Kronik lenfosit kan kanseri, vücudun bağışıklık sistemini yani B hücrelerini etkileyen bir hastalık. B hücreleri kansere yakalandıklarında hastanın iç organlarında, özellikle de koltuk altında ve kasıklarda bulunan ve bağışıklık sisteminde önemli rol oynayan lenf bezlerinde birikir. Bu da lenf bezlerinin aşırı derecede şişmesine yol açar.
New York’taki Weil Cornell Tıp Fakültesi’nde kanser araştırmaları yürüten Richard Furman, günde iki kez alınması tavsiye edilen İdelalisib adlı ilacın kanseri erittiğini söylüyor.
Furman, ilaç sayesinde lenf bezlerinin birkaç gün içinde küçüldüğünü, bu nedenle de ilacın kanseri “erittiğini” belirtiyor.
Kronik lenfosit kan kanserinin tedavisinde genel olarak Rituxan adlı ilaç kullanılıyor. Bu ilaç, hastalıklı B hücrelerini yok ediyor fakat kanser yeniden nüksettiğinde fayda sağlamıyor. Furman, kemoterapi nedeniyle kan kanserinin ilaca karşı direncinin de arttığını, bu nedenle de sonucun ölümcül olduğunu söylüyor.
Furman ve ekibinin dünya çapında 220 kronik lenfosit kan kanseri hastası üzerinde yaptığı İdelalisib ve Rituxan karşılaştırmasında, İdelalisib adlı yeni ilacı alan hastaların %81’inin altı ay gibi kısa bir sürede tedaviye cevap verdiğini, diğer ilacı alan hastalardaysa bu rakamın %13’de kaldığı görüldü.
Araştırmadan bir yıl sonra İdelalisib tedavisi görenlerin %92’si hayatta kalırken, Rituxan tedavisi görenlerin sadece %80’i hayatta kalmış. Uzmanlar bu bariz fark nedeniyle araştırmayı yarıda keserek Rituxan alan hastalara da İdelalisib vermeye başlamış.
Furman, bu sonuçlar doğrultusunda İdelalisib’in ne kadar etkili olduğunu belirlediklerini, bu nedenle de amaçlarının kronik lenfosit kan kanserini yüksek tansiyonda olduğu gibi ilaçla tedavi ederek, kontrol altında tutmak olduğunu belirtiyor.
İdelalisib’I üreten firma, ilacın altı ay içinde satışa sürülmesini ve hastaların tedavisine başlanmasını sağlamak amacıyla gerekli izinleri almak üzere Gıda ve İlaç Dairesi’ne başvurdu.