Meme kanseri gerek görülme sıklığı gerekse belirti vermeden gelişmesi nedeniyle kadınların korkulu rüyası. İyi tarafı ise erken teşhis edilmesi halinde korkulacak bir hastalık olmaktan çıkması. Meme kanserinin kadınlarda en sık rastlanan kanser türü olduğunu ve Türkiye’de her 10 kadından birinin yaşamının bir bölümünde bu hastalığa yakalandığını belirten Prof. Dr. Abdullah İğci, her kadının, 20 yaşından itibaren kendi kendine meme muayenesi yapması gerektiğini söylüyor ve ekliyor:
AĞRISIZ KİTLE DE TEHLİKELİ
“Meme kanserlerinin yüzde 80-85’inin nedeni bilinmiyor. Buna karşın yüzde 15-20’sinin genetik kaynaklı olduğu belirtiliyor. Bu oranlara bakıldığında, ailesinde meme kanseri hikâyesi olmayanların da risk altında olduğu görülüyor. Memedeki ele gelen kitlelerin yüzde 90’ı kanser değil. Kadınlarda özellikle genç yaşlarda kist adı verilen ve kanser olmayan bu kitleler çok görülüyor. Orta ve ileri yaşlarda ise fibrokistik değişiklikler ele kitle olarak gelebiliyor. Kitlelerin ağrılı veya ağrısız olması, bunun kanser olduğu anlamına gelmiyor. Ancak memedeki ele gelen farklı yapı veya kitlenin ne olduğunun mutlaka aydınlatılması gerekiyor. Ağrısız olması bunun önemli olmadığını göstermediği için memede herhangi bir kitle fark edildiğinde, mutlaka doktora başvurulması gerekiyor.”
RİSKLİGRUP İÇİN MAMOGRAFİ YAŞI
32 Meme kanserinin erken evrede yakalanması halinde, bu hastalıktan kurtulma oranı yüzde 90’ları buluyor. Ancak hastalığın ileri evrede tespit edilmesi yaşam süresini kısaltıyor. Hastalık meme kanserine dönüşmeden önce yani kanserden bir önceki dönemde mamografi sayesinde saptandığında, kurtulma şansı yüzde 100’e ulaşıyor. Erken tanı koyulan hastalarda ise memenin korunma oranı yüzde 60-70 civarında seyrediyor. Bu tür vakalarda, meme alınmadan koruyucu cerrahi uygulanması söz konusu oluyor. Memesinden hiçbir şikâyeti olmayan kadınların 40 yaşından sonra her yıl mamografi çektirmesi meme kanserinin ele gelen büyüklüğe ulaşmadan tespit edilmesini sağlıyor. Ailesinde meme kanseri olan kadınlarda ilk mamografinin 32 yaşından itibaren çektirilmesi gerekiyor. Genetik meme kanserinde ise bu kontrollere 26 yaşında başlanması tavsiye ediliyor.
İDEAL KİLONUZU KORUMALISINIZ
Prof. Dr. Abdullah İğci, meme kanserine yakalanma riskini azaltmak için sağlıklı beslenmek, kilo almamak, spor yapmak ve alkol kullanmamak gerektiğini söylüyor. Piyasada ‘göğüs büyütücü’ adı altında satılan tablet, krem ve jellerin de meme kanseri açısından risk taşıdığını belirten Prof. Dr. İğci, östrojen içerikli bu ürünlerin kullanılmasını sakıncalı buluyor. Meme kanseri riski çok yüksek olan kadınlarda, 5 yıl süre ile tamoxifen içerikli ilaçlar kullanılarak ilaçlı koruma sağlanıyor. Batı ülkelerinde risk faktörü yüksek kadınların her iki memesinin içi boşaltılıyor. Yerine silikonla ya da kişinin kendi dokusundan yeni meme yapılıyor ve bu durum meme kanseri riskini ortadan kaldırıyor.
CEYDA ERENOĞLU- GAZETE HABERTURK- HT MAGAZİN