklerin okullarda satışının yasaklanmasını isteyerek, ''Yine, okul kantinlerinde şeker, kolalı ve meyveli gazozlar, cips ve sakız gibi ürünler yerine, tuzsuz fındık, kuru ve yaş meyve, maden suyu ve hafif yemek türleri gibi yiyecekler satılmalıdır'' diye konuştu.

Manşetler

DUYURU-4