Müezzinoğlu: ‘Tam Gün’den geri adım atmamız söz konusu değil

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Tam gün yasası başta olmak üzere sağlık sektörüyle ilgili açıklamalarda bulundu.

Sağlık Bakanlığı, 14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü, Üniversite Hastaneler Birliği (ÜHB) ve Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği (OHSAD) işbirliğiyle Haliç Kongre Merkezi'nde bir tören düzenledi. Törene, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu eşi Faize Müezzinoğlu, TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı AK Parti Adana Milletvekili Necdet Ünüvar, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ve Eşi Gül Mutlu, YÖK Başkanı Gökhan Çetinsaya, Üniversite Hastaneleri Birliği Derneği Başkanı İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yunus Söylet, Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği Başkanı Dr. Reşat Bahat, AK Parti İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşcu'nun yanı sıra özel hastane sahipleri, kamu hastaneleri yöneticileri, doktorlar ve çok sayıda sağlık çalışanı katıldı.

"TAM GÜNDEN GERİ ADIM ATMAMIZ SÖZ KONUSU OLMAYACAK"

Törende konuşan Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Tam gün yasası başta olmak üzere sağlık sektörüyle ilgili açıklamalarda bulundu. Müezzinoğlu, tam Gün Yasası ile ilgili Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Salı günü gerçekleştirilecek grup toplantısında bir kısım detayları açıklayacağını ifade etti. Müezzinooğlu: 'Ama çok net söyleyeyim. Üniversitelerimiz güçlü olmalı. Hocalarımız onun içerisinde ayrı bir güç değil, hocalarımızda üniversitesiyle birlikte güç olmalı. Marka olabiliyorsa bizim hocamız, üniversitesiyle birlikte marka olmalı. Dolayısıyla hangi katkıyı, hangi başarıyı, hangi ilerde talepleri bizim hocalarımız istiyorsa onu kurumuyla birlikte istemeli ve bizde kurumuyla birlikte çözümler üreteceğiz.Yani hocamızın bir taraftan üniversitede 'şunu, şunu, şunu yapmaya devam edeyim' ama öbür tarafta da 'şurada şurada beni serbest bırakın' gibi ilkesel bir duruşumuz, yani tam günden geri adım atmamız söz konusu olmayacak"

"İDEALİ HEP BİRLİKTE BASAMAK, BASAMAK YAKALAYACAĞIZ"

Müezzinoğlu, 'Kurumunda mesaisinin tamamını harcasın, kurumunda mesai dışında yapabileceği bütün çalışmaları yapsın, gecesini, gündüzünü, pazarını, bayramını kurumunda ve kurumuyla birlikte yapsın. Kurumunun izniyle de hangi kurumsal yapıda destek verecekse, hangi kurumsal yapıda ilerde sorumluluklar üstlenecekse, bunu da yine kurumuyla ve kurumunun izniyle, bilgisi dahilinde yapsın. Biz istiyoruz ki, hocalarımız bir taraftan dünya çapında marka olurken üniversiteleriyle birlikte olsunlar ve bizim üniversitede kariyer yapan bu hocalarımız veya kariyer sürecine giren bu hocalarımız geleceğe kurumuyla birlikte girsin. Biz hocalarımızı yalnız bir ayaklı düşünmüyoruz. Hocamız çok başarılı, ayrı kabiliyetleri var. Evet çok başarılı ve ayrı kabiliyetleri var ama hiç unutmasın ki o hocalar kabiliyetlerini bir kurumda kazandı. Dolayısıyla bir ayağı kendisiyse diğer ayağı da kurumunda sabit olmalı. ve kurumuyla birlikte kazanmalı, kurumuyla gelişmeli ve kurumuyla birlikte yarınlara bu millet adına mesleki anlamda başarı yolculuğunu, hayallerini geliştirebilmeli.Bu anlamda kurumu ona uluslararası bilgilendiren bir görev izni veriyorsa onu da yapabilmeli, ülke içinde farklı, farklı kurumlarda ihtiyaç varsa talep varsa yine kurumu ona ihtiyacı karşılayacak izni yada değerlendirmeyi yapabilmeli. Kurumsal yapılarımızı, kurumsal yapılarla birlikte gelişmeyi, sürdürebilen, gelişebilen bir yapıyı, sistemi,kurmaya çalışıyoruz. İdeali hep birlikte basamak, basamak yakalayacağız" dedi.

"NE YAZIKKİ 30 BİN HEKİME İHTİYAÇ VAR"

Müezzinoğlu, 'Yalnız kendi açımızdan, penceremizden, özel sektör, Sağlık Bakanlığı veya kamu gözünden bakan bir anlayışla ülke sağlığını daha iyi bir noktaya getirmemiz mümkün değil. Bize düşen iyi bir orkestra şefi olmaktır. Ancak orkestra şefi iyi bir şeflik yapmaya çalışırken elindeki aleti, enstrümanı sağlıklı çalmayan, kullanmayan 'Benim böyle canım istiyor' diyen varsa orada tabiki bir düzenleme ve ortak bakışı yakalamak için sorumluluklar bize düşebilir. Ben inanıyorum ki bu yolculukta çok sık bir araya geleceğiz. Sorunları devamlı değerlendiren yapılar kuracağız ve bu anlamda her geçen gün daha iyiye gideceğiz. Bu ülkede ne yazık ki şu anda en az 30 bin hekime ihtiyaç var. Bu açığı bir yerden bir yere kaydıralım deyip de diğer yeri bozarak bir çözüm üretmemiz ne yazık ki çok mümkün değil" dedi.

"SÜT KARDEŞLİĞİ PROJESİ"

Müezzinoğlu, premature ve erken doğan çocukların ölüm oranının azaldığını ancak halen gurur duyulacak seviyeye gelinemediğini vurgulayarak, "Toplumsal değerlerimize ve duyarlılıklarımıza sahip çıkarak ve toplumsal sahiplenmeyi önemseyerek mutlaka ama mutlaka süt kardeşliği projesi ile annelerimizin bu anlamda desteğini ve katkısını alacağımız bir sistemi kuracağız. Bu sistemin bir ayağı ideal düzeyde bir fayda iken, diğer ayağı ideal düzeyde kayıt sistemi ve güven olacak. Hangi annenin sütünü hangi bebeğe verdik, Hangi süt kardeşin hangi ailelerde süt kardeşleri vardır, bunları nüfus müdürlüklerinde kayıt ederek bu aileleri bilgilendirerek ve bu anlamda yasal dinamikleri güçlü hale getirerek toplumumuzun her kesiminin güvenini ve desteğini alacağımız bir projesi halinde olgunlaştıracağız ve bu ülke sağlıklı nesiller yetiştirmek adına önümüzdeki dönemde uygulamaya geçirecek noktaya taşıyacağız." dedi. Konuşmasında, sağlık çalışanlarına yönelik şiddet olaylarına da değinen Müezzinoğlu, 75 milyonun bu gibi durumlarda çalışanların yanında olmasını ve sahip çıkmasının gerektiğini söyledi.

Sağlık Bakanı Müezzinoğlu konuşmasının ardından kamu ve çeşitli sivil toplum örgütleriyle yurt dışında görev yapan doktorlara plaket verdi. Müezzinoğlu plaket töreninin ardından doktorlarla toplu fotoğraf çektirdi. Törenin ardından eşi Faize Müezzinoğlu birlikte tebrikleri kabul eden Bakan Müezzinoğlu ve eşi bazı sağlık çalışanlarının fotoğraf çektirme isteğini de kırmadı.

Manşetler

DUYURU-4