Norveçli doktor Gilbert'e göre "işgal, öldürme ve sömürüde" İsrail'in sömürgecilerle paydası aynı:

"İsrail'in savaş suçlarına karşı yaptırımlar nerede? Filistin'in işgal edilmesine karşı yaptırımlar nerede? Gazze'deki sivil sağlık tesislerine yapılan iğrenç saldırılara karşı yaptırımlar nerede?"

"Son 2 aydır Afrika ve Orta Doğu'ya yaptığım seyahatlerde, halkla, siyasetçilerle, diplomatlarla ve sağlık çalışanlarıyla görüşmelerimde (Gazze konusunda), bu çifte ahlakın, çifte standardın onlara da çok açık olduğunu gördüm"

Norveçli profesör doktor Mads Gilbert, bazı devletlerin Gazze'de yaşananları dünyadaki farklı krizlerde olduğu gibi ele almamasının çifte standart oluşturduğunu belirterek, "Avrupa'daki eski sömürgeci ülkelerin ABD, Kanada ve Avustralya ile bu sömürge projesine (İsrail'e) desteklerini bir şekilde yansıttıkları görülüyor çünkü onlar yerel toplumları yok etmek için işgal edip öldüren, topraklarını çalan eski sömürgeci güçler." dedi.

Kuzey Norveç Üniversite Hastanesinden doktor Gilbert, İsrail'in saldırılarının sürdüğü Gazze'deki durum hakkında AA muhabirine konuştu.

Gilbert, Gazze'deki koşulların çok zor olduğunu ve bunu bilenlerin artık durumu tanımlayacak kelime bulamadığını anlatarak, "felaket" ve "facia" kelimelerinin oradaki duruma uygun olduğunu dile getirdi.

Gazze'deki 2,2 milyon insanın 8 haftadan fazla süredir acımasızca bombardımana, açlığa, susuzluğa, yağmura ve kış şartlarına maruz kaldığını kaydeden Gilbert, "İsrailli işgalcilerin bombardımanında 19 binden fazla insanın öldürüldüğü bir durumdayız. 19 bin kişinin yüzde 70'ten fazlası kadın ve çocuk. Ayrıca İsrail'in Gazze'deki sivil topluma saldırıları 52 binden fazla kişinin yaralanmasına neden oldu. Bu yaralanmaların 10 bin kadarının, cerrahi tedaviye, yaşamak ve yaralanmaların sebep olabileceklerini en aza indirgemek için sonrasında da bir tedavi sürecine ihtiyacı var." değerlendirmesinde bulundu.

Gilbert, ölen ve yaralananların çoğunun çocuk olduğuna dikkati çekerek, 8 haftada ölen 19 bin kişiden 8 binini çocukların oluşturduğunu ve bunun korkunç bir sayı olduğunu vurguladı.

Gazze'nin nüfusunun yarısını çocukların oluşturduğuna işaret eden Gilbert, "Nüfusun yüzde 80'inin, yaklaşık 1,9 milyon kişinin, İsrail'in yerleşim yerlerini ve evlerini bombalaması nedeniyle evsiz kaldığını biliyoruz. Çünkü İsrail, güneye gidilmesini emrediyor ve güneye gitseler bile durum güvenli değil çünkü orada da bombalanıp öldürüldüler." dedi.

Gilbert, bu kötü duruma doğal afetin değil, insanın sebebiyet verdiğini belirterek, büyük askeri saldırıların yanı sıra çok az da olsa insani yardımlara da izin verilmediğine, sosyal altyapının yanı sıra Filistin sağlık hizmetlerinin saldırıya uğradığına dikkati çekti.

- Gazze'deki 34 hastaneden 11'i faal

Sağlık tesislerine ve görevlilerine saldırıların eşi benzeri görülmemiş olduğunu vurgulayan Gilbert, "Modern tarihte hastanelere, sağlık hizmeti sistemine, temel sağlık hizmeti kliniklerine, ambulanslara ve sağlık hizmeti alanında çalışanlara karşı Gazze'de gördüğümüz gibi bir agresiflikte ve zalimlikte saldırıların olduğu bir durum bilmiyorum." dedi.

Gilbert, 7 Ekim'de Gazze'de 34 faal hastane bulunduğuna ve bunların da 16 yıldır süren İsrail ablukası altında çalışmalarını olabildiğince aktif yürüttüğüne işaret ederek, bugün 11 faal hastane olduğunu, hastanelerin ve hastane yataklarının üçte ikisinin bombardıman ve saldırılar nedeniyle faaliyette bulunmadığını söyledi.

El-Avde, Şifa ve Kemal Advan hastanelerine devam eden saldırılara değinen Gilbert, hastanelerin yakıt, gıda, su, tıbbi malzeme ve insan güvenliği konusunda sıkıntılar çektiğini anlattı.

Gilbert, 2,2 milyon kişiden 50 binden fazlasının yaralı olduğu bir durumda insanların sağlık hizmeti alma hakkının çalındığını vurgulayarak, hipertansiyon, diyabet, astım ve hamilelik gibi sürekli ilgilenilmesi gereken yaygın durumların bulunduğu bir toplumla karşı karşıya olduklarını da ifade etti.

Su eksikliği nedeniyle, diğer yaygın hastalıkların da tedavi edilebileceği temel sağlık hizmetleri sistemi olmadığının altını çizen Gilbert, İsrail'in su akışını kesmesinin ardından hastaların temiz tedavi göremediğini ve pek çok enfeksiyon vakası yaşandığını söyledi.

Gilbert, sığınaklarda ve mülteci kamplarında yaşayan insanların da su olmaması nedeniyle pek çok farklı enfeksiyona maruz kaldığını aktararak, bunların başında cilt enfeksiyonu, ishal ve kusmalı sindirim enfeksiyonu ile ateşin geldiğini, hepatit ve çocuk felci gibi bulaşıcı ve tehlikeli hastalıkların da görüldüğünü belirtti.

- "Dünya neden İsrail saldırılarını durduramıyor"

Meslektaşlarını kaybetmenin korkunç ve acı verici olduğunu kaydeden Gilbert, 300'den fazla doktor, hemşire, paramedik, fizyoterapist, eczacı gibi sağlık çalışanının öldürüldüğünü söyledi.

Gilbert, büyük bir kayıp yaşadıklarını dile getirerek, "Çünkü o cesur sağlık hizmeti çalışanları, işgalci İsrail ordusu onları öldürmekle tehdit etse bile asla hastalarını terk etmedi ve onların yanında kaldı." dedi.

Kendisinin bizzat tanıdığı meslektaşlarını da kaybettiğini belirten Gilbert, şu ifadeleri kullandı:

"Bu çok acı verici ve bu bir suç tabii ki. Çünkü hastaneler, ambulanslar ve sağlık hizmetleri sistemi uluslararası hukuka göre korunmalıdır. İsrail ordusundan başka sağlık tesislerine sistematik olarak saldıran ve sağlık çalışanlarını öldürüp bundan kurtulan kim var? Dünya neden bunu durdurmuyor? Neden dünyadaki çoğu ülke ateşkes için oy vermiyor? Neden sadece tek bir ülkenin, İsrail'in bu dehşet verici saldırılarını durduramıyorlar?"

- "Sömürgecilik geçmişinden İsrail'i desteğe"

Siyaset bilimci olmadığını belirten Gilbert, bir doktor olarak ülkelerin İsrail'e yaklaşımına ilişkin, "Fransa, İspanya, Belçika, Almanya gibi Avrupa'daki eski sömürgeci ülkelerin ABD, Kanada ve Avustralya ile bu sömürge projesine desteklerini bir şekilde yansıttıkları görülüyor çünkü onlar yerel toplumları yok etmek için işgal edip öldüren, topraklarını çalan eski sömürgeci güçler. Bu bilinen bir tarihi özellik." yorumunda bulundu.

Gilbert, sömürgecilik tarihinin tekerrür ediyor olabileceğini ve şu an yaşananların silaha, güce, gücün kötüye kullanımına, toprakların ve doğal kaynakların çalınmasına dayanan "yeni sömürgecilik" olarak görülebileceğini dile getirdi.

Uluslararası toplumun şu anki tutumunun rahatsız edici ve endişe verici olduğunu vurgulayan Gilbert, bu ülkelerin yaptırım uygulamak yerine sadece durduğunu söyledi.

- İsrail için uygulanan çifte standart

Gilbert, Avrupa ve Batı ülkelerinin Rusya'nın Ukrayna'yı işgal etmesiyle hemen Rusya'ya ekonomik ve siyasi yaptırımlar uyguladığını anımsatarak, "İsrail'in savaş suçlarına karşı yaptırımlar nerede? Filistin'in işgal edilmesine karşı yaptırımlar nerede? Gazze'deki sivil sağlık tesislerine yapılan iğrenç saldırılara karşı yaptırımlar nerede?" dedi.

Ahlaki anlamda da bir çifte standart olduğuna işaret eden Gilbert, Irak, Libya veya Filistin gibi ülkelerdeki kurbanlar için bir hukuk olduğunu ve istenilenin yapılabileceği şeklinde bir düşüncenin işlediğini söyledi.

Gilbert, uluslararası hukuka dikkat edilmediğini ancak konu Ukrayna ve "beyaz insanlar" olduğunda başka bir hukukun işlediğini vurgulayarak, "Son 2 aydır Afrika ve Orta Doğu'ya yaptığım seyahatlerde halkla, siyasetçilerle, diplomatlarla ve sağlık çalışanlarıyla görüşmelerimde, bu çifte ahlakın, çifte standardın onlara da çok açık olduğunu gördüm. Bu çok üzücü." diye konuştu.

Gilbert, dünyanın tam tersi istikamette ilerlemesi, adil, insan ve çocuk haklarına uygun, uluslararası hukuk çerçevesindeki savaş ve çatışma kurallarına uyulan bir yer olması gerektiğini kaydederek, "İkinci Dünya Savaşı'ndan sonraki tüm düzenlemelerle daha insani bir dünya görmeliydik ama bu olmadı. İsrail'in tüm bunları yapmasına izin verildi." ifadelerini kullandı.

- Cumhurbaşkanı Erdoğan'a çağrı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Filistin davasının sağlam bir destekçisi olduğunu ve Gazze konusunda Erdoğan'ın desteğini istediğini belirten Gilbert, Gazze'deki Türkiye-Filistin Dostluk Hastanesinin, Türk halkından Filistinlilere dostluk hediyesi olarak inşa edilmiş çok güzel bir hastane olduğunu söyledi.

Gazze'deki kanser hastalarının da son 3 yıldır tedavi gördüğü bu hastanedeki projede kendisinin de çalıştığını anlatan Gilbert, İsrail'in orayı bombalayıp yok ettiğini ve kanser hastalarının bazı yaralılarla beraber tahliye edildiğini anımsattı.

Gilbert, Erdoğan'dan Gazze halkına özellikle gıda, su, yakıt, tıbbi malzeme ve ısınma alanında ihtiyaç duyduğu insani yardımın ulaştırılması konusunda talepte bulundu.

İnsani dayanışmaya ve desteğe ihtiyaç olduğuna işaret eden Gilbert, "Türkiye, uzun vadede Gazze'ye desteğini artırabilecek harika bir konumda." dedi.

Bir doktor olarak kendisinin, semptomları değil, sorunların kökenini bularak onları iyileştirmek üzere eğitildiğini belirten Gilbert, "Gazze, Batı Şeria ve Filistin diasporasının acı çekmesine sebep olan asıl sorun Filistin'in İsrail işgalinde olması. Bu İsrail'in Filistin yerleşimci-sömürgeci projesi. Bu çözülmeli ve her iki halk için de adil bir çözüm olmalı. Filistinliler için adil bir çözüm olmalı. Bu Gazze ablukasının ve işgalin sonlanması, sürekli devam eden saldırıların ve Filistinli sivillerin öldürülmesinin sonlanması demek." değerlendirmesinde bulundu.

- Mads Gilbert kimdir?

Norveçli doktor Mads Gilbert, 40 yılı aşan meslek hayatı boyunca saldırı altında kalan Filistin halkının yanında oldu.

Filistinlilerle ilk olarak 20'li yaşlarında İsraillilerin Batı Beyrut'u abluka altına alıp bombaladığı sene olan 1981'de tanışan Gilbert, Filistinlilerin dramını gördükten sonra hayatını bu davaya adadı.

Gilbert, 2006, 2009, 2012 ve 2014'teki büyük bombardımanlar sırasında Gazze'de görev aldı ve vicdanı olan herkesin dünyaya Filistin işgalini anlatması gerektiğini söyledi.

Mads Gilbert, Gazze ile ilgili belgesel çalışmaları yapmasının yanı sıra "Eyes in Gaza" ve "Night in Gaza" gibi birçok kitabın ortak yazarı.

Manşetler

DUYURU-5
EBELİK YÖNETMELİĞİ
HASTANE KOORDİNASYON KURULU YÖNETMELİĞİ