Böbrek kanseri türü gelişim aşamasında prostat gibi fazla bir belirti göstermediğini ve kanserin sinsi bir şekilde vücuda yayılıp fark edilmesi zor olduğunu belirten Medicana Bahçelievler Hastanesi Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Tolga Akman böbrek kanserleri hakkında önemli açıklama yaptı.
Dr. Akman, "Kalıtsal olarak geçen böbrek kanseri hastalarında, nadiren çok erken aşamada teşhis edilip, kanser hücreleri böbreklerin tamamına yayılmadan müdahale edilebiliyor. Böbrek kanserinde prostat gibi erken teşhis konulan hastalarda ise kanser hücreleri diğer organ dokularına sıçramamış durumda ve böbreklerin de tamamını ele geçirmemiş olarak tedaviye başlanıyor. Bu durumda da hastanın böbreklerinin belirli bir kısmında olan tümörü açık veya kapalı parsiyel nefrektomi ameliyatı ile alınabilmekte böbreğin sağlam kısmı korunabilmekte. Böbrek kanseri radyoterapi ve kemoterapiye karşı dirençlidir, bu nedenle tek tedavi seçeneği cerrahi müdahaledir. Böbrek kanserinde erken teşhisin önemi büyük" dedi.
"Her kist kanser belirtisi değil"
Böbrekte görülen her kistin kanser belirtisi olmadığını belirten Dr. Akman, "Böbrek tümörleri vücut içeresinde iyi huylu (Benign) ve kötü huylu (Malign) tümör olmak üzere iki ana gruba ayrılıyor. Böbreğin diğer bir hastalığı da böbrek kistleri. Böbrek kistleri 4 tiptir. Tip 1 ve 2 de cerrahi müdahale gerekmez, izlem önerilir. Birçok insanda tesadüf eseri ortaya çıkan tip 1 ve tip 2 böbrek kistleri insanların yaşamlarına hiçbir şekilde olumsuz bir etki oluşturmamaktadır. Tip 3'de yüzde 50 oranında tip 4 te ise yüzde 90 oranında kanser görülebilir bu nedenle tip 3 ve tip 4 böbrek kistlerinde cerrahi gerekiyor" diye konuştu.
"Ailenizde böbrek kanseri hikayesi varsa risk grubundasınız"
Böbrek kanseri, böbrek içerisinde oluşan kötü huylu tümöre verilen isim olduğunu belirten Dr. Akman, böbrek kanserinin (renal hücreli kanser) insan vücudunda en sık oluşan kanser türleri arasında yer aldığının önemle altını çizerek, "Böbrek kanserinin en sık görüldüğü yaş aralığı 60-70 yaştır. Bununla birlikte çok daha genç yaşlarda da görülebilmektedir. Böbrek kanserlerinin en önemli risk faktörleri ailede böbrek kanseri hikayesinin olması, obezite (şişmanlık), hipertansiyon (tansiyon yüksekliği) ve sigara" dedi.
Erken teşhis önemli
Dr. Akman, "Böbrek kanseri günümüzde ultrason, bilgisayarlı tomografi ve MR cihazlarının yaygın olarak kullanılması nedeniyle yüzde 70'e varan oranlarda rastlantısal yani hiçbir belirti vermeden yakalanmakta. Bu da doktorların hastalığın daha kolay tedavi edebilmelerini sağlamakta. Böbrek tümörlerinin belirtileri idrarda kanama, böğür ağrısı ve böğürde ele gelen kitledir. Bu belirtiler genellikle hastalığı ileri evresinde görülmektedir. Erken evrede tespit edilen böbrek kanserlerinde kanserli kısım alınıp böbreğin kalan sağlan kısmı korunabilmekte" şeklinde konuştu.
Ameliyat sonrası bu önerilere dikkat
Dr. Akman, böbrek kanseri ameliyatından sonra fiziksel hareketleri rahatlıkla yapılamayacağı için, ağır gıdalardan, gazlı içeceklerden uzak durulması gerektiğini kaydetti.
Dr. Akman, "Sizi rahatsız etmeyecek hafif gıdalardan, sebze, haşlama vb. yemeniz ve sıvı tüketimi olarak sadece su içmeniz sizin yararınıza olacaktır. İdrar yaparken ani olarak kanama, zorlanma hissetmeniz halinde ameliyatınızı gerçekleştiren cerraha mutlaka bildirmeniz gerekir. İdrar da azalma meydana geldiğinde herhangi bir sorun teşkil etmez, bunun için bol bol sıvı olarak su tüketmeniz gerekir. Bir iki hafta karın kaslarını zorlayacak hareketlerden uzak durmanızı öneriyorum. Tam olarak ne zaman spor yapacağınıza, araba kullanacağınıza, iş hayatınıza devam edeceğinize böbrek kanseri ameliyatını gerçekleştiren doktorunuz aracılığı ile bilgi edinmenizi tavsiye ediyorum" ifadelerini kullandı.