Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu, 2000 yılında BM tarafından ortaya konan Binyıl Kalkınma Hedefleri’ne büyük ölçüde ulaşıldığını, 2015 Sonrası Kalkınma Gündemi'nde sağlığın önemli bir yer alacağını belirtti. Bakan Müezzinoğlu, "Yapılması gereken daha çok iş var. Eğitim ve Sağlık, kalkınma gündeminin ayrılmaz bir parçası olarak görülmelidir." diye konuştu.
Müezzinoğlu, bulaşıcı hastalıkların yayılmaya devam etme riskine dikkat çekerek, "Bulaşıcı Olmayan Hastalıklardaki artış, bunun yanında devam eden uyuşturucu madde bağımlılığı, alkol ve tütün kullanımı ve bunların ortaya çıkardığı sorunlar, sadece insanların sağlık hizmeti alma ihtiyacını artırmakla kalmayıp, aynı zamanda sağlık sistemleri üzerine de büyük bir yük getirmektedir.” dedi.
"Hakkaniyetli sağlık politikaları üretilmelidir"
Vatandaşları, finansal risklerden koruyacak, erişilebilir, hakkaniyetli bir sağlık hizmeti sunumuna yönelik politikalar üretilmesi gerektiğini vurgulayan Müezzinoğlu, bunu sağlamanın yolunun da, koruyucu, tedavi ve rehabilite edici sağlık hizmeti ve finansal korumayı da içine alan, Sağlıkta Evrensel Kapsayıcılık ile mümkün olacağını belirtti. Toplumun sağlık ihtiyaçlarını karşılamak için ciddi finansal sorunlar yaşamasına engel olacak çözümler üretilmesi için uluslararası topluma önemli görevler düştüğünü hatırlattı.
Zayıf sağlık sistemlerinin gerçek kurbanlarının, sağlığa erişim imkânı bulamayan yoksullar olduğunu, hükümetler olarak bizim temel hedefin, öncelikle eşitsizlikleri ortadan kaldırarak risk altındaki dezavantajlı grupların sağlığa erişimini sağlamak yani sosyal ulaşılabilirliği gerçekleştirmek olduğunu söyledi. "Sağlık sistemi inşa edilirken sağlıklı bir toplumun temel taşları olan anne ve çocuk sağlığının güçlendirilmesine ise özel önem vermeye devan etmeliyiz.” diyen Müezzinoğlu, Türkiye’deki sağlık sisteminin başarısını şu sözlerle anlattı:
"Sağlıkta erişimin önündeki engelleri kaldırdık"
"Biz, ülkemizde son on yılda gerçek anlamda bunu gerçekleştirmeye çalıştık. Sağlığa erişimin önündeki engelleri kaldırdık. Tüm vatandaşlarımızı finansal risklerden koruyarak en geniş teminat paketi ile Türkiye’de Sağlıkta Evrensel Kapsayıcılık oranını % 98’in üzerine çıkarttık. Bunu sadece kendi vatandaşlarımız için değil, ülkelerindeki baskı ve zulümden kaçıp Türkiye’ye sığınan yüz binlerce Suriyeli misafirlerimiz için de sağlamaya devam ediyoruz."
"Uluslararası aktörler, ellerini taşın altına koymalıdır"
İnsan eliyle oluşturulan zulüm ve felaketlerin, insanları sağlık hizmetine ulaşım ve insani yardımdan yoksun bırakmasının önüne geçilmesi gerektiğinin altını çizen Müezzinoğlu, bu konuda uluslararası aktörlere de çağrıda bulunarak şöyle devam etti:
"Sağlıkta Evrensel Kapsayıcılıktan, en temel insan haklarından biri olan sağlığa erişim hakkının bireylere sağlanması hedefinden asla vazgeçmemeliyiz. Ülkemin gerek ulusal, gerek sınır ötesi alanda sunmakta olduğu sağlık hizmetleri hepimizin malumudur. Ancak bu hizmetlerin kendisinden yardım bekleyen insanlara tek başına sunulmasının yeterli olacağını düşünmek elbette doğru değildir. Bu noktada ülkemiz yıllardır yüksek sesten dillendirmiş olduğu çağrısını yineliyorum. Birleşmiş Milletler genelinde Dünya Sağlık Örgütü ve diğer uluslararası aktörlerin, olanları uzaktan izlemek yerine ellerini biraz da taşın altına koymaya davet ediyorum."