MI sonrası kalp hasarının onarılması için kök hücre tedavisi

Türk bilim adamlarınca dünyada ilk kez yürütülen ve kalp krizi sonrası bu organda meydana gelen hasarın onarılması amacıyla bebeklerin kordonundan elde edilen kök hücrelerin kullanıldığı projede, ilk sonuçların olumlu olduğu bildirildi.

Kök Hücre Vakfı ve Hücresel Tedavi ve Rejeneratif Tıp Derneği ile Mersin Üniversitesi Kök Hücre Çalışma Grubu (MERKÖK) işbirliğinde düzenlenen "6. Ulusal Hücresel Tedavi ve Rejeneratif Tıp Kongresi"nde, kök hücre tedavisindeki son gelişmeler ve yürütülen çalışmalar değerlendirildi.

Hücresel Tedavi ve Rejeneratif Tıp Derneği ve Kongre Başkanı Prof. Dr. Osman İlhan, yönetim kurulu üyeleri Prof. Dr. Zafer Gülbaş, Prof. Dr. Mehmet Ali Özcan, Prof. Dr. Alp Can, Prof. Dr. Tulga Ulus ve Ankara Üniversitesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı asistanı Dr. Atilla Uslu ile Mersin Üniversitesi Uğur Oral Kültür Merkezi'nde kongreye ilişkin basın toplantısı düzenledi.

İlhan, Türkiye'de tıbbın hızla ilerlediğini belirterek buna bağlı olarak yaşlılık oranının arttığına işaret etti.

Tedavide artık sadece ilaç vererek yaşı uzatmak değil hastalığı kökünden düzeltmek gerektiğini dile getiren İlhan, Avrupa'da hastalıklarla ilgili hücresel tedavi, aşı, ve hedeflenmiş ilaçların kullanılmaya başlandığına dikkati çekti.

Toplantılarda hücresel tedavi, bu tedavinin gelecekteki yeri ve yapılması gerekenlerin masaya yatırıldığını belirten İlhan, TÜRKKÖK projesi hakkında bilgi verdi. Proje ile ülkedeki kök hücre bağışçı sayısında artış yaşandığını vurgulayan İlhan, projeyle kısa zamanda 40 bağışçıdan kök hücre naklinin de gerçekleştirildiğini bildirdimedimagazin.

İlhan, şöyle devam etti:

"Bilim açısından hayat kurtarıyoruz, vericide bir sorun yok, asıl maddi açıdan. Sadece bir hasta tarama için 30 bin avro ödüyorduk. Demek ki şu anda 40 gönüllü verici, 1 milyon 200 bin avroyu devlete kazandırmış vaziyette ama bu çok büyüyecek. İlk defa dünyada devlet eliyle gönüllü bağışçılık yürütülüyor. Dünyada özel sektörde yapılıyor ama ülkemizde ilk defa devletin desteklediği gönüllülük programı yürümüştür. Türk Kızılayı, büyük bir işi başarmıştır."

- "Projenin tamamlanması 2017'nin sonunu bulacak"

Prof. Dr. Can ise 2 Şubat 2015'te başlatılan kalp krizi sonrası kalbin yenilenmesi için kök hücre nakli (HUC- HEART) çalışmasına ilişkin son bilgileri paylaştı.

Organ dokusuna hasar veren kalp krizinin insan sağlığını tehdit eden en önemli sağlık sorunların biri olduğuna değinen Can, şunları söyledi:

"Kalp alanında hücresel tedavi, bütün dünyada başı çekmekte. Biz de kalp krizlerinin ülkemizde birinci sağlık problemi olduğunu gördüğümüz için böyle bir girişime başladık. Bebeklerin göbek kordonunun bağ dokusundan elde ettiğimiz bu hücreleri, özel koşullarda çoğalttıktan sonra ameliyat sırasında kalbin hasarlanan bölgesinin etrafına yaklaşık 20 milyon hücre olacak şekilde tek seansta veriyoruz."

Hastaları bir yıl izleyeceklerini anlatan Can, hasarlanan dokunun küçülmesi ve yok olmasıyla hastaların hayat kalitesini artırmaya çabaladıklarını aktardı.

"Hasarın yok olması belki söz konusu değil ama büyümenin engellenmesi, o dokunun canlanıp, tekrardan damarlanması bile çok önemli bir aşama" diyen Can, Faz1 ve Faz2 çalışmalarını yürüttüklerini, etkinlik ve güvenlik testlerini yaptıklarını bildirdi.

Verilen hücrelerin güvenliği konusunda bir sorun olmadığına ve verilen hücrelerin tümör oluşturması gibi bir durumun rapor edilmediğine işaret eden Can, yine de hücrelerin bağışıklık sistemi üzerindeki yanıtlarını kontrol altında tuttuklarını ifade etti. 

Can, "İlk verilerimizi eylül, ekim ayı içerisinde alacağız. 2017 ortaları gibi de ilk sonuçları alırız. Projenin tamamlanması 2017'nin sonunu bulacak" dedi.

Can, tedavinin hasta başına 40 bin lirayı bulduğunu ancak hastalardan ve tetkikleri yapan kurumlardan proje kapsamında olduğu için hiçbir ücret alınmadığını, hastaların sigortalandığını vurguladı.

- "Şu ana kadar 15 hastaya yapıldı"

Prof. Dr. Ulus da HUC-HEART projesine ilişkin şimdiye kadar 3 ayrı gruptaki beşer kişiye işlem gerçekleştirildiğini belirterek "Buradan çıkacak Faz1, Faz2 çalışma sonucunun bizi önemli bir yerlere getireceğini ümit ediyoruz" diye konuştu.

Projenin toplam 79 hastaya uygulanacağına dikkati çeken Ulus, şöyle konuştu:

"Nihai sonuçları bekleyip en net kararı öyle vermek istiyoruz. Bunun için bütün sofistike tetkiklerimizin tamamlanması, istatistiğimizin yapılmasının bitmesi gerekir. Şu ana kadar 15 hastaya yapıldı. Bunlardan hücre uyguladıklarımızın bir kısmında çok iyi sonuçlar da görüyoruz ama bunu rakamsal olarak telaffuz etmek yanıltıcı noktalara götürebilir. O yüzden 1 yıl beklememiz lazım ancak ilk sonuçlar, olumlu izlenimi veriyor."

- Lösemi de kök hücreyle yenilecek

Dr Uslu da löseminin bir çeşidi olan AML'nin tedavisi için Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından destek aldıkları projeye ilişkin bilgi verdi.

AML hastalarında 35 yıldır aynı tedavinin uygulandığını hatırlatan Uslu, bu hastaların yarısından fazlasının hayatını kaybettiğini anlattı. Bu hastalıkta kanser, kök hücrelerini yok etmeden kanseri yenemediklerinden yola çıktıklarını dile getiren Uslu, şu görüşleri aktardı:

"Bizim yapmaya çalıştığımız şey aslında şu, kanser hücreleri bir şekilde hastanın kendi bağışıklık sisteminden kaçıyorlar. Bağışıklık sistemi, bunu tanıyamıyor ve kanser vücutta çoğalmaya devam ediyor. Biz, hastanın kendi bağışıklık hücrelerini alıyoruz, özel laboratuvar ortamında, özel kendimizin geliştirdiği bir reseptör yüklüyoruz. Bu hücreleri çoğaltarak hastanın kendi hücrelerini hastaya veriyoruz. Biz, bu hücreleri laboratuvarda silahlandırıyoruz. Böyle yaparak hastaların kendi bağışıklık hücrelerini silahlandırarak hastaya geri veriyoruz. Bunların çok daha efektif, çok daha iyi bir şekilde kanser hücreleriyle savaşmasını öngörüyoruz. Şu an için sadece reseptör geliştirme aşamasındayız."

Manşetler

DUYURU-5
EBELİK YÖNETMELİĞİ
HASTANE KOORDİNASYON KURULU YÖNETMELİĞİ