Normal deri 21 günde sedefli deri ise 3 günde yenileniyor!

Bir bağışıklık sistemi rahatsızlığı olan sedef; genetik yollarla oluşuyor. Güneş, travma ve stres; hastalığın ortaya çıkmasını tetikliyor. Sedef hastalarında görülen pullanmalar ise derinin, kendini çok hızlı yenilemesinden kaynaklanıyor.

Deride kızarıklıklar ve pullarla kendini gösteren ve bir bağışıklık sistemi hastalığı olan sedef; bu hastalığa sahip olanların yaşamlarını fiziksel ve psikolojik olarak olumsuz etkiliyor. İstanbul Tıp Fakültesi Dermatoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Güzin Özarmağan, hastalığın bilinmeyen yönlerini ve tedavisini anlattı.

* Sedef nedir?

Sedef; deride döküntülerle ortaya çıkan bir bağışıklık sistemi hastalığıdır. Derinin belirli alanlarında veya her yerine dağılmış bir şekilde ve farklı yoğunluklarda görülebilir.

* Neden olur?

Hastalığın nedeni kesin olarak bilinmiyor ama daha çok genlerle ilişkili... Bu genleri taşıyan kişi; belirtileri göstermese de, sedef hastası olma potansiyeli ile doğuyor. Daha sonra bazı faktörlerin tetiklemesiyle; hastalık ortaya çıkıyor. Ailede sedef hastasının olması; kişide hastalığın oluşma riskini artırıyor. Ancak hastalığın gelişmesinde, çevresel faktörler de önemli...

SAÇIMDA HEP KEPEK VAR

* Sedefin belirtileri neler?

Deride belirtiler ortaya çıktığı zaman; sedef çok kolay tanınabilir. Ancak hastalık çoğu zaman kendini saçlı deride gösterir. Mesela birçok hastam “Çocukluğumdan beri saçımda kepeklenmeler vardı ama aldırmıyordum” diyor. Bu durum; sedefin başlangıcı olabilir. Daha sonra hastalık; özellikle diz ve dirseklerde ortaya çıkar. Kaşıntı da yapabilir.

TAHLİLE GEREK YOK

* Nasıl teşhis edilir?

Sedef için özel bir kan testi yoktur. Hekim tarafından, deri muayenesi ile tanı konur.

* Hastalığın seyri nasıl?

Çoğunlukla birkaç plağın ortaya çıkmasıyla ve sönmesiyle hastalık yıllarca sürer. Bulgular bazen şiddetlenir, bazen azalır.

* Deri üzerindeki pullanmalar neden oluşuyor peki?

Sedef hastalığında derinin kendini yenileme süresi çok kısalıyor. Normalde bu süre 21 gündür. Ancak sedef hastalığında 2-3 güne kadar iniyor. Dolayısıyla eski deri atılamadan; derinin üzerinde başka bir tabaka oluşturuyor.

* Özel bir risk grubu var mıdır?

Genetik olduğu için önceden bilinemiyor. Kadınlarda daha erken başlıyor. Erken başlayan sedef daha kötü bir seyir özelliği gösteriyor.

* Damla sedef nedir?

Damla sedef hastalığı; genellikle boğaz iltihabını takiben görülür. Vücutta damla büyüklüğünde; kırmızı, üzeri kabuklu, sedef lezyonları vardır. Genelde çocuklarda ve gençlerde görülür. Haftalar veya aylar içerisinde, kendiliğinden kaybolur.


KESİNLİKLE BULAŞICI BİR HASTALIK DEĞİL

Sedef, bulaşıcı bir hastalık mıdır?

Hayır, değildir! Aslında bu; sedefin çok yanlış algılanan ve tüm hastaları çok zorlayan bir yönü... Sedef; göze hoş görünmeyebilir ama mikrobik bir hastalık değildir. Hastalarımızın çoğu bu yanlış kanı nedeniyle; günlük hayatlarında zorlandıklarını, insanların kendilerinden uzak durduklarını anlatıyor.


SINAV STRESİ ÇOCUKLARDA HASTALIĞI TETİKLİYOR!

* Çocuklarda da sedef hastalığı görülüyor mu? Evet, görülebilir!

Bu hastalığın kişinin yaşadığı stresle bağlantısı olduğunu biliyoruz. Stresli yaşam koşulları; hastalığı tetikliyor. Çoğu çocuğun ailesinden; hastalığının, okula giriş sınavı gibi stresli dönemlerde ortaya çıktığını öğreniyoruz.

* Tüm sedefler birbirine benzer mi? Değişik şekilleri var mı?

Sedefi değişik şekillerde görebiliriz. Çocuklardaki hastalık ile erişkinlerde ve yaşlılardaki hastalık farklı özellikler gösterebilir. Çocuklarda yeni başlamış olduğu için; küçük çaplı ve kırmızı renkli, üzeri kepekli belirtiler görülür. Erişkinlerde; genellikle çocuklardakilere benzeyen daha büyük plaklar vardır. Ancak hastalığın alevlendiği dönemlerde; yaşla ilişkili olmaksızın, kırmızı ve kepekli belirtiler yaygınlaşabilir.

HER 100 KİŞİDEN İKİSİ SEDEFLİ!

* Bu hastalığın görülme oranı nedir?

Sedef; dünyanın değişik yerlerinde, yüzde 1’den, yüzde 5’e kadar çıkan bir oranda görülebiliyor. Kesin bir çalışma olmasa da, Türkiye’de; bu oranın yüzde 2-3 olduğunu tahmin ediyoruz. Yani her 100 kişiden, 2’sinin sedefli olduğunu söyleyebiliriz.

* Sedefin geçen zamanla birlikte görülme sıklığında artış var mı?
Böyle bir artış olduğuna dair elimizde veri yok. Ancak sedef tedavisinde önemli gelişmeler yaşandı. Eskiden “Nasıl olsa iyileşmez” diyerek eve kapanan hastalar, yeni yöntemlerle hastalığın tedavi edilebildiğini gördü. Bu nedenle; tedavi gören hasta sayısı arttı.

20’Lİ YAŞLARDA SIK GÖRÜLÜYOR

* Sedef, vücudun en çok hangi bölgelerinde ortaya çıkıyor?

Sedef hastalığı en çok saçlı deride, diz, dirsek ve gövdede görülüyor. Fakat tırnaklar, el ve ayaklar, ayak tabanları ve yüz de dahil olmak üzere, vücudun her yerinde görülebilir. Lezyonlar genellikle simetrik olarak konumlanır. Yani vücudun sağ ve sol tarafında, aynı yerlerde ortaya çıkar.

* Hastalık daha çok hangi yaş grubunda görülüyor?

Sedef; genellikle 20’li yaşlarda görülüyor. 60’lı yaşlarda da rastlanan sedefin de; diyabet hastalığı gibi çeşitleri var.


ÖMRÜ 20 YIL KISALTABİLİYOR

* Sedefin yaşam süresi ile bir ilişkisi var mı?

Sahip olduğumuz bilimsel verilere göre; hastalığı şiddetli seyredenler, genç yaşta tedavi edilmezse, ömürleri 20 yıla kadar kısalabiliyor. Hastalar, genellikle 40 yaş civarında tedaviye başlıyor. 25 yaş öncesinde ortaya çıkan ve vücudun dörtte birini kaplayan sedef hastalığı; 10 yıl içinde, başlangıçtaki durumundan tam 5 kat daha fazla yayılmış oluyor. Dolayısıyla geçen zaman tedaviyi de zorlaştırıyor. Ayrıca hastalık uzun vadede iltihaplı romatizma (artrit) depresyon, kalp ve damar hastalıkları ve diyabet gibi önemli sağlık sorunlarını da beraberinde getiriyor


GÜNEŞ OLUMSUZ ETKİLİYOR

* Sedefi hangi faktörler artırır?

Hastalığın gelişimini ve şiddetini etkileyen birçok faktör olabilir. Hastalığa yatkınlığı olan kişilerde; aşırı stres, güneş yanığı, çarpma, sürtünme gibi travmalar, bazı ilaçlar, boğaz iltihabı gibi faktörler hastalığı ortaya çıkarabilir veya belirtilerini artırabilir. Bu yüzden sedef hastaları veya ailesinde sedef olanlar; sedefi ortaya çıkarabilecek bu faktörlerden kaçınmalıdır. Bağışıklık sisteminin de bu hastalıkta önemli bir etkisi vardır.

Esra Tüzün

Manşetler

DUYURU-4