Yalova'da geçirdiği trafik kazası sonrasında 5 günlük yaşam mücadelesini kaybeden 22 yaşındaki Melek Karakaş'ın organları 4 kişiye hayat olmuştu. Olaydan etkilenen Ahmet Bakır da organ bağışında bulundu.
12 Nisan 2024 tarihinde yaşanan kazadan 3 gün önce organlarını bağışlayan Melek Karakaş'ın kalbi, karaciğeri ve böbrekleri Ankara, Bursa ve Çanakkale'de bekleyen 4 hastaya nakledilmişti. Olay sonrası bu durumdan etkilenen ve organlarını bağışlayan Ahmet Bakır (40) İl Sağlık Müdürü Osman Karakuş'u ziyaret etti. Müdür Karakuş, Melek'in örnek bir davranışta bulunduğunu dile getirerek, "Kızımıza Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun. Yapmış olduğu örnek davranışla bizi çok sevindirdi. Halka da gerçekten güzel mesajlar verdi. Bunu fark edip bize müracaat ettiğiniz için çok çok teşekkür ederim. Çünkü halkta sizin gibi bilinçli insanların sayısının artmasına ihtiyaç var. Göze, böbreğe, karaciğere, kalbe ihtiyaç duyan çok insanımız var. Dolayısıyla yaşamış olduğumuz duygusal farkındalık ve gelip bize moral ve motivasyon noktasında katkılarda bulunmuş olmanız, söylediğiniz o sözler, yaklaşımlar, ifadeler bizleri çok memnun etti" diye konuştu.
Ahmet Bakır ise organ bağışı için ilk olarak aile hekimine başvurduğunu, oradan da Sağlıklı Hayat Merkezi'ne yönlendirildiğini söyledi. Bakır, burada evrakları doldurarak organ bağışçısı olduğunu belirterek şöyle konuştu:
"Bu teorik olarak çok uzun bir süreç. Zaten çok uzun süreden beri aklımda olan bir şey ama hayata geçirmemiştim. Melek olan Melek'le beraber tetiğe basmış oldum. Çünkü günün birinde ben de herkes gibi sonsuzluğa gideceğim. Hayatını en güzel anlamda yaşamak isteyenler var olacaktır. Yarım hayalleri kalanlar olacaktır organ yetmezliğinden dolayı. İstedim ki onlara elim uzansın. Yarına kalacak olanlar da en güzel hatıralardır. Verebilirim veya veremem, en azından niyetimi ortaya koymuş oldum."
Aynı zamanda gönüllü kan bağışçısı olduğunu anlatan Bakır, "Yaklaşık 10 seneden fazla süredir zamanı geldiğinde sürekli kan veriyorum, bir sorunum yoksa. Bu şekilde de insanlara dokunmak istiyorum. Çünkü çaresizliğin ne olduğunu da 2 sene önce yaşadım. Babamın vefatıyla ve ondan öncesinde yaşadığımla. Babam lösemi hastasıydı. Bunun zor bir süreç olduğunu biliyorum. Onun dışında deprem arama kurtarma derneğinde aktif olarak üyeyim, AKDF bünyesinde. Bir şekilde insanlara elimin dokunmasını istiyorum ve böyle de devam edecek. Doğadaki her canlı gibi günün birinde sonsuzluğa gideceğiz. Bunun zincirleme olarak devam etmesini istiyorum. Vicdanen mutlu olabilmek için, mutlu edebilmek için, yarına güzel bir şeyler bırakabilmek için. 7 milyarlık insan nüfusuyuz biz ve birbirimize görünmez iplerle bağlıyız. Bunun için çok değerli olduğunu düşünüyorum" dedi.