Şiddeti giderek artan, daha önce hissedilen ağrıya benzemeyen, ilaçla geçmeyen ve şiddetli kusma, çift görme ya da görme alanının daralması gibi görmede bozulma ve bayılma ile kendini gösterebilen şuurda dalgalanma ile ortaya çıkan ağrı, ani ölüme yol açabiliyor.
Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Ethem Beşkonaklı, yaptığı açıklamada, insanı rahatsız eden her duyumsamanın "ağrı" olarak tanımlanabileceğini söyledi.
Ağrının, insanı birçok hastalık açısından da tehlikeden koruyan "kırmızı alarm" durumu olarak algılanabileceğini belirten Beşkonaklı, "Çünkü, bir yerde bir ağrınız varsa bir sıkıntı var demektir. Ağrı, oluşabilecek sorunlar için önceden haber vericidir" dedi.
Ağrının önemli bir bulgu olduğunu dile getiren Beşkonaklı, ağrıların kısa, uzun, kronik ya da belli bir sebebe bağlı ağrılar şeklinde olabileceğini ifade etti.
Baş ağrısının bir halk sağlığı sorunu olduğunu ve 12-13 yaşından itibaren sinüs gelişimi tamamlanmış her erişkinin hayatının bir döneminde rahatsız edici baş ağrısından şikayet ettiğini ifade eden Beşkonaklı, "Kadınlarda biraz daha yüksek olmak kaydıyla her iki erişkinin yüzde 85’inde baş ağrısı görülmüştür" dedi. Baş ağrısının bir kısmının çok rahatsız edici olmazken, bir kısmının ilaç
kullanımı, ciddi tedavi protokolü veya ameliyat gerektirebileceğini bildiren Beşkonaklı, baş ağrısının yaklaşık 80 sebebinin bulunduğunu anlattı.
Nedeninin henüz yüzde 100 tespit edilemeyen migrenin de önemli ağrılardan biri olduğunu dile getiren Beşkonaklı, müzmin kronik ağrıların da önemsenen ağrılar içinde yer aldığını kaydetti.
"BEYİN KANAMASI GEÇİRENLERİN YÜZDE 50’Sİ HASTANEYE YETİŞEMİYOR"
Günlük hayatta gerginlik ve stresin ciddi bir baş ağrısı nedeni olduğunu ifade eden Beşkonaklı, "Gün içinde kaslar gerilip gevşiyor ve zamanla yoruluyor. Buna ’gerginlik ağrısı’ diyoruz ve yoğun çalışan kişiler arasında sıkça karşılaşıyoruz" dedi.
Yüksek tansiyon gibi kronik hastalıklara bağlı baş ağrısının da söz konusu olabildiğini kaydeden Beşkonaklı, beyin içi tümörlerin, beyin içi damar bozukluklarının, beyin içi baloncuklaşmaların ve yumaklaşmaların, beyin içi sıvı tankların genişlemesinin de ciddi baş ağrısına yol açtığını ve hastalık habercisi olduğunu söyledi.
Çarpmaya bağlı travma kaynaklı baş ağrısının dışında menenjit gibi enfeksiyon hastalığının orta aşamalarında baş ağrısı ile karşılaşıldığını anlatan Beşkonaklı, sinüslerdeki bozukluklar, KBB ile ilgili sorunlar, diş ve göz ile ilgili unsurların da baş ağrısı yapabildiğini belirtti.
Tüm bunların genel baş ağrısı nedenleri olduğunu dile getiren Beşkonaklı, şiddeti giderek artan, daha önce hissedilen ağrıya benzemeyen, ilaçla geçmeyen ve şiddetli kusma, çift görme ya da görme alanının daralması gibi görmede bozulma ve bayılma ile kendini gösterebilen şuurda dalgalanma ile ortaya çıkan ağrının çok ciddiye alınması gerektiğini vurguladı.
Beşkonaklı, tüm bunların yanı sıra hafıza kaybının da yaşanabildiği baş ağrılarının, beyin ve beyin damarlarındaki sorundan kaynaklanabildiğine dikkati çekerek, şöyle dedi:
"Bu gibi durumlarda damar baloncuklaşması, damar yumağı, hızlı gelişen bir tümör varlığı sorumlu olabilir. Bu nedenle hemen hekime başvurulmalıdır. Damar balonuna bağlı bir baş ağrısı söz konusu ise ani ölüm görülebilir. Bu hastaların, yüzde 50’si hastaneye yetişemeden beyin kanamasından yaşamını yitirmektedir."
Bu tip sağlık sorunlarında ortaya çıkan baş ağrısının şiddetli ve genellikle beynin ön iç kısmında hissedildiğine dikkati çeken Beşkonaklı, şuur kaybının da çok önemli bir bulgu olduğunu vurguladı.
Beşkonaklı, şiddetli ağrı durumunda sıcak duş alınmaması, hemen tansiyonun ölçülerek vakit kaybetmeden hastaneye gidilmesi gerektiği tavsiyesinde bulundu. Baş ağrısı şikayetinde öncelikle acile yapılacak başvurunun ardından ertesi gün beyin cerrahisi, nöroloji bölümüne muayene olunması gerektiğini kaydetti.