Mahremiyet isteyen doktora, iki ay hapis verildi

Acile getirilen kadın tutukluyu jandarma nezaretinde muayene etmek istemeyen doktor Burhan Birel, 'görevi kötüye kullanmaktan' ceza aldı.

Diyarbakır E Tipi Kapalı Cezaevi’nde kalan KCK tutuklusu Mehtap Çoban, karın ağrısı nedeniyle Diyarbakır Devlet Hastanesi Acil Servisi’nde getirildi. Görevli doktor Burhan Birel, güvenlik güçlerinin nezaretinde kelepçeli olarak tutulan hastanın öyküsünü dinledikten sonra, muayene için ‘hastanın kelepçelerinin çözülmesi ve hasta mahremiyetinin sağlanması için güvenlik güçlerinin dışarı çıkmasını’ istedi. Ancak, güvenlik görevlileri hastanın ‘terör suçundan tutuklu olduğunu’ belirtip dışarı çıkmayı reddetti. Birel, tutuklunun, ‘elleri kelepçeli ve mahremiyet ortamı sağlanamadan’ muayenesinin Türkiye ’nin de taraf olduğu İstanbul Protokolü’ne aykırı olduğunu anımsatarak, jandarmadan tekrar dışarı çıkmasını istedi.

Güvenlik güçlerinin dışarı çıkmayı reddetmesi üzerine Birel, acil servisin fiziki koşullarında muayene yapılmasının mümkün olmadığını ifade etti ve hastayı telefonla görüştüğü Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Servisi’ne sevk etti. Çoban’ın muayenesi burada gerçekleştirildi. Jandarmanın muayenesi sırasında oda dışında beklemeyi kabul ettiği öğrenildi. 

Bu anlayış bırakılmalı

Olay üzerine başhekimlik güvenlik güçleri hakkında muayeneyi engelledikleri gerekçesiyle Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvuruldu. Ancak jandarmanın suç duyurusu üzerine doktor Birel hakkında ‘görevi kötüye kullanmak’ suçlamasıyla Diyarbakır 5. Sulh Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Birel’in avukatı Mustafa Güler, savunmasında hastanın belli suçların tutuklusu ya da hükümlüsü olması halinde mahremiyet hakkının ihlal edilebileceğine ilişkin anlayışın artık geride bırakılması gerektiğini belirtti. Güler, benzer benzeri olayların Ankara , Muğla ve Mardin / Midyat’ta yaşandığını ancak hekimle ilgili ‘soruşturma izni verilmediğini’ ifade ederek, ilgili kararları sundu. Güler, Birleşmiş Milletler’ce kabul edilen ‘İşkence ve Diğer Zalimane İnsanlık Dışı Aşağılayıcı Muamele veya Cezaların Etkili Biçimde Soruşturulması ve Belgelendirilmesi için El Kılavuzu’nda yer alan “Tutukluların tıbbi muayeneleri cezaevi yetkililerinin duyamayacağı ve söz konusu doktor aksini talep etmedikçe, göremeyeceği şekilde yapılmalıdır” maddesi ile Türkiye’nin imza koyduğu İstanbul Protokolü’nün hükümlerini anımsatarak, Birel’in buna uygun davrandığını söyledi.

2 ay 15 gün hapis

Mahkeme ise Birel’e 2 ay 15 gün hapis cezası verdi. Kararı Radikal’e değerlendiren Birel, şunları belirtti: “Ben orada bir hekim olarak yargılanmaktan onur duydum ancak bir insan olarak yargılanmaktan utanç duydum. İstanbul Protokolü’nü uyguladığım halde bu cezaya maruz kaldım. Dünya ülkelerinin imza koyduğu bu protokolü en çok bizim uygulamamız gerekirdi. Görevimi yaptığım için ceza aldım. Bunun üzüntüsü içerisindeyim. Bundan sonra hekim arkadaşların bu korku ile hareket etmemeleri için farklı bir karar çıkmalıydı."

Rıfat Başaran / Radikal

Manşetler

DUYURU-4