Mutluluğun yolu vitamin ve minerallerde!

Modern yaşamın ayrılmaz bir parçası haline gelen kronik yorgunluk ile baş etmenin en önemli yolu vücudu ihtiyacı olan vitamin ve mineral takviyeleriyle desteklemek.

Çağın hastalığı olarak kabul edilen kronik yorgunluk özellikle yoğun çalışma hayatı içinde olan kişileri tehdit ediyor. Her yaşta ortaya çıkabilen ve özellikle büyük şehirlerde yorucu bir tempoda çalışanları kıskacı altına alan kronik yorgunlukla baş etmek için uzmanlar sağlıklı beslenme ve vitamin-mineral takviyelerinin önemi üzerinde duruyor.

Vitamin-mineral takviyelerinin fizyolojik etkilerinin ruhsal etkenlerle birleşip insan vücudunda ortaya çıkardığı sonuçları izlemek amacıyla Avrupa çapında geniş bir katılımcıyla gercekleştirilen Sweet araştırması; sağlıklı bireylerin her gün belirli ölçüde vitamin ve mineral tüketmesi gerektiğine dikkat çekiyor. Araştırmaya göre; vücudun yeterli takviyeyi alamadığı durumlarda sahip olmadığı enerjiyi yakması sonrasında başta kronik yorgunluk olmak üzere birçok rahatsızlık kendini gösterebiliyor.

İngiltere Northumbria Üniversitesi, Beyin, Performans ve Beslenme Araştırmaları Merkezi’nde Direktör olarak görev yapan Prof. Dr. David Kennedy tarafından gerçekleştirilen Sweet araştırması kronik yorgunlukla baş etmede vitamin ve mineral takviyelerinin etkisini kanıtlıyor.

Prof. Dr. Kennedy tarafından yürütülen araştırma; yoğun çalışma hayatına sahip kişilerde sıkça gözlenen aşırı yorgunluk, halsizlik ve depresyon gibi şikayetlerin başlıca nedenleri arasında vücuttaki enerji eksikliği olduğuna dikkat çekiyor ve vücuttaki enerjiyi en fazla yakan organlardan beynin gerekli besin ve vitamin-mineral takviyesi alamaması halinde çeşitli fiziksel rahatsızlara neden olabilecek semptomların ortaya çıktığını gösteriyor.

Prof. Dr. David Kennedy’nin İngiltere’de refah düzeyi yüksek sağlıklı bireyler üzerinde yaptığı araştırma, yüksek kalorili gıdalar tüketmenin gerekli ve yeterli vitamin ve mineral alındığı anlamına gelmediğinin altını çiziyor. Günlük hayatta vitamin-mineral alımının önemine dikkat çeken Kennedy, ayrıca her bireyin vitamin-mineral ihtiyacının değişmesinin yanı sıra yaşa göre de gereksiniminin farklı olduğunu da ekliyor.

Kronik yorgunluk çocuklarda da görülebilir..
Çocukların genç hücrelere sahip olmalarına rağmen, vitamin ve mineral eksikliğine bağlı durumların onlarda da meydana gelebildiğine işaret eden ve genç yaşlardan itibaren takviyenin önemini vurgulayan Kennedy; toplumlarda genel olarak, ileri yaşlardan itibaren vitamin-mineral alınması gerektiği görüşünün yanlış olduğunu belirterek; her yaş grubuna özel vitamin ve mineral desteklerinin bulunduğunu özellikle belirtiyor.


Sweet Araştırması Bulguları
Sweet Araştırması 30-55 yaşlarındaki çalışan bayanların düzenli olarak vitamin ve mineral desteği alımına bağlı olarak:
• fizyolojik olarak yorgunluktan etkinlenmediklerini
• Konsantrasyon kaybına uğramadıklarını
• Beden yorgunluğu yaşamadıklarını
• Kendilerini daha fazla mutlu hissettiklerini göstermiştir.

Yiyecek ve içeceklerden vücudun ihtiyacı olan vitamin ve minerallerin karşılanamaması depresif ruh halini de beraberinde getiriyor. Kişi, yaptığı iş ne olursa olsun kendisinden tam performans elde edemediği zaman beyin tarafından gerçekleşmeyen enerji tüketiminden dolayı, başta dikkat dağınıklığı olmak üzere, yorgunluk ve yaşadığı anın anlamlandırılamaması gibi basit gözüken, ama aslında gün içinde büyük önem taşıyan olaylarla karşılaşabiliyor.


Vitamin ve Mineral Takviyesi ile Birlikte Vücudumuzda Neler Oluyor?
• Vücuda ihtiyacı olan yeterli miktardaki vitamin ve mineral takviyesiyle beyin harcaması gereken enerjiyi sağlıyor.

• Beyin, harcayacağı enerjiyi zorlanmadan aldığında büyük bir ruhsal rahatlama yaşıyor. Psikolojik olarak rahatlayan beden, yerine getirmesi gereken fonksiyonları kolaylıkla yapabildiğinde fizyolojik yorgunluk otomatik olarak ortadan kalkıyor.

• Diğer organlar da kendilerini yormadan belirli bir ritm içinde işlevlerini yerine getirebiliyor.

Sistem devam ettiği sürece anemi, aşırı yorgunluk, depresyon ve konsantrasyon bozukluğu gibi günlük hayatı etkileyebilecek rahatsızlıkların önüne geçilebiliyor.

Manşetler

DUYURU-4