Ramazanın hava sıcaklıkların yüksek olduğu döneme rastlaması nedeniyle, sıvı kaybı ve kan şekeri düşmesinin kişiyi olumsuz etkileyeceği, bunun da öfke kontrolünü zorlaştıracağı belirtildi.
Psikiyatrist Yrd. Doç. Dr. Alev Kılıçoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sıcak havanın günlük yaşamda hemen hemen herkesi olumsuz etkilediğini söyledi.
Sıcak havada su kaybının çok fazla olduğunu, vücuttaki sıvı kaybından dolayı kişilerin metabolizmasında değişiklikler yaşandığı için beyin ve diğer organların doğrudan olumsuz etkilenebileceğini ifade eden Yrd. Doç. Dr. Kılıçoğlu, yaz döneminde rahatsızlığı artabilecek bazı hastalık gruplarındaki kişilerde bu etkilerin fazlaca görülebileceğini söyledi.
Yrd. Doç. Dr. Kılıçoğlu, sıvı kaybıyla kişinin kendisini daha rahatsız ve huzursuz hissedebileceğini anlatarak, bu durumun daha sağlıklı düşünmesini engelleyip başkalarına karşı toleransını azaltabileceğini kaydetti.
Bu yıl Ramazan ayının havanın sıcak olması nedeniyle sıkıntılı geçeceğini düşündüğünü ifade eden Yrd. Doç. Dr. Kılıçoğlu, şöyle konuştu:
''Sıcak havada sıvı kaybıyla kan şekerindeki düşmenin oruç tutanları birlikte etkilemesiyle öfke kontrolü zorlaşabilir. Özellikle yaşlılar, kalp ve tansiyon hastalığı olanlarla mutlaka ilaç kullanması gerekenler bu konuda çok dikkatli olmalı. Hem sıvı kaybı hem kan şekerinin düşmesi, şeker hastaları ve ileri yaştaki kişiler için ciddi sorunlara, hatta ölümlere yol açabilir. Beynimiz tamamen glikozla çalışıyor. Şeker azaldığı için özellikle iftara doğru kişinin toleransı iyice azalır. Kan şekerinin düşmesiyle kişiler daha fazla öfkelenir. Ramazan aylarında akşam üstü herkes işinden çıkıp evine giderken araçlarda kornaların çok daha fazla basıldığını, insanların birbirlerine karşı daha hoşgörüsüz olduğunu gözlemliyoruz. Sırada beklenecekse insanlar beklemek istemez. Çünkü bir an önce eve gidip iftar yapılacaktır.''
-''SAHUR VE İFTARDA BOL SIVI ALINMALI''-
Yrd. Doç. Dr. Kılıçoğlu, Ramazan ayında sıcak havayla birlikte oluşacak olumsuzlukların hem metabolik hem psikolojik anlamda etkilerinin en aza indirilebilmesi için sahur ve iftarda mutlaka bol sıvı alınmasını önerdi.
Kişi oruçluyken fazlaca efor sarfediyorsa kan şekerinin daha fazla düşeceğini ve daha fazla sıvı kaybedeceğini anımsatan Yrd. Doç. Dr. Kılıçoğlu, ''Oruç tutanların zamanını fazla efor harcamadan geçirmelerini öneriyorum. Bazı iş gruplarında bunu yapmak mümkün değil. Ancak mümkün olduğunca rölantiye almak, güneşe çıkmamak ve serin yerde vakit geçirmek gerekir'' dedi.
Yrd. Doç. Dr. Kılıçoğlu, ramazanda özellikle akşama doğru öfke kontrolü için yapılması gerekenlere ilişkin şu bilgiyi verdi:
''Bazı kişilerin toleransı sadece oruçluyken değil, her zaman daha düşük olabiliyor. Kan şekeri düştüğünde tolerans iyice azalabiliyor. O dönemlerde öfkeyi artıracak ortamlardan kaçınmak birinci seçenek olabilir. Mesela toleransınızın düşük olduğunu düşünüyorsanız ekmek ya da pide almaya çocuğunuzu gönderebilirsiniz. Bu tür durumlarda sakinliği sağlamanın yollarından biri de o anki düşünceleri değiştirmeye çalışmaktır. Pide kuyruğunda bekliyorsanız kuyruktaki diğer kişilerin de oruçlu olduğunu ve sizin gibi onların da beklediğinin farkına varmalısınız. Herkesin iftara yetişmeye çalıştığının ve sizin diğerlerinden farkınız ya da önceliğinizin olmadığını farkına varmaya çalışmak, biraz olsun sıkıntıyı azaltabilir. Kan şekerinin azalmasıyla ortaya çıkan huzursuzluğu azaltmak çok kolay değil. Psikolojik olarak bir şeyler yapılabilir, ancak kan şekerinin düşmesini engellemek için iftara kadar bekleyip bir şeyler yemek gerekiyor.''
-SÜRÜCÜLERE TOPLU TAŞIMA ARAÇLARINI TERCİH ETME ÖNERİSİ-
Yrd. Doç. Dr. Kılıçoğlu, özellikle büyük şehirlerde trafikte araç kullanan sürücülerin ramazan ayında toleransının iyice düşebildiğini belirtti.
Bunu engellemek için toplu taşıma araçlarının tercih edilebileceğini söyleyen Yrd. Doç. Dr. Kılıçoğlu, ''Kan şekeri ve toleransın düşmesiyle sıvı kaybı, odaklanmamızı, daha uygun davranışlarda bulunmamızı engelleyebilir. Tabi bu da dikkat eksikliğine yol açıp yaralanmalı ve ölümlü kazalara sebebiyet verebilir. Bu anlamda toplu taşıma araçlarını kullanmak yardımcı olabilir'' diye konuştu.