"Mekik çekerek karın yağı erimez"

İki sporcu, en çok yöneltilen 100 soruya doğru cevapları vererek bir spor-yaşam kitabı çıkardı.

Hepimiz uzun yaşamanın, sağlıklı olmanın, dinç ve fit görünmenin hayalini kuruyoruz. Hele yaz gelmişken daha sıkı bir karna sahip olmak, sahilde incecik boy göstermek için spor salonuna kayıt yaptırıp açlık diyetine girenler sizin çevrenizde de vardır.

Oysa sağlıklı yaşamak için, düzenli spor ya da egzersiz yapmak çok önemli. Serhat Sıdal ve Ufuk Sönmez, profesyonel sporcu olan iki arkadaş. Yıllardır spor yapan ve yaptıran Serhat ile Ufuk spor konusunda doğru bilinen yanlışları 100 soruda toplayarak bir kitap yazdılar.

Pozitif Yayınları’ndan çıkan ‘100 Soruda Sağlıklı Spor ve Yaşam’ adlı kitap doğru bildiğimiz pek çok bilginin aslının olmadığını gösteriyor...

Serhat Sıdal (38):

‘100 Soruda Sağlıklı Yaşam ve Spor’ kitabını yazmak nereden aklınıza geldi?

Aslında bu kitabın çıkması Ufuk’un baskısı ile oldu. Kitap yazmak bana imkansız gibi geliyordu. Etrafımda olan eğitmen, sporcu, spor yapan veya yapmayanlara sorduğum sorular şunu ortaya çıkardı: Doğru bildiğimiz yanlışlar var. Örneğin yağ, kasa dönüşür mü? Ya da kas, yağa? Bu bir efsaneden ibaret. Ama sporcuların bile böyle bir söylem kullandıklarını şaşkınlıkla gördüm. Sonunda, 23 yıldır sporculardan ve çalıştırdığım üyelerden gelen, en çok sorulan 100 soruyu bir kitap haline getirmek istedik.

Kaç yıldır spor eğitmenisiniz?

26 yıldır sporcuyum. Spora yüzme ile başladım, su topuna geçtim. 16 yaşındayken su topu ve yüzme eğitmenliği ile devam ettim. Ardından fitness eğitmenliği geldi. 18 yıl boyunca yüzlerce spor eğitmeni yetiştirdim.

Spor salonlarında en çok yapılan hata nedir?

Bir değil, üç hata var: Hareketlerin yanlış yapılması, fazla yapılması veya eksik yapılması. Yanlış yapılan hareket, duruş bozukluğuna ve sakatlanmalara yol açabilir. Bir hareketi gereğinden fazla ve ağır şekilde yaparsanız, sakatlanırsınız. Bir hareketi eksik sayıda ve çok düşük seviyelerde yaparsanız sonuç alamazsınız. Yani boşuna çalışmış olursunuz. Burada önemli olan, eğitimli hocalara danışarak ve onların çizeceği antrenman programına göre hareket etmektir. Örneğin; vücudun artık antrenmanlara cevap vermediği aşamalarda, yani plato dediğimiz durumda, mutlaka antrenmanın değiştirilmesi gerekir.

Intelligence Fitness (IF) adlı bir sistem öneriyorsunuz. Bu nedir?

IF sisteminin temel hedefi; vücudumuzu çalıştırırken sadece kaslarımızı değil, ruhumuzu ve beynimizi de geliştirmek. Bu sistemde, kaslara, gerçek görevlerini hatırlatacak hareket ve teknikler uygulanıyor. Bu çalışma sistemi vücudun daha çabuk tepki vermesine ve çok kısa sürelerde forma girmesine olanak sağlıyor. IF’te egzersizler, her gün kişinin durumuna göre değişiklik gösterdiği için, çalışmaların bir kısmı outdoor, yani doğada yapılıyor. Herkesin sık şikayet ettiği spor salonlarının sıkıcılığı ve motivasyon kırıcı etkileri de bu sayede ortadan kalkıyor. IF’in bir başka özelliği de sadece kişiye özel dersler olması. Önce kişinin postür analizi, sağlık ve spor geçmişi gözden geçiriliyor, sonuçlara göre de özel antrenman ve kişiye uygun bir beslenme sistemi oluşturuluyor.

Her gün değişik isimli bir spor ya da egzersiz ortaya çıkıyor, diyet listeleri havalarda uçuşuyor. Bu konuya nasıl bakıyorsunuz?

Fitness konusunda ‘80’lerdeki efsane ‘Rocky’ filmlerinde yapılan antrenmanlara döndük. Doğal şartlar, serbest ağırlıklar, vücut ağırlığı ile yapılan fonksiyonel antrenman metotlarına geri dönüş var. Diyet programlarına gelince: Aç kalarak zayıflama, kibrit kutusu peynir, kişiye özel olmayan, seri üretim beslenme reçeteleri, şok diyetlerle hızlı kilo verme, egzersiz yapmadan kilo verme modası artık son bulmalı.

Herkesin yapabileceği temel egzersiz diye bir kavram var mı?

Var tabii. Herhangi bir sağlık sorununuz yoksa yürüme, yüzme, koşma, ip atlama, sıçrama, fırlatma ve bisiklet gibi egzersizler temeldir. Doğru yapıldığında, doğru beslenildiğinde, doğru dinlenildiğinde, doğru yerde ve doğru ekipmanlarla yapılan her türlü egzersizler bütünü, en doğru spordur.
 

 

Ufuk Sönmez (31):

Spor ve kilo konusunda kadınlar mı yoksa erkekler mi daha çok soru soruyor?

Kilo verme konusunda kadınlardan daha fazla soru geldiğini söyleyebiliriz. Ama iş kilo almaya, yani kas yapmaya gelince, çok soru soran erkekler oluyor.

Spor salonuna bir heves başlanır ama çoğumuzun yanan üyelikleri vardır. Düzenli spor neden zor?

Spor, bir yaşam tarzı olarak algılanmalı. Ama çoğunluk, fazla kilolarından kurtulmak, sıkılaşmak, yaza hazırlanmak için spora başlar. Zevk almadıkları ve kendilerini spor yapmaya zorladıkları için motivasyonları çok düşük oluyor. En küçük fırsatta kaytarmaya, ertelemeye, çalışma süresini kısaltmaya başlıyor, sonunda da sporu bırakma eğilimine giriyorlar. İnsan bedeninin hareket etmek için tasarlandığını unutmamak lazım.

Nasıl bir disiplin gerekiyor?

Kişiye göre değişiklik gösterir. Ama ortalama, düzenli olmak şartıyla haftada 2 kez en az 30-45 dakika arasında olmalı. Eğer bu disiplini kendi kendimize uygulayamıyorsak, deneyimli ve eğitimli, bizi pozitif şekilde motive edebilecek bir eğitmenin yardımına başvurmamız en doğru adım olur.

Spor, mutlaka spor salonunda mı yapılmalı?

Kendi vücut ağırlığımız ile yapabileceğimiz hareketler için yaşadığımız çevre, yürüyüş alanlarımız, evimiz, hatta ofisimiz bile spor salonu gibi kullanılabilir. Açık havada yürüyüş de spordur ama belli bir tempoda, belli bir mesafe katedilmesi şart.

Spora yeni başlayacaklara önerileriniz var mı?

Sporu bir yaşam tarzı haline getirebilmeleri için konuya hakim olmalarını öneririm. Bedenlerine hak ettiği değeri vermelerinin her şeyin önünde olduğunu unutmamalılar. Bir de kendilerine tutkuyla yapabilecekleri bir doğa sporu bulmalarını tavsiye ederim.

Kitaptan merak edilen 100 sorudan birkaçı

Yağ kasa, kas yağa dönüşür mü?

Bu konu efsanedir ve cevabı elbette hayırdır. Vücuttaki yağ oranı azaldığında kaslar daha belirgin hale gelir. Bu, yağın kasa dönüştüğü algısını yaratır. Kas oranı azaldığında da vücuttaki yağ oranı artar, bu da kasların yağa dönüştüğü fikrine sahip olmamıza yol açar.

Sadece mekik çekerek karnımdaki yağları eritebilir miyim?

Sabaha kadar da mekik çekseniz, olmaz. Yağlardan bölgesel olarak kurtulmanın, estetik operasyon dışında yolu yoktur. Mekik çekmek, karın kaslarını güçlendirir. Çalıştırılan her kas, bulunduğu bölgenin daha fit görünmesini sağlar. Karın kaslarımız, tıpkı bel kaslarımız gibi, vücudumuzun denge noktası olduğu için, kuvvetlendirilmesi, daha dik durmamızı ve daha fit görünmemizi sağlar. Ama hepsi bu.

Sadece diyet yaparak kilo verebilir miyim?

Önemli olan kilo kaybetmek değil, fazla yağlardan kurtulmaktır. Egzersiz yapmadan, sadece diyetle belki daha hızlı kilo verilebilir. Ama metabolizma hızımız egzersiz olmadan artmayacağı için diyet kesildiğinde kilolar eski metabolizma hızına geri dönecektir.

Spor yaparken su içilir mi?

Sporda, kişiye kişiye değişiklik gösterebilecek şekilde, su kaybı fazlalaşır. Kaybolan suyu takviye etmek hayati önem taşır. Su kaybını önlemek için bir kerede bol miktarda su içmek yerine, kısa aralıklarla ve az miktarda su tüketmek çok daha doğru olur.

Aç karnına spor yapmak daha mı faydalı?

Hayır, değil. Spor yaparken enerjiye ihtiyaç vardır ve bu enerji besinlerden gelir. Yediğimiz besinlerin sindirilip kana karışarak enerji sağlayabilmesi için belli bir zaman geçmelidir. Bu süre de yaklaşık 2 saattir.
 

 

Spor yapmak boyu uzatır mı?

İnsan, genetik kodla doğlar. Doğru yapılan spor ya da egzersiz ve beslenme, bizim düzgün postür yapısına sahip olmamızı sağlar. Basketbol oyuncusu; basketbol oynadığı için uzun boylu değildir, uzun boylu olduğu için basketbol oyuncusu olmuştur.

Spor yapmak cinsel gücü artırır mı?

Seks, yoğun bir fiziksel aktivitedir. Fiziksel bir engel yoksa, cinsel performansı doğrudan etkileyen şey, büyük oranda psikolojik etkenlerdir. Bedensel ve psikolojik bir engel yoksa, evet, spor yapmak cinsel yaşam üzerinde ciddi olumlu etki gösterir.

Halı sahada futbol oynuyorum, yeterli mi?

En riskli işlerden birini yapıyorsunuz. Gidip paraşütle atlayın, çok daha az risk almış olursunuz. Düzenli egzersiz, haftada en az 2-3 gündür. Düzenli yapılırsa, egzersizlerde kullanılan materyaller ve vücut ağırlığımızla yaptığımız hareketler, bize zarar vermez. Oysa futbolda bizden bağımsız ve kontrolümüz dışında bir top, ayrıca devamlı temas halinde bulunduğumuz bir rakibimiz vardır. Kas, eklem ve kardiyovasküler açıdan hazır olmayan vücut zorlanır, çeşitli eklem sakatlanmaları, hatta ani kalp krizi bile oluşabilir.

Spor yapmaktan nefret ediyorum. Onsuz zayıflayabilir miyim?

Spor yapmaktan nefret edebilecek hiç kimse yoktur. Bu, şartlanmışlıktır. Dünyaya gelişimizin özü hareket etme eylemi üzerinedir. Bütün çocuklar hareket etmeye bayılır. Çocukluğumuzda hareket etmediğimiz için aferin aldıysak, hareket etmekten ve spor yapmaktan soğumuş olabiliriz.

Spor yapmak için en ideal saat ne?

Günün hangi saati olursa olsun, spor yapmak hiç yapmamaktan her zaman iyidir. Hormonlarımızın en yüksek olduğu saatler, sabah saatleridir. Eğer amacınız iyi bir fiziksel gelişim ise, sabah saatlerini seçin. Sporu, gününüzün hangi saatine koyarsanız koyun, mutlaka işinize yarayacaktır.

Ağırlık çalışırsam televizyondaki kaslı kadınlar gibi mi olurum?

Fitness merkezlerinde defalarca duyduğumuz bir soru. Kimse kas yapmanın ne kadar zor bir çalışma olduğunun farkında değil. Erkeklik hormonu testosteron, kas gelişiminde büyük rol oynar. Kadınlarda testosteron seviyesi erkeklere göre daha düşüktür. Bu yüzden tam anlamıyla body building antrenmanı yapsalar bile, kadınlarda endişe edilecek kadar kas büyümesi imkansızdır. Kadınlık hormonu, kadın bedeninin daha esnek ve yumuşak olmasını sağlar. Televizyon ve dergilerde gördüğünüz kaslı kadınlar, doping olarak bilinen ilaçlardan tüketiyorlar.

Çok et yemek, kaslarımın gelişmesine yardımcı olur mu?

Protein, hücrelerin ve dolayısıyla vücudun yapıtaşıdır. Kaslarımızın güçlenmesi, büyümesi, onarılması için önemlidir. Protein alımı, ağırlık çalışmalarıyla kaslarını güçlendirmek isteyenler için gereklidir. Ağırlık çalışmalarında önerilen miktar şudur: Kişinin ağırlığı X en az 1.2 gram protein.

Egzersiz, kaslarımıza olduğu kadar kemiklerimize de faydalı mıdır?

Egzersiz, özellikle ağırlık çalışmaları, kaslarımız kadar kemiklerimiz üzerinde de çok etkilidir. Çünkü kaslar, kemiklere tendonlarla bağlıdır. Kaslarımız çalışırken maruz kaldıkları direnci kemiklere de yansıtır. Kas çalışırken bağlı olduğu kemik ve tendonlarla titreşimler sayesinde etkileşim gösterir.

ÖZGÜR KÖYLÜ

 

Manşetler

DUYURU-4