Mide kanserini lif oranı yüksek yiyeceklerle yenin

Erken evrede teşhis edilen mide kanserini, cerrahi operasyonla tamamen yenmek mümkün. Tedavi aşamasında ise özellikle günde yedi-sekiz öğün yemek yemek ve lif açısından zengin gıdalar tüketmek şart!

Erken evrede teşhis edilen mide kanserini, cerrahi operasyonla tamamen yenmek mümkün. Tedavi aşamasında ise özellikle günde yedi-sekiz öğün yemek yemek ve lif açısından zengin gıdalar tüketmek şart!

Dünyada azalmasına rağmen Türkiye'de gün geçtikçe daha çok görülen mide kanseri, erken evrede teşhis edildiği takdirde, cerrahi müdahale sayesinde tam iyileşme ile sonlanabiliyor. Cerrahi operasyonda genel prensip; tüm midenin veya bir kısmının yanı sıra en az 15 lenf düğümünün de çıkarılmasıdır. Birinci, ikinci ve üçüncü evrelerde standart tedavi budur. Burada en önemli nokta; omentegtomi denilen mide cerrahlarının; peritomu, yani mide zarını çıkartmalarıdır. Bu işlem genellikle her cerrah tarafından yapılmamaktadır. Bu da eksik bir cerrahi yaklaşım olarak tanımlanır.

İYİLEŞME ŞANSI ARTTI
Adjuvan tedavi (ilaç tedavisi); primer, yani ana tümör çıkarıldıktan sonra, var olduğu teorik olarak kabul edilen mikro metastazlara yönelik tedavidir. Bu tedaviye, ileri evrelerde dahi, cerrahi operasyonun arkasından hemen başlanmalıdır. Bu tedavi, radyoterapi ve kemoterapi ile birlikte yapılabilir. Bazı çalışmalar, ek olarak yapılan radyoterapinin faydalı olduğunu göstermektedir. Hastaların yüzde 60'ında, kanserin beş yıl içinde tekrar nüksettiği görülmektedir. Metastazik hastalar genelde üç-altı ay daha hayatlarına devam etmelerine rağmen; tedaviye kemoterapi, radyoterapi ve destek tedavilerin eklenmesiyle bu süre bir senenin üzerine çıkabilmekte, çok düşük oranda da iyileşme elde edilebilmektedir. Özellikle yeni kemoterapi ilaçları sayesinde bu tip hastalarda iyileşme şansının arttığı görülmektedir.

DEMİR DESTEĞİ ŞART
Tedavinin ardından yapılan takipte, ilk iki yıl; üç ayda bir fizik muayene, biyokimyasal tetkikler, ultrasonografi, gerekirse bilgisayarlı tomografi, 6-12 ayda bir ise akciğer grafisi, endoskopi, ayrıca endoskopik ultrasonografi belirli periyotlarda yapılmalıdır. Mide ameliyatı geçiren hastalarda, B12 vitamini ve demir desteği ömür boyu uygulanmalıdır.

AŞIRI KİLO KAYBI ÇOK GÖRÜLÜR
Mide kanseri hastalarına, küçük porsiyonlarda yedi-sekiz öğün gıda takviyesi önerilir. Hastalarda genellikle büyük bir kilo kaybı gözlenir. Gıdaların bağırsaklara hızlı geçimiyle abdominal kramplar, ishal, yutma zorluğu, mide ağrısı, ateşlenme ve baş dönmesi gibi yan etkiler ortaya çıkabilir. Bu, hastanın yaşam kalitesinin düşmesine neden olur. Buna da 'dumping sendromu' denir. Bu sorunu çözmek için; düşük karbonhidratlı, küçük ve sık öğünlerle, katı ve sıvı alımının ayrılmasına yardımcı olunmalıdır.

ORGANİK ELMANIN SUYU ÇOK YARARLI
Mide kanserine yakalanan hastalara düşük glisemik yüklü besinler önerilir. Yüksek şekerli gıdalar kesinlikle sınırlandırılmalı, lif içeren gıdalar tüketilmeli, süt ürünleri de azaltılmalıdır. Nane ve karaman kimyonunun hastalığın iyileşmesinde faydalı olduğu iddia edilir.
Mate çayı, zencefil, papatya, anason, rezene çayları veya bu bitkilerin gıdalara karıştırılarak tüketilmesi tavsiye edilir.

NAR SUYU İÇİLMELİ
Hastalara yağsız ev yoğurdu, Omega-3 (1000 mg'ı geçmemek üzere), betakaroten açısından zengin olan havuç suyu, domates suyu (bir çay bardağını geçmemek üzere) önerilir.
Hastalığın binlerce yıldır uygulanan tedavisinde kullanılan iki önemli gıda vardır: Meyan kökü ve elma suyu. Meyan kökü; kalp hastalığı, şeker hastalığı ve yüksek tansiyonu olmayanlara, günde bir çorba kaşığı verilir. Organik elmanın kabuğuyla birlikte çekilerek elde edilen iki bardak elma suyuyla iki ay kür yapılması, hastaya iyi gelir.
Hayvanlar üzerinde yapılan deneylerde; yeşil çay, böğürtlen yaprağı çayı, adaçayının da faydalı olduğu görülmüştür. Nar suyunun da faydalı olduğu belirtilmiştir.

BROKOLİ DE FAYDALI
Kuşkonmaz, maydanoz ve kereviz suyunun, mide ve pankreas kanserlerinde faydalı olduğu, yonca suyunun anemiyi azalttığı, buğday filizinin hastaya iyi geldiği ve özellikle çardak kara üzümünün de yararlı olduğu bilinmektedir.
A vitamini içeren gıdalarla beslenen ve yedi yıl takip edilen 82 bin yetişkinde, mide kanseri riskinin düşük olduğu görülmüş.
Brokolinin de mide kanseri riskini azaltabileceği teorik olarak öne sürülmüştür.
1942 yılında Prof. Akil Muhtar tarafından geliştirilen ve 'Galus iksiri' denilen karışımın bu hastalığa çok iyi geldiği bilinmektedir. Hindistan cevizi, ceviz, yaban mersini, sarı safran gibi maddeler içeren bu karışımın mide kanserlerinde kansızlığı azalttığı görülmüştür.

Prof. Dr. ERKAN TOPUZ

Manşetler

DUYURU-5
EBELİK YÖNETMELİĞİ
HASTANE KOORDİNASYON KURULU YÖNETMELİĞİ