Mesane Tümörünün Görülme Yaşı 16’ya Kadar Düştü

Erkeklerde kadınlara oranla daha sık görülen mesane tümörü, 50'li yaşlarda daha çok gözlemlense de artan sigara kullanımı, sigara içilen ortamlarda...

Erkeklerde kadınlara oranla daha sık görülen mesane tümörü, 50'li yaşlarda daha çok gözlemlense de artan sigara kullanımı, sigara içilen ortamlarda bulunma, günlük düşük sıvı tüketimi, katkı maddeli yağ tüketimi gibi nedenlerin etkisiyle 16 yaşındaki gençlerde dahi görülmeye başladı. Hastalığın genç yaşlara inmesiyle ilgili uyarıda bulunan Prostat Kanseri Derneği'nden Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Tunç Özdemir, sigara kullanımının çocuk yaşlara inmesi, çocukların sigara içilen ortamlarda bulunmasının bu hastalığı tetiklediğini belirtti.

Günümüzde erkeklerde kadınlara oranla 3-4 kat daha sık görülen mesane tümörü; sigara kullanımı, genetik faktörler, günlük düşük sıvı tüketimi, aşırı yağlı ve katkı maddeli yiyecek tüketimi gibi nedenlerle oluşuyor. Sigara ve tütün ürünleri kullanımı bu hastalığın oluşmasına neredeyse yüzde 50 etki ediyor.

Belirtileri arasında; sık sık idrara çıkma, kasık bölgesinde ağrı, acil idrar yapma ihtiyacı, idrarda kan pıhtısı, sırt ağrısı, kilo kaybı, halsizlik yer alıyor. Son dönemde artan sigara kullanımı nedeniyle mesane tümörünün 16 yaşına kadar düştüğünü belirten Özdemir, en büyük etkenin sigara kullanımı ve sigara kullanılan ortamlarda bulunmak olduğunu belirtiyor.

Çocuk yaştaki hastalarda görülüyor

İdrarda enfeksiyonlar, kanlı idrar, sık sık idrara çıkma, idrar yaparken yanma ve acıma hissi şikayetleriyle gelen 16 yaşında çocuk hastalarda mesane tümörü vakası görüldüğüne dikkat çeken Özdemir, bu hastalığın yaş ortalamasının bu denli düşmesinin en temel faktörünün sigara kullanımı ve sigara kullanılan ortamdan etkilenme olduğunu söylüyor. Özdemir, "Son dönemde ne yazık ki sigara kullanımı yaş ortalaması çok düştü. Geçmiş dönemde 50'li yaşlarda daha sık gördüğümüz bu hastalık, şimdi 16 yaşında

çocuklarda bile görülmeye başladı. Sadece sigara kullanımı değil, çevresel faktörleri de göz önüne alırsak, sigara içilen ortamda bulunan çocukların pasif içici olarak yer alması da bu hastalığı tetikliyor" dedi.

"Zeytinyağı, sağlığımıza zarar vermesin"

Tükettiğimiz hemen hemen her yiyecekte bulunan yağlar, paketli ürünler ve işlenmiş gıdalar ile hayatımıza giriyor. Pamuk yağı, palmiye yağı gibi yağlarla karıştırılarak elde edilen zeytinyağları, birçok hastalığa davetiye çıkardığı gibi mesane tümörünü de tetikliyor. Pankreas iltihabı, pankreas kanseri, diyabet gibi hastalıkları da tetikleyen karıştırılmış zeytinyağları, mesane kanserine de davetiye çıkartıyor. Özdemir, sağlığımız için faydası saymakla bitmeyen zeytinyağlarını tüketirken dikkat edilmesi gerekenleri şöyle anlattı:

"Vücuttaki iltihaplanmayı azaltan, sindirim sistemini düzenleyen, kanser riskini azaltan ve faydası saymakla bitmeyen zeytinyağının organik olmasına dikkat etmemiz gerekiyor. Zeytinyağının hiçbir şekilde palmiye yağı, pamuk yağı gibi yağlarla karıştırılmaması lazım. Aksi taktirde sağlıklı olalım diye tükettiğimiz yağlar, çeşitli hastalıklara neden olur. Özellikle marketlerden satın aldığımız, uygun fiyatlı olan zeytinyağları, işlem gördüğü sırada kimyasalların etkisiyle kanserojene dönüşüyor. Daha sonra işlem gören bu yağlar plastik şişelere dolduruluyor ve bu da faydadan çok zarar veriyor. Bu yağlar, diyabet, mesane tümörü, mesane kanseri, pankreas iltihabı, pankreatitlere ve hatta pankreas kanserlerine neden oluyor. Aldığımız yağların içeriğine dikkat etmeli, cam şişede satılan ürünleri tercih etmeliyiz."

"İdrarda kanama varsa tehlike vardır"

Mesane tümörünün en yaygın belirtisinin idrardan gelen kan olduğunu belirten Özdemir, "İdrarından kan gelen herkeste mesane tümörü görülebilir. En yaygın semptom kanlı idrardır. Diğer belirtiler ise; iştahsızlık, kilo kaybı, sık sık idrar yapma isteği, idrar yaparken zorlanma ve acı hissidir. Bu belirtileri taşıyan kişilerin en kısa zamanda bir uzman tarafından tanı konulması ve tedavi edilmesi gerekir." diye konuştu.

Manşetler

DUYURU-5
EBELİK YÖNETMELİĞİ
HASTANE KOORDİNASYON KURULU YÖNETMELİĞİ
DUYURU-4