Terzi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, merkezi sinir sistemi hastalığı olan MS hastalığının kadınlarda ve gençlerde daha yoğun görülebildiğini ve yaşam boyu sürdüğünü söyledi.
MS'in beyinde ve omurilikte, mesajları taşıyan sinir telleri etrafındaki koruyucu kılıfın (miyelin kılıfı) hastalığı olduğunu belirten Terzi, bu hastalık belirtilerinin şiddet ve seyir yönünden hastadan hastaya çok büyük değişiklikler gösterebildiğini kaydetti.
Terzi, bazı hastalarda değişik hastalık tablolarının arka arkaya ortaya çıktığını dile getirerek, daha sonra tam ya da kısmi iyileşmenin görülebildiğini söyledi.
Belirtilerin etkilenen sinir sistemi bölgesine göre de farklı olduğunu anlatan Terzi, "Bunlar arasında halsizlik, karıncalanma, uyuşma, duyu eksikliği, denge bozukluğu, çift görme görme azlığı, konuşma bozukluğu, titreme, kol ve bacaklarda sertlik, güçsüzlük, idrar kaçırma veya yapamama, erkeklerde cinsel güç azlığı sayılabilir. Tanımlanan belirtilerin bir ya da bir kaçına birlikte rastlanabilir. Hastalığın ilk belirtileri birkaç gün içinde ortaya çıkar; alevlenmeler ve düzelmelerle seyreder" ifadesini kullandı.
"Eğitimli kişilerde daha çok görülüyor"
MS'in genellikle gençlerde, kadınlarda, kentlerde yaşayan sosyoekonomik ve eğitim düzeyi yüksek kişilerde görüldüğüne dikkati çeken Terzi, hastalığın dünyada en çok Kuzey Avrupa, en az da Asya ülkelerinde görüldüğünü vurguladı.
Terzi, Avrupa ile Asya arasında bir geçiş noktası olan Türkiye'de hastalığın her geçen yıl artış gösterdiğine işaret ederek, dünyada 3 milyon, Türkiye'de de 35 bin MS hastası olduğunun tahmin edildiğini söyledi.
Terzi, bunun gençler arasında en sık görülen nörolojik hastalıklardan biri olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
"MS hastalarının büyük bir bölümü ilk ataklarını 20-40 yaşları arasında geçirmekle birlikte nadiren çocukluk veya ileri yaş gruplarında da ortaya çıkabilmektedir. Hastalık kadınları 2 kat daha fazla etkilemektedir. MS, öldürücü, bulaşıcı ya da mikrobik bir hastalık değildir. Buna, akıl hastalığı olmadığını ve kalıtsal olmadığını da ekleyebiliriz. Ancak hastaların ailelerinde ve özellikle ikizlerinde daha sık görülmesi bazı kişilerin genetik olarak hastalığa yatkın olduklarını göstermektedir."
"Kesin tedavisi yok"
Terzi, MS'in bugün için bilinen kesin bir tedavisinin olmadığını ifade ederek, hastalığın belirtilerini giderebilmek ve hastaların MS ile rahat bir yaşam sürmelerini sağlamak amacıyla birçok tedavinin uygulandığını belirtti.
MS hastalığının, özellikle erken dönem belirtileri diğer pek çok sağlık sorunu veya gündelik hayatta sık karşılaşılan problemlerle benzerlik gösterdiğini anlatan Terzi, "MS teşhisi ancak testler ve alanında uzman bir doktor tarafından konulabilir. Hastalığın teşhisi için MS teşhisi ve tedavisinde uzmanlaşmış bir nörolog belirtileri incelemelidir. Hastalıkta erken teşhis ve tedavi büyük önem taşımaktadır" diye konuştu.