Muhammet bebeğin ölümünde doktor ihmali iddiası!

Konya'da evde oynarken sandalyeden başının üstüne düşüp beyin kanaması geçirmesi nedeniyle tedavi altına alınan 2.5 yaşındaki Muhammet Hadi Adıgüzel, 43 gün süren yaşam mücadelesini kaybetti.

MUHAMMET HADİ'NİN, ÖLÜMÜNDE DOKTOR İHMALİ İDDİASI

Konya'da evde oynarken sandalyeden başının üstüne düşüp beyin kanaması geçirmesi nedeniyle tedavi altına alınan 2.5 yaşındaki Muhammet Hadi Adıgüzel, 43 gün süren yaşam mücadelesini kaybetti. 

Amcası Haşim Adıgüzel ise, yeğeninin hastaneye getirdiklerinde ilk tedavisini yapıp bir şeyi yok diye taburcu edildiğini; akşam fenalaşınca tekrar aynı hastaneye getirilip tedavi altına alındığında beyin kanaması geçirdiğinin anlaşıldığı; bu nedenle ölümünde doktorun ihmali olduğunu öne sürerek, şikayetçi olduklarını söyledi.

Konya Merkez Selçuklu İlçesi Hocacihan Mahallesi'nde oturan Muhammet Hadi Adıgüzel, geçen 21 Ocak günü öğle saatlerinde annesi Aslı Adıgüzel, evde temizlik yaparken odada oynamaya başladı. Minik Muhammet Hadi, oynadığı sırada sandalyeden başının üstüne düştü. Gürültü üzerine odaya giren Aslı Adıgüzel, oğlunun yerde yattığını görünce taksiyle Başkent Üniversitesi Konya Hastanesi'ne getirdi. İddiaya göre minik Muhammet Hadi, acil servisteki doktor H.N. tarafından yapılan ilk tedavisinin ardından yaklaşık yarım saat gözlem altında tutulduktan sonra taburcu edildi.

Ameliyatta Kalbi Durdu

Akşam saatlerinde yeniden fenalaşan Muhammet Hadi, baba Mustafa ve anne Aslı Adıgüzel tarafından yeniden aynı hastanenin acıl servisine getirildi. Acil Servis'te bulunan başka bir doktor tarafından muayene edilen minik Hadi'nin iddiaya göre vücudu morarmaya ve kusmaya başladı.

Yapılan tetkiklerde beyin kanaması geçirdiği saptanan minik Muhammet Hadi, ameliyata alındı. Ameliyat sırasında duran kalbi çalıştırılan Muhammet Hadi, yeniden hayata döndü. Muhammet Hadi, 43 gün süren yoğun bakım tedavisinin ardından bugün saat 01.00 sıralarında yaşam mücadelesini kaybetti.

Doktora İhmal Suçlaması

Gece Muhammet Hadi'nin öldüğünü öğrenin ailesi hastanede önünde sinir krizi geçirdi.

Yeğenin ölümünde doktorun ihmali olduğunu iddia eden amca Sedat Adıgüzel, şunları söyledi:

''Annesi yemek yaparken yeğenim, oynadığı sandalyeden yere düşmüş. Annesi de hemen alıp bu hastanenin acil servisine getirmiş. Buradaki doktorda kısa süre sonra bir şeyi yok gidebilirsiniz demesi üzerine, annesi yeğenimi alıp eve gitmiş. Yeğenim akşam tekrar fenalaşınca yine bu hastaneye gelmişler. Burada yeğenimin durumunun ağırlaşması üzerine beyin kanaması geçirdiği belirtilip ameliyata alındı. 43 gün sonra yeğenim hayatını kaybetti. Yeğenim göz göre göre öldü. İlk müdahaleyi yapan doktor H.N.'den şikayetçi olduk. Doktora o günden sonra da ulaşamıyoruz.''

Hastane yetkilileri de Muhammet Hadi Adıgüzel'e gerekli tedavilerin yapıldığı ve her hangi bir ihmalin söz konusu olmadığını, ilk tedavi eden doktor H.N.'nin ise hastaneden ayrıldığını ve Mersin'deki bir hastanede görev yaptığını belirtti.

Muhammet Hadi’nin kesin ölüm nedeninin yapılacak otopsinin ardından netlik kazanacağı öğrenildi.

 Muhammet Hadi’nin dedesi Zeki Adıgüzel şu ifadelerde bulundu:

"Çocuk benim torunumdur. 45 gün önce çocuk sandalyeden düştü. Saat 12’de annesiyle babası getirdi buradaki acilin doktoruna. Hüseyin Naci varmış. Sonra ona getirdiler. Demiş ki çocuğun bir şeyi yoktur. Bizi geri gönderdiler. Sabah 8.5 gibi çocuk yine fenalaştı. Buraya getirdiler. Serum takıldı, bu arada kusuyor. 2-3 saat aradan geçiyor. Yine bir film çekiyorlar. Beyin cerrahi doktorunu çağırıyorlar. Geliyor demiş ki beyin kanamasıdır. Ameliyat ettiler 45 gün sonra da çocuğumuzu kurtaramadılar. O doktor Hüseyin Naci hakkında şikayetçiyiz. Fakat hastane hakkında diyeceğimiz bir şey yok. Bize yaptı başkasına yapmasın. Türk adaleti ve Türk savcı hakimlerinin vicdanlarına bırakıyoruz bizim çocuğumuzun hakkını arasınlar. “

Evet. En son çocuktu. Sandalyeden düşmüş. Annesi babası getirmiş. Demişler ki bir şeyi yoktur. Yine geri göndermişler. 8.5 saat ara geçtikten sonra çocuk yine fenalaşmış. Getiriyorlar kusuyor. Serum bağlıyorlar. Serumdan sonra çocuk bayılıyor. Ameliyat çok başarılı geçmiş. Sabah 8,30’a kadar çocuğu bayıltmışlar. Çocuğu ayıltmaya çalışıyorlar. Çocuk bir tepki verdi vermedi çocuğunuz öldü demektir dedi. Çocuğunuz 45 gündür yoğun bakımda yani sadece biz o acildeki doktordan şikâyetçiyiz. Hastane için diyeceğimiz yoktur. O doktor hiç vicdan azabı çekmiyor mu? Vicdanı sızlamıyor mu? Adam aniden kaçtı gitti. Yüzünü görmedik. Ona bir baskıda yapmadık.

21 Ocak tarihinde ilk kez öğle saatlerinde hastaneye müracaat edildiğini ve acil pratisyeni tarafından çocukta bir şey olmadığını söyleyip geri gönderildiğini ifade eden ailenin avukatı, “Akşam saatlerinde tekrar rahatsızlanınca tekrar hastaneye getiriyorlar. Tekrar diyorlar ki çocukta bir şey yok gidebilirsiniz. Öyle olunca 3-4 saat oyalanmadan sonra çocuk kusuyor. Çocuk kustuğundan dolayı tekrar şüphe ediyorlar. 3-4 saat oyalandıktan sonra çocuk yarı baygın şekilde tomografisi çekiliyor. Çocuğun beyin kanaması geçirdiği anlaşılıyor. O yüzden ihmal olduğundan dolayı gerek doktordan gerek hastaneden şikayette bulunuldu. Aynı zamanda sorumlular sorumluluklarını bilecekler.” dedi. 

Daha sonra avukat şu sorulara cevap verdi: Şu anda siz ailenin avukatı olarak ne gibi çalışmalar yaptınız? Suç duyurusunda bulundunuz mu?

Zaten suç duyurusunda bulunduk. Otopsi aşamasında numune alınacak. Konya’daki bir hastanede bunların görünmemesi durumundadır. Benzer vakalarda yaşanmış olaylarda tarafsızlığını koruyorlar. O yüzden biz koruyamayacaklarını düşündüğümüzden savcılıktan adli tıpa gönderilmesini talep ettik. Daha önce zaten bu müracaat olmuş. O dosyayı da takip edeceğiz. Otopsiden sonra savcılık aşaması devam edecek. 

Siz burada hem hastane hem doktor hakkında mı suç duyurusunda bulundunuz?

Hem hastane hem doktor hakkında şikayet söz konusu. Her ikisini de değerlendirecekler.

 

Manşetler

DUYURU-4