Masum besinlerdeki sinsi tehlike

Beslenme ile kronik hastalıkların ilişkisinde başrolde gösterilen kimyasalların çoğu bilinenin aksine doğaldır. Vücut için gerekli elzem elementler aşırı tüketildiğinde ölüm tehlikesi saçıyor.

Besinlerin kendi doğal yapılarını korumak ve daha uzun sürede depolamak için kullanılan bazı kimyasallar vücudumuzu kronik hastalıklara yakalanma riski ile baş başa bırakabiliyor.

'Çarpıcı ve ezber bozan' araştırma

Bu doğal dediğimiz ya da besinin kendi yapısında olan koruyucu nitelik taşıyan kimyasallar vücudumuzun hoş görebileceği düzeyin üzerinde olursa toksik etki yani zehirlenme açığa çıkabiliyor. Zehirlenme ise uzun dönemde kanseri tetikliyor. Bunu açıklayıcı bir örnek ile anlatabilirim. Tuz bildiğimiz gibi birçok besinde dayanıklılığı arttırmak için kullanılan doğal bir üründür. Sodyum ve klor elementlerinin birleştiği tuz sürekli olarak da sofralarımızda bulunuyor. Tuzdaki sodyum ve klor gibi besinlerin doğal yapısında da bulunan vücut içinde çok önemli minerallerdir. Ancak tuz sürekli olarak gereğinin üzerinde alınırsa hipertansiyon, ağız, yemek borusu ve mide kanseri riskini artırıyor. Bu nedenle salamura ve tuzlanmış besinleri sıklıkla yemek tansiyon ve bazı kanserler için öncü görevi üstleniyor.

Koruyucular kanseri çağırıyor

Oysa görüldüğü gibi tuzun bileşeninde bulunan bu elementler hastalık etmeni de olabiliyor. Et ürünlerine konulan nitrözaminler dediğimiz nitrit ve nitrat besinlerde doğal olarak da bulunduğu gibi, koruyucu katkı maddesi olarak da bazı besinlere katılıyor. Nitrözaminlerden zengin besinleri kullanmak mide kanseri için bir risk olduğundan sağlıklı beslenme de mümkün olduğunca vücuda bu kimyasalın alınmaması gerekiyor.Kronik hastalıkların gelişiminde rol oynayan toksik öğeler en çok tütünde bulunur. Sigara içen lerin kalp ve kanser açısından riskli olduğunu hatırlatmak isterim.

Mutfaktaki potansiyel risk faktörlerine dikkat

-Tuzlanmış balıkta mide kanserine yol açan 2-kloro-4 metil tiobutanat vardır. Yüksek ateşte pişirilmiş etlerde, kızartılmış tüm besinlerde heterosiklik aminler meme ve kalın bağırsak kanserine neden olur.

-Küflenmiş ekmek, peynir, baharatlarda küf toksinleri karaciğer kanseri ve aneminin başlıca nedenidir.

-Yapay tatlandırıcılardan sakarin ve siklamat içeren besinler idrar yolu kanseri için risk faktörüdür.

-Fabrika atıkları ile kirlenmiş besinler polisilik ve aromatik hidrokarbonlar birçok tümör çeşidinin gelişmesi için vücutta elverişli bir ortam oluşturur.

-Halojenli bifenil içeren atıklar ve kaplar da kanserojen etki gösterir.

Selahattin DÖNMEZ / Star Gazete

Bu hastane şikâyetten çok 'teşekkür' mektupları alıyor

Manşetler

DUYURU-5
EBELİK YÖNETMELİĞİ
HASTANE KOORDİNASYON KURULU YÖNETMELİĞİ