Sağlık Bakan Yardımcısı Agah Kafkas, "Avrupa Birliğinden gelip bize ev ödevi veriyorlardı. Her gün gelip fırça atıyorlardı. Onlarla hiç göz mesafesinde tartışamıyorduk, hep bize tepeden bakıyorlardı. Artık kimse bize racon kesemiyor" dedi.
Kafkas, Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Muhammet Balta, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Hasan Murat Mercan, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakan Yardımcısı Kutbettin Arzu, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakan Yardımcısı Yahya Baş, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Abdurrahman Arıcı ile yapımı tamamlanan Karabük Üniversitesi (KBÜ) Eğitim ve Araştırma Hastanesinde incelemede bulundu. Kafkas, hastane önündeki kalabalığa yaptığı konuşmada, 34 gün sonraki tarihi seçimin çok önemli olduğunu söyledi.
17 BİN KİLOMETRE DUBLE YOL
Türkiye'nin 10 yıl öncesinden bugüne geldiğinde onurlu yürüyüşü olduğunu anlatan Kafkas, "Bizden önceki iktidarlar diyorlardı ki 'Yüzde 5 daha, yüzde 3 daha fazla yaptık.' Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin ölçüsünü, mantığı değiştirdi. Ne yaptı? Yüzde fazlası falan yok. Cumhuriyet tarihi boyunca yapılan işlerin üç, beş katını yaptı kimi alanlarda. Türkiye, makas değiştirdi. Cumhuriyet tarihi boyunca 6 bin kilometre duble yol vardı, şimdi 17 bin kilometre duble yol oldu. Karabük'ün hangi tarafından çıkarsanız çıkın, duble yoldan gidiyorsunuz" diye konuştu. Ak Parti iktidara geldiğinde Türkiye'de farklı model ve markalarda 600 ambulans bulunduğunu, ortak özelliklerinin kabak lastikler ve boş depoları olduğunu vurgulayan Kafkas, şunları kaydetti:
PARA VARSA TAŞIYORDUN
"Mazot parasını yatırırsan hastanı taşıyabiliyordun. Bugün 3 bin 700 ambulansımız var. Sadece bu ay 700 ambulans verdik. Karabük'e de 5 ambulans daha geldi. Allah'a şükürler olsun ki dünyada marka ülke haline geldik. Eskiden neydi? Avrupa Birliğinden (AB) gelip bize ev ödevi veriyorlardı. Her gün gelip fırça atıyorlardı. Onlarla hiç göz mesafesinde tartışamıyorduk, hep bize tepeden bakıyorlardı. Artık kimse bize racon kesemiyor. Biz anahtarı onlara teslim etmiştik, onların gözüne bakıyorduk, onların verdikleri parayla memurumuza maaş veriyorduk, Allah'a binlerce şükür olsun IMF'yi birileri getirdi, Türkiye'nin başına musallat etti. Biz IMF'yi kovduk, yetmez, IMF'ye yardım eder hale geldik. Bu millet ne zaman devletiyle bütünleşti, ne zaman devletiyle kucaklaşıp, rahat nefes aldıysa hep birilerine kaşıntı yapmıştır."